Aile

Narsist anne babayla nasıl davranmalıyım?

Gizli Kullanıcı30 Nisan 2025 18:27

Evliyim yaş35 anne ve babam hiçbir zaman yanımda olmuyor en kötü anımda bile varken yoklar çok acı çekiyorum onlara ne zaman ihtiyaç duysam yoklar torunlarına bakmak istemiyor annem sizce neden olabilir?kendimi üvey gibi hissediyorum o aileye ait hissetmiyorum sevgi görmüyorum bunda beni çok derinden yaralıyor varken yok olmaları çok can acıtıcı keşke böyle davranmasalar defalarca kez kırılıyorum çok üzgünüm hayat kısa

Bu soru 4 Mayıs 2025 17:09 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışanım,

Öncelikle Merhabalar.Yazdıklarınızı okurken, “varken yokluk” ifadeniz içime dokundu diyebilirim.Bu cümle, duyulan yalnızlığın ne kadar derin ve yakıcı olduğunu gösteriyor. İnsan bazen kalabalıklar içinde, hatta en yakınlarının varlığında bile kendini yapayalnız hissedebilir. Özellikle anne-baba gibi temel bağ kurulan kişilerin hayatınızda fiziksel olarak var olmalarına rağmen duygusal olarak eksik olmaları, sanki görünmez bir duvarla çevrelenmiş gibi hissettirebilir. Bu durumun sizde bıraktığı izleri anlamak çok kıymetli.

Anne ve babadan gelen ilgi, destek ve sevgi; kaç yaşında olursak olalım, içten içe ihtiyaç duyduğumuz duygulardır. Onların özellikle zor zamanlarınızda yanınızda olmaması, tekrar tekrar kırıldığınızı hissetmenize neden olmuş gibi görünüyor. Kimi zaman “Ben bu ailenin parçası mıyım gerçekten?” diye sormak, kişinin aidiyet duygusunu kökünden sarsabilir. Kendinizi “üvey gibi” hissetmeniz, aslında duygusal olarak dışlandığınız, görülmediğiniz ve anlaşılmadığınız deneyimlerin bir sonucu gibi duruyor. Bu his, sadece şimdiki yaşantınızla değil; geçmişte birikmiş duygularla da bağlantılı olabilir.

Anne ve babanızın torunlarına bakmak istememesi de sizin için bir kırılma noktası olmuş gibi. Bu durum çoğu kişi için destek ve paylaşım beklediği bir yaşam döneminde, yeniden yalnız bırakılmış hissettirebilir. Oysa belki siz, hem kendi çocuğunuz için hem de kendiniz için, onların varlığını ve ilgisini arzuluyorsunuz. Ancak bazı ebeveynler, kendi iç dünyalarındaki yorgunluk, sınır koyma ihtiyaçları ya da geçmişten taşıdıkları ilişki kalıpları sebebiyle, bu rolü üstlenmekte zorlanabiliyor. Onların bu tutumları çoğu zaman sizin değerinizi değil, onların duygusal kapasitesini ve kendi hayata bakış biçimlerini yansıtıyor olabilir. Ne yazık ki bu tür durumlar, kişinin çocuklukta özlediği sevgiye erişemediği gibi yetişkinliğinde de aynı beklentilerin karşılanmamasıyla yarayı derinleştirebilir.

Bir diğer önemli nokta da sizin bu acıyı tanımlayabilmeniz. Bu, duygusal olarak çok önemli bir adımdır. Çünkü isim verilebilen duygularla baş etmek daha mümkündür. “Hayat kısa” diyorsunuz; bu cümlede bir yorgunluk ve kırgınlık kadar, bir farkındalık ve umut da gizli. Belki de tüm bu yaşadıklarınız, sizi daha çok kendinize dönmeye, kendi duygusal ihtiyaçlarınıza yönelmeye çağırıyor. Aileden gelmeyen sevgiyi başka kaynaklarda, başka bağlarda bulmak mümkün olabilir.

Bu noktada size nazikçe şunu sormak isterim: “Kendinizi ait, görüldü ve seviliyor hissettiğiniz başka bir ilişki, anı ya da kişi var mı hayatınızda?” Bu soruyu düşünmek, kalbinizde o acı veren boşluğu biraz da olsa doldurabilecek alanları fark etmenize yardımcı olabilir. Bazen küçücük anlar bile, insanın kalbinde bir yer açar. Belki bir arkadaşınızla kurduğunuz samimi bir sohbet, belki çocuğunuzun size koşulsuz sarılışı, belki de bir komşunun ya da hayatın içinde karşılaştığınız herhangi bir insanın size hissettirdiği sıcaklık… Bu anlar, küçük gibi görünse de içten içe sizi besleyebilir. Ait olma duygusu sadece aileyle sınırlı değildir; bazen hiç beklemediğiniz yerlerde kurulan bağlar, sizin iç dünyanızda eksik kalan parçaları iyileştirmeye başlayabilir.

Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.


Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.


Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.


Psikolog Aysel Kacak

Cevaplanmış benzer sorular