Romantik İlişkiler

Obsesif düşüncelerden nasıl kurtulurum?

Gizli Kullanıcı28 Ekim 2025 22:59

Bir süredir devam eden bir ilişkim var. Geçmişte bir sadakatsizlikte bulundum. Ve bunun vicdan azabını çekip itiraf ettim. Daha sonra zor da olsa atlattık. Ya da öyle sanıyorduk. Suçluluk duygusubu atmam biraz zor oldu. Bunun bana daha sonra getirisi korku, takıntılı düşünceler, hata yapmama isteği, insanların normal karşıladığı davranışlardan bile suçluluk duyma(dışarda, sohbet sırasında vs.), bu takıntılı düşünceler içimde çok büyüdü. başlarda bunun obsesyon olduğunu anlamamıştım. "ya aklıma böyle bir şey gelirse, şöyle bir şey gelirse. ya onun hakkında böyle düşünürsem. ya başka kişilerle ilgili onu üzecek bir şey düşündüysem/yaptıysam/baktıysam vs." bu yazdıklarım sadece bir kısmı. bu takıntılı ve rahatsız edici düşünceler günlük işlerimi ve onun yanındaki ruh halimi etkileyecek kadar büyüdü. Bu takıntılı düşünceleri bazen ona söyleyip beraber çözüyorduk bazen de unutuyorum gidiyordu. Ama son geldiği noktada onu çok kırdım. İkimiz de bu süreçte yıprandık. Hem böyle rahatsı edici düşünceler olmadan, olsa bile ben bunlardan etkilenmeden, kalbim acımadan ve onu üzmeden nasıl bunu çözebiliriz? Nasıl telafi edebilirim? Ve bu onun yanında, yalnızken veya dışardayken olan rahatsız edici düşünce, anksiyete, panik ile ilgili ne yapabilirim?

Bu soru 29 Ekim 2025 20:46 tarihinde Psikolog Semiha Melisa Üzmez tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Paylaştıklarınızı okurken aslında içsel olarak ne kadar sarsıldığınızı, suçluluğu içinizde farklı şekillerde yeniden yaşadığınızı hissettim. İlişkinizde olan bir olayın, sonrasında dalga dalga başka alanlara yayılması sık rastlanan bir durum. Ama her seferinde insan kendi yaşadığına ayrı bir yükle yakalanıyor. Bazen suçluluk, sadece geçmişteki bir eyleme değil, varoluşumuza zarar veren bir gölge gibi her yere bulaşabiliyor.

Çoğu kişi hayatında bir kez bile olsa ‘keşke yapmasaydım’ dediği bir şey yaşamıştır. Sizinle ilgili özgün olan kısmı, bu geçmiş olay sonrasında vicdanınızda sürekli ‘alarm’ çalması. Dışarıdan sakin, kontrollü görünebilirsiniz ama aslında içeride devam eden bir tetikte olma durumu var gibi. Zihniniz adeta hiç yorulmadan size “Dikkat et! Hata yapma!” diye komutlar gönderiyor. Kusursuz ve “hiçbir şekilde üzmemeliyim” saplantısı, hem duygusal özgürlüğünüzü kısıtlamış hem de ilişkinizle bağınızı kimi zaman zora sokmuş olabilir.

İnsanın yaptığı hataları, özellikle sevdiği biriyle ilgiliyse, “telafi etme” arzusu bir süre sonra sağlıklı pişmanlıktan çıkıp sancılı, takıntılı bir hale evrilebiliyor. Kendi düşüncelerinizle savaşmanız da buradan kaynaklanıyor olabilir. “Aklıma neden böyle bir şey geliyor?”, “Ya bir daha yanlış bir düşünceye saplanırsam?” diye kendinizi günden güne daha çok köşeye sıkıştırmış gibisiniz.

Burada asıl mesele, kendi iç dünyanızdaki yargılardan biraz uzaklaşabilmek. Bu kadar katı kurallara ve yüksek bir içsel denetim mekanizmasına neden ihtiyaç duyduğunuzu hiç düşündünüz mü? Belki de daha önce kendinize böyle sorular sormamışsınızdır…

Birkaç küçük egzersiz önerebilirim: Öncelikle, bu rahatsız edici ve tekrarlayan düşünceler geldiğinde, onlara karşı savaşmak ya da “hemen itmeliyim!” diye bir baskı hissederken, bir mola verin. İçinizden geçen düşünceyi yargılamadan, onun sadece ‘bir düşünce’ olduğuna dair kendinize küçük bir not bırakın. Mesela “Şu anda aklımdan geçen sadece bir düşünce. Gerçek değil. İlla ki bir anlamı, bir gerçekliği olması gerekmiyor.” Bu tarz basit cümleler, obsesif takılmaları zamanla yumuşatmada yardımcı olabiliyor.

Biraz daha sosyal hayata indirgerseniz: Dışarıda, sohbet sırasında ya da onun yanında yoğun panik veya anksiyete hissettiniz diyelim. O sırada ellerinizi ve ayaklarınızı birkaç dakika hissetmeye çalışın, küçük bir nesneyi elinizde yuvarlayın veya nefesinize odaklanın. Zihnin bir yere “kilitlendiği” anlarda vücuda yönelmek, duygusal fırtınayı hafifletir. Bunun için, örneğin “Yedi’ye kadar yavaşça burnunuzdan nefes alıp, dörde kadar tutup, sekize kadar verin” gibi nefes çalışmaları denenebilir.

Bir de şunu eklemekte fayda var: Sevdiğiniz insanla aranızdaki onarıcı süreci, sadece “eski hatayı telafi etmeye çalışma” motivasyonuyla değil, kendi üzerinize şefkat göstermeye başlamak üzerinden de tasarlayın. “Neden böyleyim?”, “Neden bitmiyor bu suçluluk?” diye üstünüze gelmek yerine, “Benim de yaralarım var ve onları anlamaya ihtiyacım var…” diyebilmek kendinize yapacağınız büyük bir iyilik olur.

Belki de bu süreçte, ilişkinizde açık konuşmalar yapmak, “Ben bazen kendi içimde sebepsiz yere çok suçlu hissediyorum, aslında seni kırma niyetim hiç olmuyor…” türünden ifadelerle karşılıklı güveninizi yeniden inşa edebilirsiniz. Birlikte çözüm bulmak çok değerli ama bazen insanın kendiyle baş başa kalıp, duygularını daha iyi tanımaya da ihtiyacı olabiliyor. Sizin için güvenli olduğunu hissettiğiniz bir yakınınızla veya bir terapi ortamında da bu döngüyü daha yakından gözlemlemek iyi gelebilir.

İsterseniz birlikte birkaç düşünceyi analiz edebiliriz ya da günlük tutma, düşünce izleme çalışması gibi yöntemleri deneyebilirsiniz. Veya, aklınıza takılan ve burada açmak istediğiniz başka bir ayrıntı varsa bana yazabilirsiniz. Zorlandığınızda burada birinin olduğunu bilmek bile bazen başlı başına ferahlatıcı olabiliyor.😊

Cevaplanmış benzer sorular