Korkumun temeli bu olabilir mi?
Daha önceden buraya kaybetme korkumla alakalı yazmıştım. Ve psikolog eyvah kötü bir şey olacak kitabını önerdi. Bende okumaya başladım. Oradaki uygulamaları yaparken bu sorunun kaynağını buldum sanırım. Küçükken annemle babam beni yanına alıp biz ayrılacağız demişti(ayrılmadılar hâlâ beraberler). Bayağı korkmuştum ben tek kalıcam ne yapıcam diye düşünmüştüm. Yaşım 6-7 olması muhtemel. Hatta bu ayrılma konusunun geçtiği akşam altıma kaçırmıştım. Yakınlarımı kaybedip tek kalacağım kimsesiz olacağım korkumun sebebi bu olabilir mi acaba?
Bu soru 22 Mart 2025 12:45 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Daha önce kaybetme korkunla ilgili paylaşımlar yapmış ve bir psikoloğun önerdiği Eyvah, Kötü Bir Şey Olacak kitabını okumaya başlamışsın. Bu süreçte kitabın içindeki uygulamaları yaparken kaybetme korkunun olası bir kaynağını keşfettiğini söylemişsin. Küçük yaşta, anne ve babanın sana ayrılacaklarını söylediklerini, ancak ayrılmadıklarını ifade etmişsin. O an büyük bir korku yaşadığını ve hatta o akşam altına kaçırdığını belirtmişsin. Bu olayın şu an yaşadığın kaybetme korkusunun temel nedeni olup olmadığını sorguluyorsun. Bu, üzerinde düşünmeye değer önemli bir farkındalık ve bu noktada duygularını anlamlandırma sürecine adım atman çok kıymetli.
Kaybetme korkusu, özellikle erken yaşlarda yaşanan deneyimlerden etkilenebilir. Çocukluk döneminde, ebeveynlerimizle olan ilişkimiz, güvenlik hissimizin temelini oluşturur. 6-7 yaş civarında çocuklar, ebeveynlerinin dünyadaki en güvenilir kişiler olduğunu düşünür ve onlarla olan bağlarını kaybetmek büyük bir tehdit olarak algılanabilir. Bu yaşta yaşanan bir belirsizlik, özellikle anne-babanın ayrılacağını söylemesi gibi bir durum, yoğun bir kaygıya neden olabilir. O dönemde yaşadığın korku, yalnız kalma ve kimsesiz olma düşüncesiyle birleşerek zihnine derin bir şekilde kazınmış olabilir.
Çocukluk çağında beyin, olayları yetişkinler gibi analiz edemez. Çocuklar, söylenenleri genellikle mutlak gerçek olarak kabul ederler ve olaylara mantıksal açıklamalar getirme konusunda yeterli bilişsel olgunluğa sahip değillerdir. Bu yüzden ebeveynlerinin söylediği ayrılık konusu, senin için sadece bir ihtimal değil, gerçekleşmesi kesin bir durum gibi algılanmış olabilir. O an hissettiğin korku, vücudunda da fiziksel bir tepkiye yol açarak altına kaçırma gibi bir refleksi tetiklemiş olabilir. Çünkü beden, korku ve stres karşısında yoğun tepkiler verebilir; özellikle çocuklarda bu tür olaylar fiziksel tepkilerle kendini gösterebilir.
Bu olay, zihninde "Sevdiklerim bir gün beni terk edebilir" ya da "Yalnız kalırsam baş edemem" gibi inançların oluşmasına neden olmuş olabilir. Çocuklukta yaşanan olaylar, bazen bilinçdışımıza işlenerek gelecekteki düşünce ve duygularımızı etkileyebilir. Şu an yaşadığın kaybetme korkusu, belki de çocukken hissettiğin o derin kaygının bugüne yansıyan bir sonucu olabilir. Ancak unutma ki, bir olayın etkisi kişiden kişiye değişebilir ve bu korkunun oluşmasında başka faktörler de rol oynayabilir.
Bu farkındalığı kazanmış olman, bu korkuyu anlamlandırma ve onunla baş etme sürecinde önemli bir adımdır. Peki, bu korkunun günlük yaşamındaki etkileri neler? Sevdiklerinle olan ilişkilerinde bu kaygıyı nasıl hissediyorsun? Belki de bazen onları kaybetme endişesiyle fazla kontrol etme ihtiyacı duyuyor, onlardan sürekli bir güvence bekliyor veya yalnız kalma fikrine karşı yoğun bir direnç gösteriyor olabilirsin. Eğer böyle durumlar yaşıyorsan, bu korkunun şimdiki yaşamına nasıl etki ettiğini gözlemlemek sana içgörü kazandırabilir.
Bu süreci daha sağlıklı yönetmek için kendine şu soruları sorabilirsin:
Kaybetme korkum hangi anlarda daha fazla tetikleniyor?
Sevdiklerimle olan ilişkilerimde güven duygusunu nasıl hissediyorum?
Küçük yaşta yaşadığım bu korkunun bana hangi mesajı var ve bugün bu mesajı nasıl dönüştürebilirim?
Bu sorular üzerine düşünmek, duygularını daha iyi anlamana yardımcı olabilir. Eğer kaybetme korkun, günlük yaşamını zorlaştırıyor, ilişkilerini olumsuz etkiliyor veya sık sık yoğun bir kaygı hissediyorsan, bir psikolog ile çalışmak bu süreci daha sağlıklı yönetmene yardımcı olabilir. Bazen geçmişte yaşadığımız olaylar, biz farkında olmadan bilinçaltımızda derin izler bırakır ve yetişkinlikte bunları dönüştürmek zaman ve emek gerektirir. Ancak farkındalık kazanarak ve kendine şefkatle yaklaşarak bu süreci daha sağlıklı yönetebilirsin.
Unutma, geçmişte yaşadığın korkular bugün seni tanımlamak zorunda değil. Onları anlayarak, yeniden anlamlandırarak ve gerektiğinde destek alarak hayatında daha sağlam bir güven duygusu inşa edebilirsin. Kendine karşı nazik ol ve duygularının seni yönlendirmesine izin ver. Senin için en doğru olanı keşfetmek adına bu süreçte kendine zaman tanı.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel