Kendime güvenim kalmadı nasıl kazanabilirim?
Yaklaşık bir kaç yıldır kendime güvenim kalmadı kendimi sürekli yorgun hasta hissediyorum kalabalık ortamları sevmiyorum kalbim hızlı çarpıyor elim ayağım titriyor ne yapacağımı bilmiyorum yanımda sadece eşim, kızım, annem ve babam varken kendimi güvende hissediyorum onlar yokken hep huzursuz endişeli ve mutsuzum halbuki sağlık problemlerim onların yanındayken de var ben nasıl bu hale geldim bilmiyorum 4 sene öncesine kadar her şeyi kendim yapabiliyordum şehir dışına bile çıktım şimdi tek başıma bakkala bile gidemiyorum bazen diyorum ki yapabilirim bir yere gidiyoruz evet olmuyor herhangi bi belirti evet geçti o an her şeyi ben yaparım diyorum sonraki gün yine üstümde bi kasvet oluyor
bu durum beni aşırı yormaya başladı özellikle eşimle kavgalarımız hep bu konuydu çoğu zaman anlayışlı oluyor ama bazen onunda yorulduğu oluyor bu konuda beni anlamadığı düşünüyorum sürekli annenlere gidelim diyorum ve haftanın 5 günü benim ailemde kalıyoruz ben annemle işe gidiyorum sırf onlar işe giderken yalnız kalmayım diye ona yardıma gidiyorum
ailemde niye korkuyorsun evde diyorlar ilk evlendiğimde bi korkum yoktu biraz rahatsızlıklarım oldu ve ondan sonra hep yanımda biri olsun istiyorum, kavga gürültü beni korkutuyor biri bana bir şey diyince susuyorum ben böyle bir değildim artık eski ben olmak istiyorum birine bağımlı olmak istemiyorum hep şu düşünce var içimde kızım büyücek okula gidicek ve ben onu nasıl okula götüreceğim ben kızıma iyi bir anne olmak istiyorum geçmişte hayal ettiğim her şeyi yapmak istiyorum ben böyle olmak hiç istemezdim . Kızımla birlikte bir avm gitmenin bu kadar zor olabileceği hiç aklıma gelmezdi şimdiden teşekkür ederim cevaplarsanız eğer çok mutlu olurum
Bu soru 8 Aralık 2024 19:29 tarihinde Psikolog Özgür Sarımaden tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Değerli danışan, kendinizi şu anda içinde bulunduğunuz zorlayıcı yolculukta ne kadar yorgun hissettiğinizi hayal edebiliyorum; yanınızda olduğumu bilin. Geçmişteki hâliniz kadar iyi olmadığınız hissi ve eşinizle olan ilişkinizde sorunlara yol açması zor olabilir. Ancak bu, kişisel değerinizin ya da güçlü bir anne olma yeteneğinizin azaldığı anlamına gelmez.
Kendinizi şu anda yaşamış olduğunuz şeyin, belki de kaygı bozuklukları ve belki de panik ataklar ile ilgili yaşanabilecek bir şey hissettiğinizi görebilirsiniz. Böyle bir durum zamanla günlük rutininizi ve ilişkilerinizi bozabilir, ancak doğru tekniklerle çözülebilir ve yönetilebilir bir şey olduğunu unutmamak önemlidir.
Başlangıç olarak, bu endişe ve huzursuzluk duygusu genellikle stresli bir hayat değişikliği veya duygusal yüklerin birikmesi sonrasında gelir. Tüm bunları biliyor olsanız da, geçmiş rahatsızlıklardan güvenlik mekanizmaları geliştirdiğinizi başkalarının da bilmesi için yazma isteğinizi hissediyorsunuz. Yanınızdaki sevdikleriniz bu güvenli alanları oluşturdular ve yalnız kaldığınızda yaşadığınız kaygı artmış olabilir, zira artık bu yerlerin içinde ya da çevresinde değilsiniz.
Bu, bilinciniz için bir savunma mekanizmasıdır; tehdit altında hissettiğinizde sizi destekleyen insanları ararsınız. Öte yandan, anksiyete bedeninizde fiziksel tepkileri tetikler. Hızlı kalp atışı, titreme ve terleme gibi belirtiler, bedeninizin “tehlikede olduğunuzu” düşündüğü anda verdiği tepkilerdir. Ancak bu tepkiler, sizi gerçek bir tehditten korumaya yardımcı olmak için evrilmiştir ve anksiyete anında yanlış alarma dönüşebilirler.
Zihniniz böyle belirtiler sırasında “Bunu bir kere yaşadım, tekrar yaşayabilirim” diye bir döngü oluşturur ve belki de bu durumun ilerlemesine neden olabilir.
Peki, eski hâlinize dönebilir miyiz? Cevap elbette! Bu durum yönetilebilir ve eski güvenli ve bağımsız hâlinize dönebilirsiniz. İşte atabileceğiniz bazı adımlar:
Örneğin, ilk adım olarak, tek başınıza yapmakta zorlandığınız faaliyetlere önce bir yakınınızla katılabilirsiniz. Şu anda kendinize yeniden güven kazanmak için küçük şeylerle başlayabilirsiniz; örneğin, eşinizle pazarı ziyaret edin ve bir dahaki sefere bunu tek başınıza yapın. Her başarılı adım bir sonraki için motivasyon sağlar. Bu adıma ek olarak, korkularınızın ve endişelerinizin arkasındaki nedenleri tanımlamak da esastır. Örneğin, “Bu korkuyu neden hissediyorum?” ya da “Bu durumdan gerçekten korkacak bir şey var mı?” diye sorarak korkularınızı anlamaya çalışabilirsiniz.
Psikoloji yazarı Brene Brown, duyguları inkâr etmek yerine kabul etmenin ve anlamaya çalışmanın iyileşme sürecinde kritik olduğunu söyler. (Ve bu konuda yardımcı olabileceğini düşündüğüm için, Brown’un “ Kuvvetle Ayağa Kalkmak ” kitabını tavsiye ediyorum.)
Ancak, en önemli adım profesyonel yardım almaktır. Şu ana kadar eşinizin ve ailenizin desteği yararlı olmuş gibi görünüyor. Ancak onlar da insan ve zaman zaman yorulabilirler. Uzmanların bu süreçte size yardımcı olması, sizin ve sevdiklerinizin üzerinde oluşturduğu duygusal yükü azaltabilir. Anksiyetelerinizi anlamak ve bunlarla başa çıkmak, bir terapistin size yardımcı olabileceği bir şeydir. Ayrıca, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi travma bilinçli terapötik yaklaşımlar, yaşadığınız korkuları azaltabilir.
Son olarak, kızınız için daha iyi bir anne olma motivasyonunuz ve onunla ilişkinizi güçlendirmek için onunla daha fazla etkileşimde bulunma isteğiniz, sizi başka bir motivasyon yoluna yönlendirir. Bu süreci, gelecekte daha özgüvenli bir size tanıklık etme şansı olarak yeniden çerçeveleyebilir ve bunu sadece onun için değil, kendiniz için yapabilirsiniz. Her küçük zaferinizin onun için bir ilham kaynağı olduğunu unutmayın. Bunu yapmak için, kendinize kızınıza davrandığınız gibi şefkat ve naziklikle yaklaşın.
Şefkat üzerinde yoğunlaşan uzmanlar, Kristin Neff gibi, zor anlarda kendimize ilgi göstermenin iyileşme sürecimizi hızlandırdığını açıklar. Bu sürecin zor olduğunu ve bu süreçte ortaya konulan emeğin önemli olduğunu anlayın.
Bu, “Hemen başarmak zorunda değilim, ama her gün bir adım daha atabilirim” düşüncesini benimsemekle başlar.
Başka sorularınız olursa bizler burada yardımcı olmaya devam edeceğiz.
Sağlıcakla kalın...
