Romantik İlişkiler

Kızlara karşı çok çekingenim?

Gizli Kullanıcı6 Mayıs 2025 15:42

Bir kız yanıma oturduğunda bile heyecandan el titremesi soğuk terleme titreme yaşıyorum kızlarla iletişimi ilerletemiyorum. Zaten tipten boydan da kaybediyorum çekingenlik tuz biber oluyor. Yaş oldu yirmi beş dişi sinek konmadı üniversite okudum yine bişey değişmedi acınacak haldeyim herkes bana gülüyor. Çözüm nerede bilmiyorum aslında internette çekingen değilim ama internet ortamında da kızlar cevap vermiyor. Kendimi yalnız ezik üzüntülü hissediyorum. Düzelme umudum var mı ? Bence yok ama size danışayım dedim

Bu soru 6 Mayıs 2025 19:26 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışanım,

Öncelikle Merhaba. “Kızlar yanımda oturduğunda bile heyecandan el titremesi, soğuk terleme yaşıyorum” demeniz, sizi ne kadar zorlayan bir iç dünyayla baş başa kaldığınızı ve bu durumun sizin için ne kadar yorucu olduğunu gösteriyor diyebilirim.Özellikle de “yaş oldu 25, dişi sinek konmadı” gibi ifadeleriniz, zaman geçtikçe artan bir yalnızlık hissinin ve umutsuzluğun üzerinizde baskı kurduğunu düşündürüyor.Bahsettiğiniz fiziksel tepkiler—el titremesi, soğuk terleme, titreme—bedeninizin bir tehlike sinyali verdiğini gösteriyor olabilir. Yani zihniniz bir kızla iletişime geçme durumunu, istemeden de olsa “tehlikeli” bir olay olarak algılıyor olabilir. Aslında bu durum, sosyal kaygı olarak adlandırılan, oldukça yaygın bir zorlukla örtüşüyor. Bazen geçmiş yaşantılarda yaşanan dışlanmalar, küçümsenmeler veya alay edilmeler, şu anki anlara da taşınabiliyor ve sanki her an aynı şey tekrar yaşanacakmış gibi tetiklenebiliyor.

“Sadece tipten, boydan kaybetmiyorum; çekingenliğim de tuz biber oluyor” demeniz, kendinize karşı oldukça acımasız bir iç ses geliştirdiğinizi gösteriyor. Bu iç sesin zamanla size ne kadar zarar vermeye başladığını tahmin edebiliyorum. Fakat bir adım geriden baktığınızda, gerçekten bu kadar net ve ölçülebilir bir “kaybetmişlik” söz konusu mu, yoksa bu düşünceler daha çok sizin zihninizin yarattığı katı değerlendirmelere mi dayanıyor? Sosyal medya, çevresel beklentiler ve popüler kültür; insanları dış görünüş üzerinden değerlendiriyormuş gibi görünse de, gerçek ilişkilerde belirleyici olan yalnızca fiziksel özellikler değildir. Bu düşünceyi kabul etmek ve içselleştirmek zaman alabilir ama bu da değiştirilebilir bir bakış açısıdır.

“İnternette bile çekingen değilim ama kızlar cevap vermiyor” cümleniz de oldukça önemli. Burada yalnızca fiziksel temas ya da yüz yüze konuşmalar değil, duygusal yakınlaşmanın da sizin için zorlayıcı bir alan haline geldiği anlaşılıyor. Belki de karşınızdakilerden çok önce, siz kendinize "beni istemezler zaten" diyerek o köprüyü kendi içinizde yıkıyor olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda, karşı tarafın tepkisinden çok, sizin kendinizi nasıl gördüğünüz daha baskın hale gelir. Yani mesele, iletişim kurmaktan ziyade, kendinizin ilişki kurmaya değer biri olduğuna dair inancınızı yitirmiş olmanız olabilir.

Sevgili danışanım, “düzelme umudum yok” dediğinizde bile bu satırları yazmak için bir yere başvurmanız, hâlâ bir yerlerde az da olsa “ya bir ihtimal varsa?” düşüncesinin var olduğunu gösteriyor. İşte o ihtimal, tam da bu satırlarda kendini gösteriyor olabilir. Çünkü hiçbir duygu, düşünce ya da alışkanlık sabit ve değiştirilemez değildir. Yalnızlık, değersizlik, çekingenlik... Bunların her biri öğrenilmiş, zamanla pekişmiş olabilir ama aynı şekilde zamanla değiştirilebilecek duygular, davranışlar ve bakış açılarıdır.

Küçük bir egzersizden söz etmek isterim: Sosyal ortamlarda bulunmak sizin için başta zor olabilir. Ancak dikkat odağınızı kendi iç sesinizden alıp, çevrenizdeki detaylara—bir kişinin kıyafet rengi, arka plandaki bir müzik sesi, duvardaki tablo gibi—yönlendirmek, zihninizin tehdit algısını bir nebze azaltabilir. Bu elbette hemen mükemmel sonuç vermez ama zihninizi meşgul eden düşüncelerle aranıza mesafe koymanız açısından ilk adım olabilir.

Şunu da eklemek isterim: Kendinizi “ezik” ya da “acınacak halde” tanımlamanız, sizin gerçekte kim olduğunuzun değil, yaşadığınız zorlukların sizi nasıl etiketlediğinin bir yansıması. Siz bu cümleleri çok uzun süredir duymaya alışmış olabilirsiniz; belki de kendi içinizde tekrar tekrar söyleyerek bu inancı derinleştirmişsinizdir. Ama bu iç sesi fark etmek, onu değiştirmeye giden yolun ilk adımıdır.Tüm bu bahsettiğiniz yaşantılarda kendinize nazik yaklaşmanızın çok kıymetli olduğunu unutmayın lütfen,tekrardan altını çizmek isterim ki kullandığınız olumsuz içerikli ifadeler sizin nasıl biri olduğunuzu tanımlamaz.Kendinize bu tür olumsuz etiketler yapıştırmak yerine,yaşadıklarınızın sizi nasıl olumsuz etkilediğini değerlendirmek çok daha faydalı olacaktır.

Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.


Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.


Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.


Psikolog Aysel Kacak

Cevaplanmış benzer sorular