Ne yapacağımı bilmiyorum
5 ay önce çok sevdiğim birini kaybettim pesinden panik ataklar başladı 1 yıldır evliyim esim resmen kadın gibi her şeyi bana soruyor ev sahibiyle yapacağı konuşmayı bile bana yazdirdi suslenincede asaliyor sacma sapan ne soru varsa bana soruyor kendi beyni yokmus gibi evi ben sırtladım hel her seyi benim haletmemi bekliyor zaten sıkıntı icerisindeyim ama esim bana hic yardimci olmuyor tam Bir cocuk ve ben cocuk buyutmek istemiyorum bosansam anam bakmaz bosanmiyorum kendimi yedim Bitirdim ne yapacagimi bilmiyorum eskisi kadar saygi da duyamiyorum surekli kadın gibisin diye asaliyorum elimde degil asiri sinirleniyorum evi birakip gidesim geliyor
Bu soru 4 Kasım 2025 13:32 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Merve Akdikmen tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar;
Öncelikle bu kadar yoğun bir yükün içinde kaldığınız için ne kadar yorgun olduğunuzu ve tükenmiş hissettiğinizi anlayabiliyorum. Beş ay önce yaşadığınız kayıp zaten başlı başına bir travmayken, ardından başlayan panik ataklar ve evdeki dengesiz sorumluluk dağılımı bu yükü katbekat artırmış gibi görünüyor.
Eşinizin sürekli size danışması, karar alma süreçlerinde pasif kalması, sizin omuzlarınızdaki yükü hem duygusal hem de pratik anlamda artırıyor. Bu durum bir noktadan sonra sadece “yardım etmeme” meselesi olmaktan çıkıp sizi yalnızlaştıran ve değersiz hissettiren bir hâl alabiliyor. Bu da öfkenin giderek artmasına, “saygı duyamama” ve “kadın gibisin” gibi tepkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Burada öfkeniz yalnızca eşinize değil onun temsil ettiği o yükü taşıma zorunluluğuna da aslında.
Şu anda içinde bulunduğunuz durumun birkaç katmanı var:
Yas süreci ve panik ataklar: Bu, zihinsel ve bedensel olarak hâlâ toparlanmaya çalıştığınız bir dönem.
Evlilikteki dengesizlik: Partnerinizin çocuk gibi davranması sizi hem yorgun hem de öfkeli hale getiriyor.
Çıkışsızlık hissi: “Boşansam kimse bakmaz, kalsam tükeniyorum” gibi bir ikilem içinde kalmışsınız. Bu, çaresizlik hissini güçlendiriyor.
Bu noktada yapılabilecek birkaç şey var:
Öncelikle panik ataklarınız için bireysel bir terapi desteği almanız çok önemli. Çünkü kayıp sonrası gelişen bu tablo, duygusal dayanıklılığınızı zayıflatıyor.
Eşinizle iletişimde sınır koymayı öğrenmek, “her şeyi bana soran” dinamiği yeniden yapılandırmak gerekebilir. Bu da çift terapisiyle desteklenebilir.
Şu an karar vermeye değil, iyileşmeye odaklanmak sizin için daha sağlıklı olur. Kayıp, panik, öfke ve tükenmişlik aynı anda yaşanıyorsa, önce duygusal yükü hafifletmeden net kararlar almak genellikle daha da yıpratır.
Küçük bir egzersiz: Şu anda kendinizi tamamen yalnız ve tıkanmış hissediyorsanız, bir an gözlerinizi kapatıp sadece nefesinize odaklanmayı deneyin. Nefes alıp verirken “Her nefeste biraz daha yavaşlıyorum” cümlesini zihninizde gezin. Belki birkaç dakika içinde vücudunuzdaki gerginliği daha net fark edebilirsiniz. Bazen, bir düşünce kağıdına şu sorunun cevabını yazmak iyi gelebilir: “Hayatta şu an bir tek şey değişse, sabahları daha hafif uyanabilmem için o ne olurdu?”
Son olarak, bu kadar uzun süredir kendi kendinize idare etmeye çalıştığınız için bedeniniz ve zihniniz alarm hâlinde. Eğer size zor geliyorsa, bunu tek başınıza taşımak zorunda değilsiniz. Bir uzmanla birlikte ilerlemek, hem panik ataklarınızı hem de bu evlilikteki tükenmişlik hissini çok daha yönetilebilir bir hâle getirebilir. Birlikte ilerlemek isterseniz sizin için seans planlaması yapabiliriz.
Sevgiler🌸