Psikoloji

Kendimi neden sürekli yetersiz hissediyorum?

Gizli Kullanıcı21 Ekim 2025 15:38

Herkesin her istediğini yaparken, herkese yetmeye çalışırken önce kendime sonrada herkese karşı yetersizlik hissini aşamıyorum. Her günümü doya doya yaşamak istiyorum ve her defasında kendimi çökmüş gibi hissediyorum. Bu kaygıyla ve belirsizlikle yaşamak beni fazlasıyla yordu bu durumla nasıl başa çıkabilirim? Beynimde sürekli susmak bilmeyen sesler ve düşünceler uyuduğum hatta çoğunlukla yemek yediğim için bile kendimi suçlamalar. Rahatsız olduğum konuları karşı tarafa söylediğimde suçluymuşum gibi hissettirilmem ve bi daha konuşmak istemeyip içime kapanmam. Kendimle daha fazla başa çıkamıyorum sanırım 😏

Bu soru 22 Ekim 2025 13:46 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışan Merhaba,


Yazdıklarınızı okurken hissettiğiniz yükün ağırlığını, neredeyse her satır aralarından hissediyorum. Yetersizlik hissi, çoğu zaman sessiz bir yankı gibi zihnimizde dolaşabilir ve dışarıdan kimse duymasa da içimizde sürekli biri bir şeyler konuşur. Sizin de bahsettiğiniz “susmayan sesler”, aslında yıllar içinde biriken “yetmeliyim”, “yanlış yapmamalıyım”, “herkes memnun olmalı” gibi inançların yankısı olabilir.


Bu hislerinizle baş etmeye çalışırken tükenmiş hissetmeniz çok anlaşılır. Çünkü insan sürekli hem kendini hem de herkesi taşımaya çalıştığında, bir noktada kendi omuzlarını unutabilir. Sizin satırlarınızda da bu çabanın izleri çok belirgin, hem çevrenizdeki insanlara iyi gelmeye, hem de kendi içsel sesinizle baş etmeye çalışıyorsunuz. Ama insanın bir süre sonra yorulması, kendi sesini duyamaz hale gelmesi çok doğaldır.


Yetersizlik hissi çoğu zaman gerçekte yeterli olmamaktan değildir, sürekli “daha fazla olmalıyım” baskısından doğmaktadır.

Bir tarla düşünmenizi istiyorum; orada her gün toprağı kazıyor, yeni tohumlar ekiyor, hiç dinlenmeden çalışıyorsunuz. Bir süre sonra toprak yorulur, verim azalır değil mi?

Sizin de içsel dünyanız, sürekli “daha iyi olmalıyım” baskısından yorulmuş olabilir. Oysa toprağın yeniden yeşerebilmesi için dinlenmeye, nefes almaya, kendi doğallığına bırakılmaya ihtiyacı vardır. Toprağın sistemi bu şekilde ilerler.


Şu anda yaşadığınız duygular da (kaygı, belirsizlik, suçluluk) bize gönderilen birer düşman değil. Onlar size bir şeyler anlatmaya çalışıyor, “Artık biraz dur. Sadece kendin için yaşa. Herkese değil, kendine de iyi gel,” demeye çalışıyor olabilir. Bu nedenle kendinizi suçlamak yerine, bu hisleri birer rehber gibi görmeye çalışmalısınız.

Suçluluk geldiğinde, “Bu duygu bana neyi fark ettirmeye çalışıyor?” diye sormak, içsel farkındalığınızı güçlendirir.


Karşı tarafa bir şeyi söylediğinizde suçlu hissetmeniz de, sınır koyma ile suçluluk arasındaki karışmış bir inançtan kaynaklanabilir. “Kendimi savunursam, sevgiyi kaybederim.” Bu düşünce çoğu zaman çocukluktan öğrenilir.

Oysa sağlıklı ilişkiler, duyguların bastırılmadan ama saygıyla paylaşılabildiği ilişkilerde var olur. İçinize kapanmanız sizi bir süre koruyabilir, ama uzun vadede yalnızlaştırabilir. Belki de artık “kırmadan da kendimi anlatabilirim” diyebilmenin yollarını aramanın zamanı gelmiştir.


Yavaş yavaş ve adım adım başlamak en iyisi olacaktır. Öncelikle her gün birkaç dakikalığına bile olsa kendinize şefkatle yaklaşmanız önemlidir: “Bugün elinden geleni yaptın.” cümlesi öz şefkati arttırır.

Zihninizde yükselen o eleştirel seslere karşılık, bir dost gibi davranın: “Bu ses beni korumaya çalışıyor ama artık daha yumuşak yollarla ilerleyebilirim.”

Günün sonunda küçük bir “Kendime Teşekkür” listesi oluşturabilirsiniz. Belki sadece “bugün nefes aldım, yürüdüm, yazdım” bile olsa.


Bu süreçte bir uzmandan profesyonel destek almak da içsel dengeyi yeniden kurmanızda size yol gösterici olabilir. Çünkü bazen zihnin içinde dolaşan sesleri tek başına susturmak değil, onları anlamlandırmak gerekir.


Yetersiz hissetmek çoğu zaman “fazla çabalamaktan” doğar. Belki de artık biraz daha az “yetmeye” ve biraz daha çok “var olmaya” izin verme zamanı gelmiştir.


Eğer bu süreçte aklınıza takılan bir nokta olursa, ya da sadece paylaşmak isterseniz, buradayım. Bazen bir cümle bile zihindeki yükü hafifletebilir. Kendinizi ifade etmekten asla çekinmeyin, birlikte anlamlandırabiliriz. Her adımda yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.


Şefkatle,🍀

Psikolog İrem Bor


💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler

1
4-7-8 Nefes Tekniği
4-7-8 nefes tekniği, bedenin doğal gevşeme tepkisini harekete geçirerek stresi azaltan, uykuya geçiş...
Nefes Egzersizleri⏱️ 3 dakika
Psikoloğun Notu: Zihniniz çok doluyken bedene “artık güvendesin” mesajı verir. Kaygı yükseldiğinde, düşünceler birbirine karıştığında ya da sadece durmak istediğinizde bu nefesi uygulayabilirsiniz. Düzenli yaptığınızda bedeniniz, kalp atışınız ve zihinsel temponuzun yavaşlamasına yardımcıdır.
Egzersizi açmak için tıklayın →
2
Bulut Meditasyonu
Bulut meditasyonu, zihinden geçen düşünceleri yargılamadan fark edip nazikçe bırakmayı öğretir. Düşü...
Meditasyon⏱️ 4 dakika
Psikoloğun Notu: Zihninizde beliren düşünceleri bastırmadan, onlara takılıp gitmeden gözlemlemeyi öğretir. Düşüncelerinizi gökyüzündeki bulutlar gibi hayal etmenizi istiyorum; bazıları büyük, bazıları gri olabilir ama hepsi bir süre sonra geçer. Sen o gökyüzüsün, bulutlar değil.
Egzersizi açmak için tıklayın →