Nasıl normal hayatıma dönebilirim
Merhaba,iki sene önce bir kedi sahiplendik.Kısa sürede evimzin üçüncü üyesi oldu benim bal yanaklı oğlum kızımın ise biricik kardeşiydi.Onu okadar çok sevdik ki tatillerimizi bile ayrı organize ettik oğlumuz evde tek kalmasın diye.Bal yanaklı oğlum tam bir sevgi pıtırcığı idi.Geçenlerde balkon camına çocuk kilidi taktırdık.yaklaşıl 6-7cm genşliğinde bizim oğlanda irice burdan çıkması imkansız diye düşündüm.İki hafta önce kızım tatildeydi ve ben işe gitmek için sabah kalktığımda oğlumu göremedim.Balkon kilitleri kapalıydı o yüzden evde aramaya başladım bulamayınca panikledim dedim olmaz ama bide camı açıp aşağıya bakayım ve ne göreyim oğlum bahçede yatıyor😭😭 ve ölmüştü.Yavrum benim gözümden sakındığım çocuk oracıkta ölmüş😭😭.İlk iki gün şoktaydım sonra kızıma nasıl açıklayacağım stesi başladı.Ablam ve bir kaç arkadaş tramva oluşur kalp krizi geçirdi diyelim dediler ve öyle söyledik.Ancak bendeki vijdan azabı her geçen gün büyüyor ayrıca kızıma yalan söylemiş olmanında yükü var omuzlarımda ve onu her geçen gün çok özlüyorum.Nasıl normal hayatıma döneceğim bilmiyorum
Bu soru 16 Eylül 2025 12:33 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarınızı dikkatle okudum ve hissettiğiniz duygunun ne kadar yoğun, ne kadar yıpratıcı olduğunu derinden anlayabiliyorum. Sevgili evladınız gibi gördüğünüz kedinizi kaybetmek zaten başlı başına çok ağır bir yas süreci iken, üzerine hem kendinizi suçlamanız hem de kızınıza söylediğiniz yalanın vicdan azabıyla baş etmeye çalışmanız bu yükü daha da ağırlaştırmış.
İlk olarak şunu bilmelisiniz: yas, belirli aşamalardan oluşur ve bu aşamalar kişiden kişiye farklı uzunlukta yaşanabilir. İlk günlerde şok ve inkar gelir. Siz de “olmaz, çıkamaz” diye düşünmenize rağmen o an balkona bakıp gördüğünüzde yaşadığınız travmatik şok bu aşamaya örnek. Sonrasında büyük bir acı, yoğun ağlama, çaresizlik, “keşke”lerle dolu bir sorgulama dönemi başlar. Şu an tam da bu aşamadasınız. Zihniniz sürekli “neden böyle oldu, ben neyi gözden kaçırdım, nasıl fark etmedim?” sorularıyla meşgul. Bu aslında beyninizin kaybı anlamlandırmaya çalışmasıdır. Çünkü sevdiğimiz birini kaybettiğimizde zihnimiz mantıklı bir açıklama arar ama çoğu zaman bulamaz.
Vicdan azabınızla ilgili ise kendinize şunu sormanızda fayda var: O minik dostunuza yaşamı boyunca nasıl davrandınız? Ona sevgisiz mi davrandınız, ilgilenmediniz mi, ihmal mi ettiniz? Hayır, tam tersine tatillerinizi bile ona göre planlayacak kadar değer verdiniz. Onun evde yalnız kalmaması için çaba gösterdiniz, onu bir evladınız gibi sahiplendiniz. Yani sizden gördüğü şey sevgi, ilgi ve bağlılıktı. Bu da demek oluyor ki kaybın sorumluluğu sizde değil, hayatın bazen öngörülemez şekilde getirdiği kazalarda. Bununla yüzleşmek çok zor, ama gerçek bu.
Kızınıza söylediğiniz yalan ise aslında bir koruma refleksi. Çocuğunuzu travmadan korumak, kalbini daha az kırmak için o an böyle bir yol seçtiniz. Bu noktada niyetinizin kötü olmadığını, sadece bir anneyi koruma güdüsünden kaynaklandığını kabul edin. İleride uygun bir zamanda, daha güçlü hissettiğinizde ve kızınızın da yaşı olgunlaştığında bunu açıklayabilirsiniz. Şu an için önemli olan sizin yasınızı sağlıklı yaşamanız.
Normal hayata dönmek, kaybı unutmak değil; acıyı kabullenerek yaşamın devamına uyum sağlamaktır.
Onun fotoğraflarından küçük bir albüm yapabilir, özel bir köşe hazırlayabilir, birlikte yaşadığınız güzel anıları yazabilirsiniz. Bu, kaybı yok saymak yerine onurlandırarak hatırlamanıza yardımcı olur.
“Ağlamamalıyım, güçlü olmalıyım” gibi baskılar kurmayın kendinize. Ağlamak, özlemek, üzülmek çok doğal. Yasın en sağlıklı yolu, duyguları bastırmadan yaşamak.
Her gün küçük sorumluluklarla hayata bağlanın. Örneğin sabah kahvaltınızı hazırlamak, kısa bir yürüyüş yapmak, kızınızla sohbet etmek gibi. Bu küçük adımlar zamanla hayatınızı tekrar düzene sokar.
Eğer uyku bozukluğu, iştahsızlık, yoğun suçluluk duygusu aylar boyunca sürerse bir psikologla görüşmek çok faydalı olur. Yas sürecini yalnız taşımak çok zor olabilir.
Sevgiyle bağlandığınız bir canı kaybettiğiniz için hissettiğiniz bu büyük boşluk çok anlaşılır. Ama şunu hatırlatmak isterim: siz ona çok güzel bir yaşam sundunuz, sevgiyle büyüttünüz. O sizin evladınız gibi oldu ve bu dünyadan sevgiyle geçti. Onun ruhuna yapabileceğiniz en büyük iyilik, kendinizi suçlamayı bırakıp güzel anılarınızı korumak olacaktır.
Zamanla bu acı hafifleyecek, daha çok özleme ve sevgiyle anmaya dönüşecek. Belki şu an size imkansız gibi geliyor ama yıllar içinde onun hatırasını buruk bir gülümsemeyle anabileceksiniz.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler
Taşla Duyusal Farkındalık Egzersiz
Küçük Şükür Molası
Sevgili Betül hocam,acım çok taze ve derinde bu duruma alışmak ve süreci atlatmak zaman alacak farkındayım.Ancak değerli görüşleriniz sayesinde bir nebze vijdanım rahatladı.Kendimi daha iyi hissettim.Çok teşekkür ederim,iyi ki varsınız.Sevgiler