Narsist bireyle yaşamak
19 yaşında kızım narsist kişilik özellikleri sergiliyor yaklaşık 3 yıldır anne baba olarak çok yorulduk bizi manipüle ederek her istediğini yaptırma çabasında yapılmadığında hırcınlaşıyor sinirleniyor söylenmemesi gereken şeyleri söylüyor istediği yapılana kadar elinde ki bütün kozları kullanıyor anneligimize babalığımıza kadar söz söylüyor dolayısıyla amacına ulaşmış bizi sinirlendirmis oluyor artık nasıl davranmamız gerektigini şaşırmış durumdayız anne baba olarak sizden bu konuda yardım istiyorum
Bu soru 18 Haziran 2025 12:27 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Okuduklarınızdan, uzun zamandır süregelen bir yorgunluğun ve hayal kırıklığının sizde derin izler bıraktığını hissediyorum. Özellikle kızınızın “anneliğinize babalığınıza kadar söz söylemesi” gibi cümleler, bir ebeveyn olarak en hassas yerinize dokunmuş gibi görünüyor. Bu tür sözler, sadece bir tartışma anında söylenip geçmiyor; kalıyor, yankılanıyor ve insanın içindeki değer duygusunu zorluyor. Sizin de bu süreçte hem kızınıza destek olma hem de kendi psikolojik gücünüzü koruma çabanızda oldukça yıprandığınız anlaşılıyor.
Kızınızın sergilediği davranışlar – manipülasyon, öfke, sınır tanımama – zaman zaman narsistik özelliklerle örtüşebiliyor. Ancak burada önemli bir ayrım var: Bu yaşlar, yani geç ergenlik dönemi, kişiliğin halen gelişmekte olduğu ve duygusal sınırların çok zorlandığı bir dönem. Kızınızın bu davranışlarının arka planında, aslında kendini ifade etme biçimiyle baş etme zorlukları, kimlik karmaşası ya da duygusal ihtiyaçların fark edilmemesi gibi nedenler yatıyor olabilir. Bu yüzden davranışın kendisi kadar, onu tetikleyen ihtiyaçları da anlamaya çalışmak çok önemli.
Anlattıklarınızdan, kızınızın istediklerini yaptırmak için gerilimi ve krizi bilinçli ya da bilinçsiz bir yöntem olarak kullandığı görülüyor. Bu gibi durumlarda, ebeveynler olarak doğal bir şekilde öfkeye kapılmak, savunmaya geçmek ya da geri çekilmek oldukça insani tepkiler. Ancak ne yazık ki bu tepkiler, ilişkideki döngüyü pekiştirme riski taşıyor. Çünkü kızınız, “kriz çıkardığımda istediğimi alıyorum” şeklinde bir öğrenme sürecine girmiş olabilir. Bu döngüyü kırmak için, tutarlı, kararlı ve sakin sınırlar belirlemek çok kıymetli olacaktır.
Örneğin; size saygısızca konuştuğunda ya da sizi baskılamaya çalıştığında, o an tepki vermek yerine, “Şu anda bu şekilde konuşulduğunda kendimi kötü hissediyorum ve bu konuşmaya devam edemem” gibi bir cümleyle oradan uzaklaşmak, pasif değil tam tersine aktif bir sınır çizme halidir. Burada amaç, onu cezalandırmak değil; sağlıklı iletişim kurma koşullarını göstermek. Bu tarz tepkiler kısa vadede daha fazla öfke doğurabilir, çünkü sınır koymak her zaman dirençle karşılanabilir. Ancak zamanla bu yeni düzeni öğrenmesi mümkün.
Diğer yandan, ben diliyle duygularınızı ifade etmek de ilişkinizde dönüştürücü bir etki yaratabilir. “Bu şekilde konuşulduğunda kırılıyorum ve üzülüyorum, çünkü seni önemsiyorum ama bu tavırlar beni senden uzaklaştırıyor” gibi ifadeler, hem duygularınızı açık eder hem de karşı tarafı suçlamadan sorumluluk almaya davet eder.
Tüm bunların yanında, şunu da göz ardı etmemelisiniz: Sizin ruhsal gücünüz, bu sürecin temel dayanağı. Eğer siz kendinizi sürekli yetersiz, değersiz ya da tükenmiş hissediyorsanız, sağlıklı bir sınır koymak da zorlaşır. Kendinize dönmek, nefes alanları yaratmak, bazen yalnızca bir yürüyüşe çıkmak ya da eşinizle dertleşmek bile toparlanmanıza katkı sağlayabilir.
İsterseniz, bu süreçte evde deneyebileceğiniz bazı iletişim teknikleri ya da örnek olaylar üzerinden konuşabileceğiniz alternatif cevap stratejilerini birlikte değerlendirebiliriz.(Yeni bir soru başlığı açarak yazabilirsiniz,metninizin başında ismimi belirtebilirsiniz) Ayrıca kızınızın daha önceki dönemlerinde buna benzer davranış kalıpları olup olmadığını da düşünmek, bugünkü davranışlarını anlamlandırmada size yardımcı olabilir.
bu süreçte yakınlarınızdan veya bir psikologdan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak