Romantik İlişkiler

Kızlar beni hep reddediyor bu nasıl değişir?

Gizli Kullanıcı17 Mayıs 2025 01:59

Ret yemekten yoruldum. Bugüne kadar on sekiz farklı kız beni reddetti. İlişki istemiyorum bilmem ne diyip bir hafta sonra başkasıyla sevgili oluyorlar. Benle az bir süre konuşan da beni terk ediyor. Görünüşüm dezavantajlı kendimi çirkin hissediyorum boyum kısa ve zengin değilim. Kızlar lüksü seviyor. Ağzım laf yapmıyor utangaç biriyim kızlara çok ayak uyduramıyorum. Ne bileyim böyle böyle sebeplerden ötürü frekansim uymuyor maalesef. Hani bir iki kız reddeder herkesi başına gelmiştir ama on sekiz kızdan ret yemek beni feci şekilde sarstı yıllardır bu kötü gidişat düzelmiyor ve psikolojim bozuldu artık ağlamak istiyorum sipariş edilse sevgili sipariş edeceğim. Bu durum nasıl geçer ? Birini nasıl tavlarım ?

Bu soru 17 Mayıs 2025 18:42 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Sana şu an birinin “biraz daha sabret, bir gün biri çıkar” demesinin ne kadar yüzeysel ve can sıkıcı geleceğini tahmin edebiliyorum. Çünkü sen zaten yıllardır bir karşılık arıyorsun, sadece sevilmek ve bir ilişkiye ait olmak istiyorsun. Ama her denemede reddedilmek, terk edilmek ya da kıyaslanmak seni “Nerede yanlış yapıyorum?” duygusuna ve sonra da giderek ağırlaşan bir çaresizliğe götürmüş. Reddedilmenin yarattığı kırgınlık ve değersizlik hissi, zamanla senin tüm öz algını sarsmış. Artık “Ben yetmiyorum, bende bir eksik var, beni kimse istemez” gibi düşünceler zihnini meşgul eder hâle gelmiş olabilir. Oysa ki mesele ne yalnızca dış görünüşün, ne maddi durumun, ne de utangaç karakterin. Bunlar seni tanımlayan ama asla seni eksik kılan şeyler değil.


Öncelikle senin yaşadığın bu yoğun ret duygusunun kişilik üzerinde kalıcı etkiler yaratabildiğini bilmeni isterim. On sekiz kez reddedilmek, sıradan bir hayal kırıklığı değil; üst üste yaşanan mikro travmaların birikmiş hâlidir. Ve artık zihnin, her yeni tanışmayı “nasıl olsa yine terk edileceğim” gibi bir savunma refleksiyle karşılıyor olabilir. Bu da karşı tarafla doğal bağ kurmanı zorlaştırıyor. Çünkü ilişkilerde en çok fark edilen şey “enerjidir.” Sen daha baştan özgüvensiz bir yerden iletişim kurduğunda, karşındaki kişi bilinçli ya da bilinçsiz bunu hisseder. Ve senin “yetersizlik” enerjini üzerine almaz.


Şimdi sana açıkça söyleyeyim: Sorun sende değil. Sorun, senin kendini tamamen “beğenilmeye” endekslemen ve değeri dışarıdan alabileceğini sanman. Bak, yazdıklarında sürekli kendini yetersiz gördüğün özelliklere odaklanmışsın: “Boyum kısa, zengin değilim, konuşkan değilim.” Bu cümlelerin hepsi senin aynada sadece kusur gören gözlerinle ilgili. Peki ya başka ne yönlerin var? İnsanlar sana neden güven duyar? Neleri tutkuyla yaparsın? Kimseye anlatmadığın hangi güzel yönlerin var? İşte ilişkilerde asıl fark edilen şey bu samimiyet, bu içtenlik ve kendini olduğu gibi taşıyabilme becerisidir. Fakat sen, kendi içinde bunları hiç duyamadan, sadece “beğenilmeye çalışarak” hareket ediyorsun. Bu da seni sevilemeyen biri gibi hissettiriyor.


Şimdi gelelim şu çok can yakan noktaya: Neden “benden sonra biriyle sevgili oluyorlar?” Bu aslında çok yaygın bir kırgınlıktır. Çünkü insanlar bazen yalnız kalmak, duygularını tanımak, seçimlerini gözden geçirmek ister. Seninle tanıştıklarında belki bir şeyler denemek istemişlerdir ama bu ilişki beklentisiyle uyumlanmayınca kısa sürede uzaklaşmış olabilirler. Bu senin kötü olduğun anlamına gelmez, sadece zamanlama ya da frekans farkı olabilir. Ancak sen bu süreçleri birer “kişisel reddedilme” olarak algılayıp kendini cezalandırıyorsun. Oysa aşk, sadece “hoşlanma” üzerine kurulmaz. Duygusal bağ, güven, samimiyet ve karşılıklı anlam bulma zamanla oluşur.


Peki bu döngüyü nasıl kırabilirsin?


Kendini beğenilmeye çalışarak değil, görünmeye izin vererek tanıt. İnsanlar mükemmel kişileri değil, gerçek kişileri sever. İçten gelen cümleler, samimi bir bakış, karşı tarafın hayatına merakla yaklaşmak bile yeterlidir. Utangaçlığın ya da sessizliğin senin kusurun değil, tarzındır. Önemli olan bu tarzı “özür diler gibi” değil, “kendim buyum” diyerek taşıman.


Kendine yatırım yap. Spor yapmak, bir hobi edinmek, ilgi duyduğun konularda kendini geliştirmek sadece dikkat çekmek için değil, senin içsel enerjini yeniden kazanman için çok kıymetlidir. Sen kendini değerli hissettikçe bu karşı tarafa da yansır.


Kendini başkalarıyla kıyaslama. Kimsenin dışarıdan görünen hayatı seni tanımlamaz. Lüks yaşayan insanlar da yalnız kalıyor, çok konuşkan olanlar da terk ediliyor. Gerçek ilişkiler sosyal medya değil, gerçek duygularla kurulur. Ve bunu en iyi taşıyan kişiler, kendiliğindenlikten korkmayanlardır.


Reddedilmekten korkma ama reddedilmeyi kişiliğine mal etme. Birinin seni istememesi, senin kötü olduğun anlamına gelmez. Belki onun kalbinde başka bir yön açılmıştır, belki zamanlama uygun değildir. Ama sen bir reddi, “asla biri beni istemez”e çevirirsen kendi zihninde kendine savaş açarsın. Oysa asıl mesele, her deneyimi “ben ne öğrendim?” diyerek geride bırakabilmek.


Terapötik destekten çekinme. Sürekli ret alma, zamanla özsaygıyı yıpratabilir. Bu noktada bir psikolog ile çalışmak, ilişkilerdeki örüntüleri fark etmeni ve kendi iç dünyandaki kısır döngüyü çözmeni sağlar.


Sevgili danışan, seni bu kadar yoran şey sadece aşkın gelmemesi değil; senin artık kendine bile “neden ben?” demeye başlamış olman. Oysa sen değerlisin. Sevilecek, anlaşılacak, bağ kurulacak birisin. Ama önce senin kendini bu gözle görmen gerekiyor. Lütfen kendine şu cümleyi yaz bir kenara: “Sevilmeyi hak etmek için mükemmel olmama gerek yok.” Çünkü birinin seni sevmesi için zengin, yakışıklı ya da havalı olman gerekmez. Gerçek ilişkiler, kalpten kalbe geçer. Ama sen kendi kalbini değersiz görürsen, karşındakine de onu sevmesi için izin veremezsin.


Sen siparişle gelen bir sevgili değil, seni olduğu gibi kabul edecek bir bağ arıyorsun. Ve bu bağ, önce senin kendini sevmenden geçiyor. Gerçek sevgi, samimi bir göz temasında başlar, yürek yüreğe kurulur. Kendini değiştirmeye değil, kendini anlamaya odaklan. Göreceksin, sevgiye en yakın yer aslında kendinle kurduğun ilişkidir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular