• Anasayfa
  • Sorular
  • Kocam beni aldattı ve bunu sürekli hale getirdi ne yapmam lazım
Psikoloji

Kocam beni aldattı ve bunu sürekli hale getirdi ne yapmam lazım

Gizli Kullanıcı8 Ekim 2025 16:53

Kendimi çok yorgun bitkin ve güçsüz hissediyorum.eşimi çok seviyorum boşanmayı göze alamıyorum ne yapacağımı nasıl düşüneceğim bilmiyorum aileme söyleyemiyorum.artık alışmışlık oldu sanki kabulleniş şimdii affet yine olacak yine yapacak bu son değil ilk de değildi her zaman yaptığı şeyler bu düşünceler beni bitiriyor nasıl davranacağımı bilmiyorum herkesten şüpheleniyorum bununla da konuşuyor mu buna da yazar mı bununla yattımı bununla yapar mı

Bu soru 10 Ekim 2025 13:47 tarihinde Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar hoşgeldiniz🪷

Sizi gerçekten çok yorgun hissettiren, kalbinizi ve zihninizi aynı anda tüketen bir dönemden geçtiğiniz anlaşılıyor. Eşinizi seviyorsunuz, ama aynı zamanda bu sevginin içinde derin bir kırgınlık, güvensizlik ve tükenmişlik hissi var. Bu duyguların hepsi bir arada yaşandığında, insanın düşünceleri karışır; bir yan “git” derken, diğer yan “ya düzelirse” diye tutunmak ister. Bu iç çatışma, psikolojik olarak en ağır yüklerden biridir.

Söyledikleriniz, uzun süredir tekrarlayan hayal kırıklıkları ve duygusal ihanet algısı içinde olduğunuzu gösteriyor. “Affet, ama yine olacak” düşüncesi, bilinçdışında artık “değişmeyecek” inancına dönüşmüş. Bu da sizi öğrenilmiş çaresizlik denilen bir ruh haline sürüklüyor:

Artık ne yaparsanız yapın, sonucun değişmeyeceğini düşünüyorsunuz. Bu düşünce biçimi, hem zihni hem bedeni tamamen tüketir.

Eşinizin davranışlarına dair sürekli şüphe duymanız, aslında güven duygusunun derinden sarsıldığını gösteriyor. İnsan sevdiği kişiye inanmak ister, ama geçmişte yaşanan ihanet, gizlilik ya da yalanlar bu inancı kökten zedeler. Zihin, “bir daha olmasın” diye kendini korumaya çalışırken sürekli tetikte kalır. Bu da kronik bir anksiyete döngüsü yaratır:

Zihin sürekli “acaba?” sorularıyla meşgul olur, kalp ise bu belirsizlikle yorgun düşer.

. Önce duygularınızı bastırmayı bırakın.

“Affedeyim, unutayım” diyerek üstünü kapattığınız her yara, daha sonra daha büyük bir ağrı olarak geri döner.

Bir deftere yazın: “Ben şu an ne hissediyorum?”

Kızgın, kırgın, çaresiz, korkmuş… Bu duyguların her biri haklı ve insani. Onları bastırmak değil, tanımak iyileşmenin ilk adımıdır.

2. Gerçeklerle duyguları birbirinden ayırın.

Eşinizle ilgili kuşkularınız olduğunda, kendinize “buna dair elimde bir kanıt var mı, yoksa sadece korkum mu konuşuyor?” diye sorun. Çünkü sürekli kuşkuda kalmak da bir tür kendini cezalandırmadır.

Eğer geçmişteki güven ihlalleri devam ediyorsa, bunu açıkça konuşmadan sadece affetmeye çalışmak duygusal sağlığınızı yıpratır.

3. Sınır koymayı öğrenin.

Birini sevmek, her şeyi kabul etmek anlamına gelmez. Sınır, sevgisizliğin değil, özsaygının göstergesidir.

Eşinizin sizi tekrar tekrar kırdığı davranışlar varsa, “ben bunu hak etmiyorum ve bu konuda değişim olmazsa artık farklı bir yol düşünmem gerekiyor” diyebilmek, kendinize sahip çıkmaktır.

4. Korkularınızla yüzleşin ama karar vermeye zorlamayın.

Boşanmayı düşünememeniz çok anlaşılır. Bu tür durumlarda hemen büyük kararlar almak yerine, önce kendi psikolojik gücünüzü toparlamaya odaklanın.

Bir şeyin bitip bitmeyeceğine karar vermeden önce, kendinizi yeniden ayağa kaldırmanız gerekir.

5. Profesyonel destek alın.

Bu süreçte bir bireysel terapi, özellikle bağımlı ilişki dinamikleri ve travmatik güvensizlik üzerinde çalışmak açısından çok faydalı olur.

Terapide amaç sizi “boşan” veya “kal” demek değildir; asıl amaç, sizin ne istediğinizi, neye dayanamadığınızı ve hangi noktada güçlenmeniz gerektiğini bulmanıza yardımcı olmaktır.

6. Ailenizle paylaşamıyorsanız, güvenebileceğiniz tek bir destek kişisi belirleyin.

Sessizlik, duygusal yükü ağırlaştırır. Yakın bir dost, terapist veya danışmanla konuşmak bile nefes almanızı sağlar.

7. Kendinize iyi gelen küçük rutinler oluşturun.

Yorgunluk sadece duygusal değil, bedensel de olur. Günlük kısa yürüyüşler, müzik, yazmak, nefes egzersizleri… Bunlar basit görünür ama sinir sisteminizi düzenleyerek kaygı düzeyinizi azaltır.

Siz şu anda hem seviyor, hem kırılıyor, hem de çıkış yolu arıyorsunuz.

Bu karışık duyguların hepsi normal.

Ama bilmenizi isterim: hiçbir insan, sürekli şüpheyle, korkuyla, “yine olacak” endişesiyle yaşamak zorunda değildir.

Gerçek sevgi, güvenin ve huzurun olduğu yerde büyür.

Bu süreci adım adım, profesyonel destekle yürütürseniz hem kendinizle hem eşinizle yeniden sağlıklı bir ilişki kurma şansınız olur.

Unutmayın, değişim bir anda değil; kendinize yeniden inanabildiğiniz gün başlar.


Umarım cevabım sizlere yardımcı olmuştur. Aklınıza takılan bir soru varsa her zaman sorabilirsiniz. Sağlıcakla kalınız