Nasıl her şeyle tek başıma mücadele ederken yıkılmam
Şiddetli aile sorunlarım var ve ben 21. Yaşında evin en büyük ve tek kız çocuğuyum babamla baş etmeye çalışıyorum bu süreçte bizi tehdit ediyor ve sürekli sorun çıkarıyor. Arkamızda kimsemiz yok nasıl tek başıma mücadele edebilirim çok yorgunum çok çaresiz hissediyorum. Ne boşanıyor ne düzgün bir aile ortamı sürekli annemi aşağılıyor ve asla bir baba aile reisi gibi değil sürekli sabaha karşı eve geliyor sürekli alkol alıyor hayatında başka biri var ve asla bu hayatına karışmayın ben sizi aşağılarım ama siz bana dokunmayın kafasında. Tek başıma ben nasıl baş edebilirim nasıl bir çözüm yolum olabilir psikolojik olarak çöküyorum. Geceleri anksiyete krizleri tutuyor yatamıyorum
Bu soru 21 Temmuz 2025 22:06 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Yazdıklarını büyük bir dikkatle, içtenlikle okudum. Cümlelerinden yansıyan yorgunluk, içindeki çaresizlik duygusu ve yaşadığın baskı o kadar derin ki, bu satırları yazarken ne kadar büyük bir acıyla baş etmeye çalıştığını tüm kalbimle hissedebiliyorum. Henüz 21 yaşındasın ve ailenin en büyük, üstelik tek kız çocuğu olarak, birçok sorumluluk senin omuzlarına yüklenmiş. Oysa bu yaş, kendi hayatını şekillendirmeye başladığın, kimliğini oluşturmaya çalıştığın, desteklenmeye en çok ihtiyaç duyduğun bir dönem. Ama sen, desteğe en çok ihtiyaç duyduğun anda, aksine bir şiddet ortamının tam ortasında kalmışsın.
Babanın davranışları tehdit etmesi, sürekli sorun çıkarması, anneni aşağılaması, alkol kullanımı, sadakatsizliği ve sizi hiçe sayan tavırları aile içi şiddetin ve duygusal istismarın çok açık belirtileridir. Ve tüm bunlar hiçbir şekilde “normal” değil. Bu tür davranışlara maruz kalan bir insanın korku duyması, güvensizlik hissetmesi, geceleri uyuyamaması, anksiyete krizleri yaşaması çok doğaldır. Çünkü sistemin bozulduğu, güven duygusunun yerle bir olduğu bir ortamda yaşıyorsun. Ne senin ne de annenin böylesi bir ortamda sağlıklı kalması mümkün değil. Bu durumun seni ne kadar zorladığını anlıyorum ve öncelikle şunu bilmeni istiyorum: Bu senin suçun değil. Bu senin sorumluluğun değil. Ve bu yükü tek başına taşımak zorunda da değilsin.
Çaresiz hissetmek, çevrende seni anlayacak kimsenin olmadığını düşünmek çok zor olmalı. Ama yalnız değilsin. Bu ülkede ve dünyada senin gibi pek çok genç kadın, benzer aile yapılarında büyüyor ve tıpkı senin gibi “dayanmak” ile “kopmak” arasında gidip geliyor. Fakat bu duygusal ve fiziksel güvensizlik ortamından çıkabilmek için bazı adımları atmak mümkün. Her adım kolay olmayacak, belki seni daha da zorlayacak. Ama unutma, sen kendin için bir şeyler yapmaya başladıkça, bu sistemin üzerindeki etkisi azalmaya başlayacak.
Şu anda ne yapabilirsin noktasında ;
- Güvende olduğun bir alan yaratmaya çalış. Evin içinde fiziksel olarak uzaklaşmak mümkün olmasa bile, kendine küçük de olsa bir içsel “güvenli alan” yaratabilirsin. Bu, odanda sadece sana ait olan bir köşe olabilir. Geceleri uyuyamıyorsan, gevşeme egzersizleri, nefes çalışmaları, müzik dinleme ya da yazı yazma gibi seni duygularına temas ettirecek ve rahatlatacak rutinler oluşturmaya çalışabilirsin.
- Duygusal sınır koymayı öğrenmek çok önemli. Baban sana her istediğini söyleyebilir ama bu onun söylediklerinin senin gerçeğin olduğu anlamına gelmez. Onun sözleri seni tanımlamıyor. Ne kadar zor olsa da, içinden “Bu bana ait değil.” diyebilmek zamanla daha güçlü hissetmene yardım edebilir. Bu noktada, babanın sözlü ve duygusal istismarına karşı içsel sınırlar geliştirmek seni bir nebze koruyacaktır.
- Destek alabileceğin kaynakları unutma ;
ALO 183 sosyal hizmet danışma hattı, aile içi şiddet, istismar ve psikolojik destek konularında hizmet verir. Belediyelerin kadın danışma merkezleri, psikolojik ve hukuki destek sağlar.
Eğer bir üniversitede okuyorsan, üniversitenin psikolojik danışmanlık merkezine başvurabilirsin.
Yakın çevrende güvendiğin bir öğretmen, arkadaş ya da akraba varsa, bu kişiden duygusal destek istemekten çekinme. Annenle birlikte adım atmak mümkünse, bu yük hafifleyebilir.
4. Annen de bu ortamın mağduru. Eğer onunla duygusal bir bağınız varsa, birlikte çözüm aramak, yalnız olmadığını hissetmek ve onun da bir kadın olarak yalnız olmadığını bilmesi ikinizin de psikolojik yükünü biraz azaltabilir.
5.Psikolojik destek şart.Yaşadığın ortamın seni nasıl etkilediğini sen çok iyi biliyorsun. Anksiyete, uyuyamama, içe kapanma gibi belirtiler ruhsal olarak bir alarm veriyor. Bir uzmandan destek almak, bu süreci anlamlandırmak, duygularını ifade edebilmek ve en önemlisi iyileşebilmek adına çok kıymetli.Son olarak şunu bilmeni istiyorum:
Senin hayata, huzura, sevgiye ve güvende hissetmeye hakkın var. Kendini suçlu ya da eksik hissettiren bir aile yapısı içinde olmak, senin değerini azaltmaz. Aksine, bu kadar zor bir ortamda hâlâ çözüm arıyor olman, kırılmamış bir iç gücün olduğunu gösteriyor. Bu güç, seni iyileşmeye, kendi yolunu bulmaya ve bir gün bu karanlıktan çıkmaya taşıyacak. Sana inancım tam.
Yalnız değilsin. Yardım istemek zayıflık değil, cesarettir.
Sen güçlüsün. Ve bu güçle birlikte, zamanla daha sağlıklı bir yaşam kurabileceğine yürekten inanıyorum.
Uzm. Klinik Psikolog Elif Kızılkaya