Ne düşünmem lazım

Sizin anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla, eşinizle ilişkinizde duygularınızı daha açık ve net duymaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Ona sevgisinin artıp azaldığını sorduğunuzda, verdiği yanıtlar sizin için yeterince tatmin edici ve güven verici olmuyor. Bu da sizde kaygı, kırgınlık ve belirsizlik hissettirmiş. Özellikle ‘aşık değilim, anne babayız artık’ gibi ifadeler, sizde ‘sevgi azaldı mı?’ sorusunu daha da güçlendirmiş gibi görünüyor. Eşinizin tavırlarına baktığımızda, aslında o da sevgisini göstermeye çalışıyor: Yanınıza gelip sarılması, gerginliği büyütmek istememesi, bir anlamda kendi yöntemleriyle ilişkiyi onarmaya çalıştığını gösteriyor. Fakat anladığım kadarıyla, sizin ihtiyacınız daha çok sözel ifadeler, romantik onay cümleleri. Yani aslında aranızda bir sevgi eksikliğinden çok, sevgiyi ifade etme biçimlerinde bir farklılık var. Bunu yaşadığınızda kendinizi suçlu hissettiğinizi söylüyorsunuz. Yani, eşinizin size yaklaşma biçimi duygularınızı tam karşılamadığında, siz sanki ‘fazla isteyen’ tarafmışsınız gibi hissetmişsiniz. Bu da duygularınızı bastırmanıza sebep olmuş. Burada sizin için önemli olan şey şu: Duygusal ihtiyaç duymak, karşı taraftan ‘sevgi görmek’ istemek bir kusur ya da zayıflık değil. Bu çok insani ve doğal bir ihtiyaç. Evliliğin üçüncü yılına yaklaşırken ve bir bebek sahibi olduktan sonra, ilişkilerin dinamiği büyük ölçüde değişir. İlk zamanlardaki yoğun heyecan azalabilir, çünkü hayatın odağı çocuk ve günlük sorumluluklara kayar. Ancak bu, sevgisizleştiğiniz ya da bağın koptuğu anlamına gelmez. Sadece ilişkiniz başka bir evreye giriyor. Bu yeni evrede, romantizmi canlı tutmak için çiftlerin birbirine bilinçli olarak emek vermesi gerekir. Burada size önerebileceğim şey şu: Eşinizle bu konuyu konuşurken ‘beni seviyor musun, sevgin azaldı mı?’ gibi sorgulayıcı cümleler yerine, daha çok ‘Ben senin sevgini duymaya ihtiyaç duyuyorum. Bu bana kendimi daha güvende hissettiriyor.’ gibi, kendi ihtiyacınızı merkeze alan bir dil kullanmak. Böylece eşiniz suçlanmış hissetmeden, sizin duygusal ihtiyacınızı daha iyi görebilir. Ayrıca siz de eşinizin sevgiyi gösterme yollarını fark edip dile getirebilirsiniz. Örneğin ‘Sen yanımda olduğunda ya da bana sarıldığında kendimi değerli hissediyorum.’ diyebilirsiniz. Bu hem onu takdir ettiğinizi gösterir hem de sevginizi besleyen şeyleri güçlendirir.

Özetle, yaşadığınız şey bir kopuştan çok, sevgi dillerinin uyuşmadığı ve beklentilerin netleşmediği bir süreç gibi görünüyor. İhtiyaçlarınızı açık, yargılamayan bir şekilde dile getirmeniz ve onun da sevgisini gösterme biçimlerini fark etmeniz ilişkinizde daha sağlıklı bir iletişim kurmanıza yardımcı olabilir.