Nişanlıma karşı asabi ve gerginim
7 aydır nişanlıyım. Nişanlım beni çok seviyor. İlgisini sevgisini her şeyi çok güzel hissettiriyor ama ben hep ondan uzaklaşıyorum ona karşı adım atmak ve içimdeki duyguları gün yüzüne çıkarmak ona hissettirmek istiyorum ama içimde buna engel olan bir şey var ne olduğuna anlam veremediğim bir his var sürekli ona karşı asabi ve gerginim söylediği her şey bana diken gibi batıyor böyle olmasını istemiyorum ama engel de olamıyorum
Bu soru 7 Temmuz 2025 12:09 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Paylaştığın duygular, bir insanın yakın ilişkilerde yaşadığı karmaşık içsel çatışmaların çok doğal ve insani bir yansıması. Nişanlının sevgisini, ilgisini ve sana verdiği değeri hissedebildiğini söylüyorsun; bu oldukça kıymetli bir farkındalık. Ancak bununla birlikte içinde tanımlayamadığın bir uzaklaşma isteği, gerginlik ve huzursuzluk hissi yaşıyorsun. Bu ikilik, yani bir yanda sevgiye açılma arzusu, diğer yanda geri çekilme dürtüsü, aslında çok daha derinlerde şekillenmiş bazı duygusal dinamiklerin bir sonucu olabilir.
Bazen insanlar, özellikle de geçmişlerinde duygusal ihmal, reddedilme, bastırılmış öfke ya da güven kırıklığı gibi yaşantılar varsa, sevilmeye layık olduklarına inanmakta zorlanabilirler. Sevgi ve yakınlık, dışarıdan bakıldığında sıcak ve güzel şeyler gibi görünse de, bazı insanlar için bu duygular aynı zamanda bir tehdit unsuru haline gelebilir. Çünkü sevgiye yaklaşmak, kırılganlaşmak anlamına da gelir. Kalbini açmak, kontrolü biraz bırakmak ve karşı tarafın seni incitme ihtimalini de göze almak demektir. Bu da geçmişte incinmiş biri için oldukça zorlayıcı olabilir.
İçinde hissettiğin o “anlam veremediğin his”, belki de seni korumaya çalışan bir parçan. O parça, duygularını bastırarak, öfke ve gerginlik üzerinden mesafe yaratarak seni görünmez bir tehlikeye karşı savunmaya çalışıyor olabilir. Bu tehlike gerçek değil ama geçmişin duygusal izlerinden gelen bir yankı olabilir.
Bazen insan, sevgiye yaklaşmaktan çok, sevildiğini hissettiği anda panikler. Çünkü o anda “ya kaybedersem?”, “ya bu sevgi bir gün biterse?”, “ya aslında göründüğü gibi değilse?” gibi bilinçli ya da bilinçdışı sorular zihni ve bedeni sarabilir. Bu da kişinin istemeden öfkeyle tepki vermesine, sevdiklerinden uzaklaşmasına yol açabilir. Oysa ki bu uzaklaşma, sevgiden değil; belki de sevgiyi koruyamama kaygısından kaynaklanır.
Şunu unutmamak çok önemli: hissettiklerin seni kötü ya da yetersiz bir insan yapmaz. İçindeki çelişkili duygular da senin bir parçan; anlam buldukça, kabul edildikçe yumuşarlar. Şu anda belki de ilk kez bu karmaşık duygularını açıkça ifade ettin — bu oldukça cesur bir adım. Ve bu adım, kendini daha derinlemesine anlamak ve içindeki engelleri yavaşça fark edip çözmek için değerli bir başlangıç.
Bu noktada sana önerim, bu duygularınla nazikçe temas kurman. Kendine şu soruları sorabilirsin:
– Yakınlık kurduğumda içimde beliren huzursuzluk bana neyi hatırlatıyor?
– Sevilmeye layık olduğuma gerçekten inanıyor muyum?
– Nişanlımın sevgisi bana iyi gelirken neden içimde bir direnç oluşuyor?
Ve belki de en önemlisi, bu duyguları kendi başına taşımak zorunda değilsin. Bir terapist eşliğinde bu hislerin kökenine inmek, geçmişin yaralarıyla şefkatle yüzleşmek ve ilişkide daha sağlıklı bir bağ kurmak mümkün. Unutma, değişim sadece dışarıya atılan adımlarla değil, iç dünyandaki küçük farkındalıklarla da başlar.
Kendine karşı yargılayıcı olmak yerine, içinde büyüyen bu hisleri anlayarak onlara alan tanımayı seçtiğinde, zamanla hem kendinle hem de sevdiğin kişiyle daha sağlıklı bir ilişki kurabilirsin.
Uzm. Klinik Psk. Elif Kızılkaya