Kötü takıntılı düşünceler
Sevgilimle 2 senedir beraberiz çok güçlü bir sevgimiz var ama çoğu zaman kavgalar ve güvensizlik yaşadık. Benim ondan sakladığım ve yalanlarımın üstüne itiraf etmem sebebiyle ayrılık yaşadık ve sonrasında barıştık barıştıktan sonra sanki kendimde hep sorun varmış gibi kaşım gözüm oynuyormuş gibi kendimi iğrenç hissediyorum tüm hayatımı iyi insan olmak için adıyorum ama saçma sapan kendimi huzursuz hissediyorum ve sanki insanlara bakıyormuşum gibi insanları merak ediyormuşum gibi hissediyorum ve bu beni inanılmaz derece iğrenç hissettiriyor ve bundan dolayı sıkıntılar takıntılar yaşıyorum ve artık kendime güvenim kalmadı. Çok dolu tutkulu sevgili bir aşk hissederken bir anda acaba ben seviyor muyum acaba soğudum mu ya kadar geldi iş.çok iğrenç hissettiriyor her şey ve ben bu sıkıntılarımı erkek arkadaşımla paylaştım ve ne zaman paylaşsam rahatladım ama bu sıkıntılarımın hala devam etmesi beni düzgün nefes alma düzgün yaşamadan çok uzaklaştırıyor. Ben sadece sevgilimle mutlu iyi olmak isterken yapamıyorum hep kendimi
yetersiz kötü iğrenç hissediyorum. Erkek arkadaşımla çok kavgalar ettik ve bana güvenmiyor bu ilerleye ilerleye benim kendime olan güvenimi de etkiledi. Ve onu bu kadar çok severken nası ben bu hallere düştüm nası böyle bi insan oldum kendimden nefret ediyorum. Erkek arkadaşım her zaman yanımda olmasına rağmen ben bu durumları bu takıntıları geçiremedim. Ne zaman geçti herşey bitti desem tekrarlanıyor ve beni inanılmaz strese hayattan kopmaya zevk almamaya sokuyor bu iş. Kendimi fazlasıyla sorguladığım ve kötü hissettiğim dönemdeyim. Erkek arkadaşımı ne kadar kaybetmek istemesemde kendi ellerimle uzaklaştırmış gibi oluyorum ve ona çok üzülüyorum onu düşürdüğüm durum kendimin düştüğü durum çok içler acısı hep toparlanıp yolumuza devam etmeye çalıştık ama ben bi türlü toparlanamadım. Kısa ve özetle sıkıntım kendimi sanki hiçbir şey yapamayan güvensiz saygısız millete bakan aklına başkaları gelen iğrenç bi insan olarak görüyorum. Ve bu işin içinden çıkamıyorum me zaman çıktım desem daha kötü oluyorum. Kendime çok baskı yaptım çok fazla hakaretler duydum bunların sonucu mu bu bilmiyorum ama yaklaşık temmuzdan beri ağır psikoloji içindeyim. Ve bunları yaşamaya başlayışım en sonki barışmamızdan sonra oldu. Kendi kendime sıkıntı yaratıyorum dert yaratıyorum neden neden çok kötüyüm. Kendimi hala anlatamıyomuş gibi hissediyorum çok fazla düşünüyorum en ufak kafamda saçma bişey olduğu an kendimden midem bulanıyor ve bu saçma döngüden çıkamıyorum hapsolmuş gibi hissediyorum.
Bu soru 24 Eylül 2025 10:43 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Öncelikle bunu yazıp paylaştığın için teşekkür ederim. Yaşadıkların gerçekten ağır ve seni yıpratmış, metin boyunca yaşadığın utanma, iğrenme, çaresizlik ve tekrar eden kaygı duygularını açıkça görüyorum. Birisinden sakladığın, sonra itiraf ettiğin bir şeyin ilişkiye verdiği yara; barışma sonrasında “kendinde bir sorun varmış gibi” hissetme, sürekli kendini sorgulama ve kendine karşı iğrenme hissi; bunlar tek başına utanılacak veya küçümsenecek şeyler değil, birçok insanın benzer olaylardan sonra yaşadığı içsel tepkilerdir. Burada iki ayrı süreç aynı anda yürümüş: ilişkinin objektif hasarları (güven zedelenmesi, tartışmalar) ve senin o olayla ilgili içsel hesaplaşmaların (suçluluk, kendini iğrenç hissetme, takıntılı düşünceler). Bu ikisini ayırmak önemli çünkü tedavi yaklaşımı da çoğunlukla iki eksene ayrılıyor: ilişkisel onarım ile zihninin takıntılı döngüsünü kırma. İkisi de çalışılabilir ve iyileşebilir ama sabır, yapı ve profesyonel destek gerek.
Öncelikle takıntılı, iğrenç hissetmeye götüren zihinsel döngünün temel mekanizmasını anlamak yardımcı olur: bir utanç ya da suçluluk odağı (yaptığın veya itiraf ettiğin şey) zihninde bir “tehdit” olarak algılanıyor; beyin bunu “tehlikeyi ortadan kaldırmak” için sürekli hatırlatıyor -sonuç: düşünceler tekrar tekrar gelir, rahatlama kısa sürer, daha fazla takip ve kontrol davranışları (başkalarının seni izlediğini, seni yargıladığını varsayma, sürekli telafi etme çabaları) gelişir. Bu döngüyü kırmak için bilişsel davranışçı terapi (BDT) çok etkili olabilir. Pratik seviyede ne yapacağına dair birkaç somut adımı şimdi söyleyeceğim; bunlar kolay mucizeler değil ama düzenli uygulanırsa takıntıların frekansı ve yoğunluğu azalır.
Günlük uygulamalar (gün içinde 10–20 dakikadan başlayarak):
Olumsuz düşünce geldiğinde kısa not al - ne düşündün, hangi duygu, yoğunluk (0–10), ne yaptın tepkisel olarak (sildin mi, paylaştın mı, kendini cezalandırdın mı). Bir hafta sonra desenleri görmeye başlayacaksın; bu farkındalık değişimin ilk anahtarı.
Takıntılı düşünce geldiğinde otomatik güvence arama (erkek arkadaşına sürekli onay sorma, itirafı tekrar tekrar dile getirme) yerine düşünceyi 3 dakikadan sonra bırakmayı dene; ilk başta çok zor olacak ama 3 dakika, sonra 5, sonra 10. “düşünceyi yaşa ama onu önlemeye çalışma” yerine; yani o düşünceyle durmayı görselleştirip tepkisiz kalmak zihnin hassasiyetini azaltır.
Panik, mide bulantısı, iğrenme duyguları yoğunlaştığında 4-7-8 nefes, hafif yürüyüş veya 5 dakikalık kas gevşetme yap. Bedeni sakinleştirmek düşünce döngüsünü keser.
Her gün kısa bir “benlik onayı” cümlesi tekrar et - “Ben hata yaptım; bu benim insan olmamla ilgili; onarabilirim.” Bu tür öz-şefkat cümleleri suçluluk duygusunu azaltır zamanla.
Güven yeniden inşa edilir ama zaman alır. Eğer erkek arkadaşın hazırsa, birlikte bir şemada “yeniden güven protokolü” oluşturabilirsiniz: örneğin net sınırlar (hangi durumlarda ne paylaşılacak), güven tazeleyici davranışlar (düzenli fakat kısa check-in’ler, hesap verebilirlik olarak uygulanabilir eylemler) ve en önemlisi küçük güven ödevleri. Senin için de önemli olan, kendi onarımını onunla ilişkilendirmeden yürütmektir -çünkü bazen partner değişse de içsel takıntılar kalır. Onunla paylaştığında rahatlıyorsan bunu sürdürebilirsin; ama paylaşmanın seni rahatlatması kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilir, uzun vadeli çözüm ise profesyonel destek.
Ne zaman profesyonel destek düşünmelisin?
Eğer düşünceler yaşam kaliteni ciddi şekilde bozuyor - işe odaklanamama, uyku bozukluğu, iştah değişimi, intihar düşünceleri, sosyal çekilme veya ilişkiye zarar verecek kadar şiddetli davranışlar varsa - bir ruh sağlığı uzmanıyla (psikiyatrist + psikolog)hemen görüşmelisin. Özellikle bu takıntılar senin kontrolünde değilse, bir psikiyatri değerlendirmesi ilaç tedavisi gerekip gerekmediğini netleştirebilir; bazı durumlarda BDT + kısa süreli ilaç kombinasyonu, takıntıların kontrolüne hızlı katkı sağlar. Türkiye’deysen üniversite hastanelerinin, devlet hastanelerinin ruh sağlığı poliklinikleri veya özel klinikler başlangıç noktası olur.
Erkek arkadaşınla dürüst, sakin bir konuşma yapmak istiyorsan şöyle başlayabilirsin: “Sana diyeceklerimi sakin bir zamanda paylaşmak istiyorum. Ben itiraf ettikten sonra içimde bazı takıntılı düşünceler gelişti; bunlar benim için utanılacak ama gerçek; bunlarla mücadele ediyorum. Senin yanında olman bana iyi geliyor ama yalnızca senin desteğine bağlı kalmak istemiyorum. Terapiye başlamayı düşünüyorum; bunun ilişkimize zarar vermesini istemiyorum, beraber adım atabilir miyiz?” Bu tür bir çerçeve hem sorumluluğu alır hem de destek talebini netleştirir.
Son olarak, birkaç gerçekçi beklenti: bu süreç haftalar içinde %100 yok olmaz; ama aylar içinde belirgin azalma olur. Kendini iğrenç hissetmen şu an yoğun ama kalıcı bir tanımlama değil - insanlar değişir, zihinler öğrenir. Kendine karşı yumuşak ol; hatalarını düzeltmek ve onarmak erdemli bir süreçtir ve bunu sağlıkla yapmak profesyonel destekle kolaylaşır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel