Neden ağlıyorum

Merhabalar Sevgili Danışanım,

Yaşadığın durumun içindeki, duygusal hassasiyetinin seni rahatsız ettiğini bilmen ve nedenlerini anlamak istemen harika bir adım. Birlikte daha detaylı bakalım isterim. Neden ağlıyorsun?

Başkalarının yaşadığı duygusallığa kolayca bağlanman güçlü bir empati yeteneğin olduğunu gösteriyor. Çocukluktan itibaren çevrende duygusal durumları derinlemesine hisseden biri olabilirsin. Empati kapasitesi yüksek bireyler, başkalarının acısını adeta kendilerininki gibi hissedebilir ve bu da gözyaşlarıyla kendini gösterebilir.

Bazen de geçmişte ifade edilemeyen duygular, beklenmedik anlarda gözyaşıyla kendini gösterebilir. Özellikle çocuklukta veya ergenlikte hislerin yeterince anlaşılmamış, desteklenmemiş ya da ifade edilmemişse, bu birikmiş duygular ilerleyen yıllarda yoğun olarak ortaya çıkabilir.

Bir konuda kendini açıklarken veya savunurken ağlaman da duygularının yoğunluğundan kaynaklanıyor olabilir. Eğer geçmişte duyulmadığını ya da anlaşılmadığını hissettiğin deneyimlerin varsa eğer istemsizce ağlamak senin için bir savunma mekanizması haline gelmiş olabilir.

Bazı insanlar, doğuştan daha duyarlı olabilir. Duyusal hassasiyetin yüksek olması, duygusal tepkilerin de yoğun yaşanmasına neden olabilir. Gürültü, kalabalık, başkalarının üzüntüsü veya çatışma ortamları seni derinden etkileyebilir.

Geçmişte üniversite döneminde yaşadığın kaygı ve uyku problemlerinin, duygusal tepki mekanizmanı etkilediğini söylemek mümkün. Antidepresan kullanımı bu hassasiyeti tamamen değiştirmemiş olabilir çünkü altta yatan duygusal dinamikler hala varlığını sürdürüyor olabilir.

Peki ne yapabilirsin? Öncelikle hangi anlarda ağladığını fark etmek için bir duygu günlüğü tutmanı istiyorum. Ağladığında hissettiğin duyguyu, seni tetikleyen olayı ve o an zihninden geçen düşünceleri not alman gerekli.

Örnekle açıklamam gerekirse, “Bir dizideki karakterin acısını gördüğümde ağladım. O an ne düşündüm? Kendi hayatımla bir bağ kurdum mu?” gibi sorular sorabilirsin.

Ağlama anlarında derin nefes alıp yavaş yavaş vermek, bu yoğunluğunu hafifletmene yardımcı olabilir.

Bir konuya odaklanırken ağlamamak için, dikkati başka bir yere yönlendirmen elini sıkma, kalemle oynama gibi işe yarayabilir.

Kendine güvenli bir iç ses geliştirmek: “Bu duygularımı ifade etmemin bir yolu, ama bunu kontrol edebilirim.” gibi telkin edebilirsin.

Eğer çocukluk döneminden gelen, çözümlenmemiş duyguların varsa bunları anlamak ve işlemek önemlidir. Kendine şu soruları sorman anlamana yardımcı olacaktır:

Çocukken duygularımı ifade etmeme nasıl tepki verilirdi?

Duygusal olarak destek gördüğüm biri var mıydı?

Hislerimi paylaşmak konusunda neler yaşadım? Rahatça kendimi ifade ediyor muydum?

Başkalarının duygularını paylaşmak güzel bir özellik olsa da, onların hislerini birebir yaşamak yorucu olabilir. Burada sınır koymalıyız.

“Başkalarının acısını anlıyorum, ama bu benim yüküm değil. Onlara destek olabilirim ama onların duygularını taşımak zorunda değilim.” demek önemlidir.

Ağlamak, duygusal yoğunluğu dışa vurmanın bir yoludur. Ama bunu başka farklı yollarla da yapabilirsin. Mesela yazı yazmak, resim yapmak, meditasyon gibi yöntemler…

Kendini suçlamadan, duygularını anlamaya çalışmalısın. Senin duygusal hassasiyetin bir zayıflık değil, sadece doğru yönetilmesi gereken bir özellik.

Eğer bu durum seni fazlasıyla zorluyorsa ve baş etmekte zorlanıyorsan, bir psikologdan destek almak senin için faydalı olabilir.

Sevgiyle,

Psikolog İrem Bor

💙 Psikologca Geri Bildirimi

Deneyimini daha iyi hale getirebilmemiz için düşüncelerini ve önerilerini bizimle paylaşmak ister misin? Senin geri bildirimlerin bizim için çok değerli! 😊  Geri bildirim göndermek için tıkla.