Kızımın bu sorununu nasıl çözebilirim
Merhaba öncelikle kızım 8 yaşında kıyafet takıntısı var 5 yaşından beri var ama 2 senedir hayli artmış durumda Her sabah okula giderken mutlaka geç kalıyoruz 1 saate ne giyeceğini seçemiyor her gün atlet külot değiştiriyor atleti giyip elbise gibi aşağı çekiştiriyor artık kızım yırtılacak diyorum o derece dinlemiyor beni. Basket kursuna gidiyor saçlarını toplamam gerekiyor terleyip hasta olmasın diye o illa salık kalacak diye ağlıyor o şekilde Basket oynuyor bunun gibi örnekler yani bu konuda ne yapabilirim acaba
Bu soru 18 Kasım 2025 11:59 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Kızınızla yaşadığınız süreci okurken gerçekten ne kadar yorulduğunuzu, sabah rutinlerinin hem sizin hem de onun için ne kadar zorlayıcı hale geldiğini anlayabiliyorum. Özellikle 5 yaşından beri devam eden ve son iki yılda belirgin şekilde artan kıyafet seçme, atlet-külot değiştirme, saç konusunda direnme gibi davranışlar, yalnızca “isteksizlik” ya da “inat” gibi görünse de, aslında çocuğun dünyasında çok daha yoğun bir duygusal yük barındırabilir. Bu nedenle durumun “ben nerede hata yapıyorum” gibi bir yerden değil, “kızım şu an bu davranışla bana ne anlatmaya çalışıyor” yerinden ele alınması çok değerli olacaktır.
Kıyafet ve görünüşle ilgili bu tür takıntı benzeri davranışlar çoğunlukla bir kontrol ihtiyacı, duyusal hassasiyet, kaygı seviyesi, duygusal güvenlik arayışı ya da rutine sıkı bağlanma isteği ile bağlantılı olabilir. Çocuklar özellikle 7–8 yaş civarında bedensel farkındalıkları artar ve bedenlerinin nasıl hissettiğini daha fazla takip etmeye başlar. Eğer kızınızın iç dünyasında “yanlış hissedersem, rahatsız olursam, huzursuz olursam baş edemem” gibi kaygı temelli bir düşünce varsa, kıyafet seçme süresi de bu nedenle uzayabilir. Yani o an kıyafeti seçemiyor oluşu, kontrol edemediği bir rahatsızlığı gidermeye çalıştığı için olabilir.
Atleti elbise gibi aşağı çekiştirmesi ise çoğu zaman “kendini güvende hissetme” ya da “vücut algısıyla ilgili bir rahatsızlığı kendi yöntemince düzeltmeye çalışma” davranışı olarak karşımıza çıkar. Bu durum dışarıdan bakıldığında basit bir hareket gibi görünür ama çocuk için o anki rahatsızlık hissini yatıştırma çabasıdır. “Kızım yırtılacak bak” dediğinizde bile aldırmaması bunun ne kadar içgüdüsel ve sakinleşme amaçlı bir davranış olduğunu gösteriyor.
Saçların salık kalmasını istemesi ise yine kontrolün onda olmasına duyduğu ihtiyaçla ilişkili olabilir. Bazı çocuklar saçların toplanmasından fiziksel olarak rahatsız olur, bazıları da “benim istediğim olsun” diyerek içsel kaygılarını düzenlemeye çalışır. Salık saçla basket oynamak ise tamamen “duyusal rahatlık” arayışıyla ilgili olabilir.
Tüm bu davranışların nedeni şımarıklık ya da inat değildir. Bu çok önemli bir ayrım. Burada daha çok çocuğun duygusal regülasyon güçlüğü, yüksek kaygı, duyusal hassasiyet değerlendirilmelidir.
Bu süreçte evde yapabileceklerinize gelecek olursak; ilk adım kızınızı suçlamadan, eleştirmeden ve acele ettirmeden duygusunu anlamlandırmak olmalı. Örneğin, “Kıyafet seçemiyorsun, yine geç kaldık” yerine, “Sanıyorum kıyafetinin tenine nasıl geldiğini çok önemsiyorsun, rahat hissetmek senin için çok kıymetli. Bu yüzden de uzun sürüyor. Hadi birlikte daha kolay bir yol bulalım”
demek daha yatıştırıcı olur.
İkinci adım ise seçeneklerin sınırlandırılması. Çocuklarda fazla seçenek kaygıyı artırır. Okul kıyafetleri için haftalık bir düzenleme yapabilirsiniz:
Pazar günü kızınızla birlikte 5 kombin belirleyin.
Onları görünür şekilde dizin.
Sabah sadece o günün iki seçeneği arasından seçim yapmasına izin verin.
Kontrol yine onda olur ama belirsizlik azalır.
Aynı şekilde atlet-külot değiştirme davranışında da “günde bir kez” sınırı koyabilirsiniz. Ancak cezayla ya da baskıyla değil; açıklamayla. “Bu hareketi yaptığında vücudun yoruluyor ve çok zaman kaybediyoruz. Sana yardımcı olmak için bir düzen kuralım.” Şeklinde yumuşak bir rehberlik etkili olur.
Saç konusunda ise kızınızın duyusal hassasiyetini anlamaya çalışarak ilerleyebilirsiniz. Belki toplandığında canı acıyordur, belki görünüşüyle ilgili bir kontrol hissi vardır. Önce “Neden salık istiyorsun, seni rahatlatan şey ne?” diye sorarak onun içsel ihtiyacını anlamak önemli. Sonrasında basket için daha yumuşak tokalar, gevşek toplama gibi “orta yol” yöntemleri denenebilir.
Ancak burada en önemli vurguyu yapmak isterim: Bu davranışların 5 yaşından beri devam etmesi, son iki yılda belirgin şekilde artması ve günlük yaşam akışını bozması, mutlaka bir çocuk psikoloğu tarafından değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Çünkü bu tür takıntı benzeri davranışlar, bazen çocuklarda kaygı bozukluğu, obsesif eğilim, ayrılma kaygısı, duyusal işlemleme güçlüğü ya da o yaşa özel gelişimsel süreçlerle ilişkili olabilir. Bunu belirlemek için bir uzman gözü çok kıymetlidir.
Ayrıca, bu yoğunlukta bir davranış bazen çocuk psikiyatristi tarafından da değerlendirilir. Bu değerlendirme çocuğun genel duygusal durumu, kaygı seviyesi, günlük yaşamı etkileyip etkilemediği açısından önemlidir. Bu, illa ki ilaç başlanacağı anlamına gelmez; çoğu zaman oyun terapisi, duygu düzenleme çalışmaları ve ebeveyn danışmanlığıyla çok güzel yol alınır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel