Konuşma stresi
Merhabalar 19 yaşındayım OKB ve anksiyete gibi rahatsızlıkları fazlasıyla yaşıyorum . Nefes tekniği gibi çoğu tekniği denedim ancak iyi bir sonuç alamadım . Özellikle stres konuşurken beni çok sıkıntıya sokuyor hem anadilimde hem de diğer dillerde aslında rahat konusabilecekken kendimi bir anda boşlukta ve derin bir stres halinde buluyorum. Bununla ilgili biraz araştırma yaptığımda Selective Mutism ( seçici konusmamazlik ) olduğu kanısına vardım tabiki net bir durum ve teşhis değil ama bazı semptomları özellikle çocukluğumdan beri gördüm örneğin ortam değişikliği gibi şeylerde adeta dut yemiş bülbüle dönüyorum aslında konusabilecegim biliyorum ama yine de tam ve cesaretle yapamıyorum yada hiç yapmıyorum bunun bir çözümü var mi
Bu soru 5 Mayıs 2025 17:48 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışanım,
Yazdıklarınız o kadar derin ve samimi ki, kelimelerinizin ötesindeki o içsel mücadeleyi ben de adeta hissedebiliyorum. O stresli anlardaki, konuşma ortamlarındaki o tarifsiz sıkışıklık... İçinizdeki o dolu dolu cümlelerin bir türlü dışarıya çıkamaması, adeta bir düğüm gibi boğazınızda kalması ne kadar yıpratıcı olmalı. Ne kadar "rahat olabilirim" diye kendinizi telkin etseniz de, bedeninizin ve zihninizin ortak bir direnç göstermesi gerçekten çok zorlayıcı bir deneyim. 🌿
Çocukluk yıllarından bugüne taşıdığınız, yeni ortamlarda konuşmakta zorlanma durumu, sizin de fark ettiğiniz gibi, hayatın bazı dönemlerinde daha belirgin hale gelebiliyor. Bu sadece o ilkokuldaki utangaçlık ya da çekingenlik değil, anlattıklarınızdan daha sistemli ve kalıcı bir sıkışmışlık söz konusu. OKB ve anksiyete ile mücadele ederken bu durumun daha da belirginleşmesi, aslında bedeninizin ve zihninizin bir tür "alarmı" gibi okunabilir. Düşünsenize, basit bir cümle kurmak bile sizin için ne kadar büyük bir çaba gerektiriyor olabilir, değil mi?
Nefes teknikleri ya da çeşitli kaygı yönetimi egzersizleri bazen yetersiz kalabiliyor. Çünkü bu zorluğun kökleri daha derinde, geçmişten gelen bazı inançlarda veya deneyimlerde yatıyor olabilir. Belki de uzun zamandır içinizde "ya bir şey yanlış giderse, ya hata yaparsam" gibi o ince ama sürekli var olan tedirginliklerle sessiz bir mücadele yürütüyorsunuz. Özellikle yeni insanlarla tanışırken ya da yabancı bir ortamda konuşmanız gerektiğinde, "Acaba hakkımda ne düşünürler?" endişesi içinize adeta bir ağırlık gibi çöküyor olabilir.
Kendinizde Selektif Mutizm olabileceğine dair bir gözlemde bulunmanız çok değerli bir içgörü. Bu, kendinizi anlama yolculuğunuzda önemli bir adım. Ancak unutmayın ki, kendi kendinize tanı koymak her zaman kolay olmayabilir ve bazen kafa karıştırıcı bir tablo da yaratabilir. Size özgü bu deneyimin tam olarak ne anlama geldiğini anlamak ve kalıcı çözümlere ulaşmak için bir psikolog ile yüz yüze veya online görüşmek, bu yolda atabileceğiniz en etkili adımlardan biri olabilir. Şu ana kadar tek başınıza bu kadar çok şey keşfetmiş olmanız, sürece olan açık yürekliliğiniz beni gerçekten etkiledi. ✨
Bir de şu var... Dışarıdan bakan çoğu insan için sessizlik yanlış anlaşılabilir. Sizin bu "konuşamama" halinizin ardında yatan o yoğun içsel kaygı, hiç de hafife alınacak bir durum değil. Bu yüzden kendinize yüklenmeniz ya da toplumsal beklentilerin baskısını hissetmeniz de çok olası. Belki de içinizde "Neden diğerleri bu kadar rahat, ben neden bu kadar takılıyorum?" gibi bir iç sorgulama bile başlıyor olabilir.
Burada sizinle küçük bir egzersiz paylaşmak istiyorum; bu tür sıkışmış hissettiğiniz anlarda, örneğin bir ortamda konuşmanız gerektiğinde, kendinize minik hedefler belirleyin. Sadece "merhaba" demek ya da kısa, basit bir cümle kurmak bile bir başlangıç olabilir. Ve en önemlisi, bunu başarabildiğiniz her an kendinizi içten içe takdir edin. Böylece zihniniz "yaptım, başardım" deneyimiyle yeni bir kayıt oluşturabilir. Unutmayın, küçük adımlar zamanla büyük değişimlerin başlangıcı olabilir.
Belki de şu an yapabileceğiniz en kıymetli şey, kendinizi anlamaya çalışmak. Herkesin yolu farklıdır ve sizin yolunuz da kendinizden geçiyor. Acele etmeyin, yavaş yavaş ilerleyin. Ve unutmayın ki, yaşadığınız her duygu size bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bu zorluğun üstesinden birlikte gelinebilir. Şu an sadece yazdıklarınızı okuyorum ama satırlarınızın arasında güçlü bir değişim isteği sezebiliyorum. Ve bana göre, işte bu en gerçek başlangıç. ❤️
Kendinize iyi bakın.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog
Ayşe Tuba Aksakallı...