Nasıl iletişimim güçlü olur?

Merhaba Sevgili Danışan,

Yazdıklarını büyük bir dikkatle okudum. Cümlelerindeki her bir duygu, derin bir geçmişin izlerini taşıyor ve yaşadığın yalnızlığı, çırpınışı, iyileşme arzusunu anlıyorum. Çocuklukta yaşanan sevgi eksikliği, sosyal bağların kurulamamış olması ve sürekli bir yalnızlık duygusuyla büyümek, insanın hayata güvenle bakmasını, diğer insanlarla sağlıklı bağlar kurmasını fazlasıyla zorlaştırabilir. Senin durumunda da bu yalnızlık duygusu, sadece dışsal bir durum değil; aynı zamanda içsel bir yankıya dönüşmüş gibi görünüyor. Fakat tüm bu yaşanmışlıklara rağmen sen buradasın, yardım istemek için cesaretle yazmışsın ve bu, iyileşme yolculuğunun en güçlü ilk adımı.

İletişimin güçlü olması, yalnızca dış dünyayla kurulan kelimelerle ilgili değil; insanın önce kendisiyle kurduğu bağın niteliğiyle ilgilidir. Geçmişte yaşadığın travmalar, bugün çevrenle olan ilişkilerini şekillendirebilir, hatta çoğu zaman seni yanlış anlaşılmaktan korkan, duygularını ifade etmekte zorlanan biri haline getirmiş olabilir. Bu da insanlarla daha derin bağlar kurmanı, kendi içinden geçeni açıkça dile getirmeni zorlaştırabilir. Fakat bu bir kader değil. Bu, dönüşebilecek bir süreç. Çünkü senin içinde hâlâ bir şeylerin iyileşebileceğine dair bir inanç var. Bu yazı, tam da bunun kanıtı.

İletişimini güçlendirmek için öncelikle duygusal altyapını sağlıklı hale getirmek gerekiyor. Çünkü bastırılmış öfke, derin kırgınlıklar, geçmişte görülmeme ve sevilmeme duygusu, her ilişkide seni bir savunma haline sokabilir. Bu da insanlarla aranda bir duvar gibi durur. Kendini sevilmeye değer görmeyen bir iç ses, çevrendeki insanların seni zaten istemediğine dair yanlış inançlar geliştirmene neden olabilir. Bu noktada danışmanlık, tam da bu iç sesleri fark etmek, onları dönüştürmek, geçmiş yaraları sağaltmak için çok etkili bir yoldur.

Senin de söylediğin gibi, sürece hazırsın. Hatta istersen psikiyatrik değerlendirme ile ilaç desteği almayı bile düşünecek kadar kararlısın. Bu çok kıymetli bir farkındalık. Çünkü pek çok insan, “ben iyileşmek istiyorum ama yardıma ihtiyacım yok” diyerek hem kendine hem çevresine set çekerken, sen kendi iyileşme iradeni net bir şekilde ifade ediyorsun. Bu irade, senin yalnızca bu süreçten geçmekle kalmayıp, başkalarına da ilerde ışık tutabilecek biri haline gelebileceğini gösteriyor. Çünkü en karanlıkta yanan mumlar, en çok ışığı verir.

Bulunduğun şehirde bir devlet hastanesinin psikiyatri polikliniğine başvurarak profesyonel bir değerlendirme isteyebilirsin. Orada sana yaşadıklarının şiddeti, süresi ve etkisiyle ilgili bazı sorular sorulacak. Bu görüşme sonucunda sana bir destek süreci başlatılması ya da ilaç desteğiyle birlikte danışmanlık önerilmesi mümkün olabilir. Eğer yaşadığın şehirde psikolojik danışmanlık merkezleri varsa, kaygılarını, yalnızlık hissini, geçmiş travmalarını daha güvenli bir ortamda çalışmak için bir psikologla düzenli olarak görüşmeye başlamak da çok etkili olacaktır.

İletişimini güçlendirmek için atabileceğin küçük ama önemli bazı adımları da paylaşmak isterim:

Her gün kendinle ilgili 1 düşünceni, 1 duygunu ve 1 davranışını not al. Bu, iç sesini fark etmene yardımcı olur.

İnsanlara kendini anlatırken, kendine de açıklıkla yaklaş. “Ben böyle hissediyorum çünkü geçmişte şu şekilde bir şey yaşamıştım” diyebilmek, hem özgüveni artırır hem de ilişkileri derinleştirir.

Şunu unutma: İyi iletişim kurmak, her zaman çok konuşmak değildir. Asıl iletişim, karşındakini anlamak ve kendi duygunu net olarak ifade edebilmektir. Bu beceri doğuştan gelmez; öğrenilir, gelişir ve zamanla güçlenir.

Sevgili danışan, şu anda yaşadığın yalnızlık, senin tüm hayatını sarmış gibi görünüyor olabilir. Ama bu yalnızlık kalıcı değil. Bu yalnızlık, zamanla yerini aitlik hissine, anlaşılmaya ve bağlantıya bırakabilir. Yeter ki sen iyileşmek için attığın adımları küçümseme. Belki her şey bir anda düzelmeyecek ama her gün biraz daha hafiflediğini, biraz daha güçlendiğini hissedeceksin. Şu anda da öyle bir dönemdesin ki, kendini anlatabilmek, bir destek istemek ve “artık böyle yaşamak istemiyorum” diyebilmek en kıymetli başlangıç noktası.

Yeni bir soru üzerinden, geçmiş deneyimlerini, bugün yaşadıklarınla nasıl bağlantı kurduğunu, baş etme yollarını ve şu anda ihtiyaç duyduğun destek biçimini birlikte anlamlandırabilirsin.

Sen bu süreci aşacak güce sahipsin. Çünkü iyileşme isteğin, seni hayatta tutan en büyük ışık. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel