Kontrol etme ihtiyacı, çok düşünme?Okb miyim?
sürekli takıntılık derecesinde davranışlarım var örneğin ocağı kapattığımdan emin olsam dahi kontorle etme ihtiyacım oluyor. Geceleri saçma sapan şeyler düşünmekten uyuyamıyorum. Kafamda çok olumsuz senaryolar kuruyorum. Her şeyi kontrol edebilme ihtiyacım oluyor. Ve dışarı çıkmadan önce dışarı çıkmak artık gözümde çok büyüyor. ama dışarı çıkınca o kadar korkmuyorum. Sürekli olumsuz düşüncelerle başbaşayım. yaşamadığım şeylerden yaşamış gibi korkuyorum. mental olarak çok yoruldum bu kadar düşünmek beni inanılmaz yoruyor. Okb olduğumdan şüpheleniyorum. Nasıl geçecek ne yapmalıyım bilmiyorum.
Bu soru 19 Eylül 2025 08:15 tarihinde Psikolog Muharrem Çalışkan tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba,
Öncelikle yaşadığın bu zorlu süreci ve içinde bulunduğun karmaşık ruh halini benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Takıntılı derecede kontrol etme ihtiyacı, zihninde sürekli dönen olumsuz senaryolar ve bu düşüncelerin yarattığı mental yorgunluk gerçekten zorlayıcı olmalı. "Mental olarak çok yoruldum" demen, bu sürecin seni ne kadar tükettiğini açıkça gösteriyor. Özellikle geceleri uyuyamaman ve dışarı çıkma fikrinin gözünde büyümesi, bu durumun günlük yaşamını ne derece etkilediğinin önemli göstergeleri.
Yaşadığın bu belirtiler, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ile örtüşen özellikler taşıyor. OKB, istenmeyen ve tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri nötrleştirmek için yapılan tekrarlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) şeklinde kendini gösterir. Ocağı defalarca kontrol etme ihtiyacın bir kompulsiyon, buna yol açan "ya açık kaldıysa" düşüncesi ise bir obsesyon örneği. "Dışarı çıkmak gözümde büyüyor ama çıkınca korkmuyorum" ifaden ise OKB'nin tipik bir özelliği olan "anksiyete beklentisi"ne işaret ediyor.
Bu süreçle başa çıkman için önerebileceğim bazı yaklaşımlar var. Öncelikle, bir psikiyatri uzmanına başvurman en kritik adım olacaktır, çünkü OKB teşhisi ve tedavisi profesyonel destek gerektirir. Terapi sürecinde bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ve özellikle maruz bırakma ve tepki önleme (exposure and response prevention - ERP) teknikleri OKB tedavisinde oldukça etkilidir. ERP, korkularla aşamalı olarak yüzleşmeyi ve kompulsif davranışları yapmamayı içerir. Örneğin, ocağı bir kez kontrol ettikten sonra tekrar kontrol etmemeyi denemek gibi küçük adımlarla başlayabilirsin.
Günlük yaşamında uygulayabileceğin bazı teknikler de var. Mindfulness (farkındalık) meditasyonları, olumsuz düşünceleri uzaktan izlemeyi ve onlara kapılmamayı öğretebilir. "Bu sadece bir düşünce, gerçek değil" diyerek düşüncelerini uzaktan gözlemlemeyi deneyebilirsin. Kaygı anlarında 5-4-3-2-1 tekniğini uygulamak (5 şey gör, 4 şey dokun, 3 şey duy, 2 şey kokla, 1 şey tat) seni ana getirerek kaygını yatıştırabilir.
Düşünce kayıtları tutmak da faydalı olabilir. Bir düşünce günlüğüne: "Tetikleyici → Olumsuz düşünce → Hissettiklerim → Kanıtlar → Alternatif düşünce" şeklinde notlar almak, düşünce-duygu bağlantısını anlamana yardımcı olacaktır. Örneğin, "Ocağı kontrol etmem gerek" düşüncesi geldiğinde, "Bu OKB'nin sesi, gerçek benim sesim değil" diyerek aradaki ayrımı yapmayı öğrenebilirsin.
Unutma ki OKB, beynin "yanlış alarm" vermesi gibidir. Beyin gerçek bir tehdit olmadığı halde sanki varmış gibi sinyaller gönderir. Tedavi süreci, bu yanlış alarmları yeniden kalibre etmek üzerine kuruludur. İlaç tedavisi de özellikle ağır vakalarda terapinin etkinliğini artırabilir.
Bu süreçte kendine karşı sabırlı ve şefkatli olman çok önemli. OKB ile yaşamak zor olsa da, doğru tedavi ve destekle belirtileri yönetmek ve yaşam kaliteni önemli ölçüde artırmak mümkün. Küçük adımlarla ilerlemeyi ve her küçük başarıyı kutlamayı unutma.
Eğer bu süreçte kendini çok zorlanmış hissedersen, Türkiye'deki OKB Derneği gibi kuruluşlardan destek alabilirsin. Online terapi seçeneklerini de değerlendirebilirsin. İstersen bana iletişim bilgilerinden ulaşırsan OKB farkındalığını arttıran okumalarla ilgili çalışabiliriz. Unutma, yalnız değilsin ve bu durumla başa çıkabilmek için ihtiyacın olan kaynaklar mevcut.
Kendine iyi bakman ve profesyonel destek almak için ilk adımı atman en önemlisi. Bu zorlu yolculukta kendine şefkatle yaklaşmayı ve küçük ilerlemeleri takdir etmeyi unutma.