Romantik İlişkiler

Olmayanla vedalaşamamak

Gizli Kullanıcı5 Ağustos 2025 22:47

Merhaba ben uzun süredir hayatın içinde tamamen yalnızım. Önceden içimi açtığım hayatı paylaştığım dostlarım vardı. 30 yaşla birlikte son buldu hepsi. Bazılarıyla tamamen koptuk. Bazıları benim hayatımdan çıktı. Yeni kimseyi de alamadım hayatıma çünkü hep kendimi yalnız bıraktım. Hayatı yaşamaya hep korktum çekindim sessiz kişiliğim var. Hep dışardan izledim. Son 1 senedir sessizliğin içindeyim evimdeyim hep sadece duruyorum öyle. Çünkü hayat elimle inşaa ettiğim ne varsa yıktı. Aldatıldıktan sonra üzerinden 4 sene geçmişti. Tüm hayatım o insandı. Sonra hayatıma arkadaşlar girdi. Üzerinden 4 sene geçti. Yine evdeydim işe giremiyorsun kaygı bozukluğu mide ağrılarından dolayı. Sonra Biriyle tanıştırıldım. Onu sevdim onun yanında hayatı öğrendim. Çok iyi mesleği çok güzel hobisi kocaman çevresi vardı. Bense ait olduğum yeri bulamamıştım. Benim çevremden çok farklıydı. Aslında tam içimde olmak istediğim hayattı. Herkes bir şaşırdı o kişi sana nasıl baktı kafasına girdiler. Hep bir beni aşağılama yaptılar. O muhafazakardı benim gözüm öylesine ondan başkasını görmedi ki kıyafetlerimden ödün verdim yeter ki onunla mutlu olayım istedim. Bende eski ilişkimde birliktelik yaşamıştım o da bunu kabul etti. Çocuk sevinci vardı içimde baştan dürüst olmuştum ona ve biri beni gerçekten sevmişti. Sonunda o kişi diye düşünürken.. 2. Ayın sonunda meğerse eski ilişkisini unutamamıştı. Telefonunda evinde eski ilişkisine dair fotoğraflar mesajlar başa sabitli duruyordu. O an dünyam başıma yıkıldı. Tüm anlamlar kayboldu. Ben onu o kadar sevdim ki kısa zamanda yanında o kadar mutluydum ki onun da gözlerinde pişmanlığı gördüm bir anlamı olmadığını benden hoşlandığını söyledi. Çabalarsan tüm bunları unutmaya hazırım dedim. Ama uzun vadede sürekli eskiye dair silmediği şeylerle karşılaştım bana yapma dediği şeyleri kendi yaptı sürekli bir kendiyle çelişme durumu vardı. Bu süreçte ben hep affedici yargılamadan dinleyici oldum. Çünkü onun hep benim için doğru kişi olduğuna inanmıştım ama en sonunda eskiye dair şiirler videolar bulunca telefonunda dayanamadım bu canımı çok acıtmıştı artık ve o benden ayrıldı. Ben seni kabul ettim sen bunları hep öne mi süreceksin diye. Bunu ima etti. Tam olarak söylediği şuydu benim dr beklentilerim karşılanmıyor ama böyle davranmıyorum dedi. Aradaki fark şuydu ben ona baştan dürüst olmuştum. O ise her seferinde ben unutmak istedikçe eski ilişkisine dair şeyleri kenarda tutuyordu ama hep bir sebebi vardı terapiye gitmiş ders olsun diyr not saklıyormuş şiirlerin edebi değeri varmış. Sen bunları hak etmedin dedi daha sonra. Çünkü olan ortadaydı. Duygusal olarak bağı kopartmadıysan bana bunu dürüstçe söylersin ama o hep beni görmek istemediğim şeylerle yüzleştirdi. Her gördüğümde travma yarattı bende. 1 sene ona geri dönmedim ama onun profiline paylaştığı şarkılara baktım o da bunu fark edince geri dön tarzında şeyler paylaştı. Halbuki benden ayrılıp eski düzenine hayatına geri dönmüştü. Bende kıyafetlerime tabii. Güya aldığı terapide kendini olduğu gibi kabul edilmesini istiyordu. Çünkü eski ilişkisinden kıyafet yüzünden ayrılmışlar kız olduğum gibi sevilmek istiyorum demiş. O da terapi alınca aynısını bana uyguladı. Ama beni olduğum gibi sevmedi ben değişmek zorunda kalmıştım sevgim için. Tabi ben bunun psikolojik tarafını 1 sene boyunca psikolojik okuma yaparak kendime aşılamaya çalıştım. Konu kendi sınırları olunca saygı bekleyip karşısı olunca aldığı terapiyi bana karşı kullanıyordu resmen bana yalan söylüyordu gizliyordu ama konu o onun hayatı hobileri olunca asla kendinden fedakarlık yapmıyordu. Şimdi de bu tarz şarkılar paylaşıp güya ben kıyafetime geri döndüm diye benimle alaycı şarkılar paylaşıyor. Sonra ben tamamen kapatınca her şeyimi sevgiden dem vuruyor o tarz şarkılar paylaşıyor ya geri dön ya beni bırak tarzında. Şu ana kadar yaşattıklarından dolayı bir adım atıp özür dilememiş hep değişimi benden beklemiş ama şimdi de ya beni bırak başkasına gideyim ya da gel. Bu resmen geleceksen gel gelmeyeceksen ben senin gibi fedakarlık yapanı bulamadım ama belki bulurum sende tuttu bir kere. Aklımı karıştırma unutamadım zaten seni de yalnız kaldım seni de unutturacak biri çıkar elbet resmen bu anlama geliyor. Bu kazanmak değil kaybetmek korkusu. Ben şu an hayatımda yalnızım evdeyim bunu bilerek benim fedakarlık yapıp sevgimden dolayı kendimden ödün verip onun hayatına pozitif girmemi istiyor. Oysa ben herkesi böyle böyle aydınlığa çıkarıp kendimi karanlığa gömüyorum resmen. Çünkü o hayatını kurmuş çevresi var mutlaka bir şekilde yolunu bulur. Ama bu hikayede üzülen ben olmak istemiyorum artık. Başka tercihi olmadığı için değil. Şüphesiz alternatifsiz sevilmek istiyorum çok yoruldum artık. Ya geleceksen gel ya da beni bırak sensiz bir şansım olsun tarzında bir paylaşımı asla kabul etmiyorum artık. Bensiz bir şansı düşünen insan zaten benden sonrasını kurgulamıştır. Belki çok sitemkar konuşuyorum hislerim hala çok yoğun ama ben artık yenilmek istemiyorum ona duygularıma sırf sevgim içimdeki zayıf tarafım özgüvensiz tarafım yalnız tarafım korkularım ağır bastığı için onun hayatına yenilmek istemiyorum.

Bu soru 8 Ağustos 2025 17:56 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızdan, uzun süredir hem geçmiş ilişkilerinizin hem de bu son yaşantınızın üzerinizde derin izler bıraktığını ve bu izlerin hayatınızın diğer alanlarına da yansıdığını görüyorum. Anlattıklarınız yalnızca bir “ayrılık” hikâyesi değil, aynı zamanda kendinizi değersiz hissetme, sürekli fedakârlık yapma, karşılığında aynı emeği görememe, sınırlarınızın ihlal edilmesi ve duygusal manipülasyonla karşı karşıya kalma süreci. Bu durum, hem kendi benlik algınızı hem de geleceğe olan güveninizi zedeleyebilir. Öncelikle hissettiğiniz yorgunluğun, öfkenin ve hayal kırıklığının çok anlaşılır olduğunu bilmelisiniz. Siz, sevdiğiniz kişi için kıyafet tercihlerinizden sosyal yaşamınıza kadar pek çok alanda ödün vermişsiniz. Üstelik bunu bir zorlama ile değil, “ilişkide mutlu olmak” amacıyla yapmışsınız. Ancak sağlıklı bir ilişkide bu tür değişimler tek taraflı ve zorlayıcı olmamalı; karşılıklı olarak, her iki tarafın da isteği ve onayıyla gerçekleşmeli. Burada en önemli nokta şu: Sevgi, karşı tarafın sizi olduğu gibi kabul etmesiyle anlam kazanır. Siz, baştan dürüstçe geçmişinizi, değerlerinizi ve hayatınızı anlatmışsınız. Oysa partneriniz, geçmiş ilişkisine dair bağlarını tamamen koparmadan size “unuttum” veya “önemli değil” gibi ifadelerle güven vermeye çalışmış. Bu durum, sizde haklı olarak güvensizlik ve sürekli tetikte olma hali yaratmış.


Bahsettiğiniz “telefonunda, evinde eskiye dair izler” konusunun yarattığı travma, yalnızca o anki görüntüden ibaret değil. Bu, sizin için “ben onun hayatında tam olarak var değilim” hissini tetiklemiş. İnsan, sevdiği kişide kendine ait bir alan görmek, yerinin net olduğunu hissetmek ister. Bu his olmayınca sevgi de sürekli sorgulanır. Ayrıca partnerinizin “ben seni kabul ettim ama sen de geçmişi sürekli gündeme getiriyorsun” yaklaşımı, sorumluluğu sizdenmiş gibi gösterebilir. Oysa geçmişte yaşanan bir kırılma, karşılıklı emekle onarılır. Sadece “unut” demek, iyileştirici değildir. Siz de fark etmişsiniz ki, onun aldığı terapi sürecindeki “olduğu gibi kabul edilme” talebi, size aynı şekilde yansımamış. Bu da çiftlerde zaman zaman görülen “tek taraflı değişim beklentisi”nin bir örneği. Yani konu kendi sınırlarına gelince net, sizin sınırlarınıza gelince esnek olmanızı beklemiş.


Şu anda size karşı paylaşımlar, şarkılar veya imalarla “ya dön ya da bırak” şeklinde bir mesaj vermesi, ilişkinin hala manipülatif bir zeminde olduğunu gösteriyor. Bu tip paylaşımlar, kişinin net bir şekilde sorumluluk almak yerine duygularınızla oynayarak kararlarınızı etkileme çabasıdır. Duygusal manipülasyonun tehlikeli yanı, kişinin zaten sevgi bağı olduğu için bu mesajlara açık hale gelmesidir. Ancak sizin şu anda farkındalık düzeyiniz çok yüksek. “Alternatifsiz sevilmek istiyorum” cümleniz, aslında bu farkındalığın en önemli göstergesi.


Hangi davranışların sizin için kabul edilebilir olduğunu netleştiriebilirsin. Eski ilişkisine dair bağlarını koparmamak, sizin değerleriniz ve güven ihtiyacınız açısından kabul edilebilir değilse, bunu kendinize açıkça yazabilirsiniz.


Partnerinizle konuşurken “suçlayıcı” olmadan ama duygularınızı açıkça ifade ederek sınırlarınızı dile getirebilirsiniz. Örneğin, “Geçmişe dair izler gördüğümde kendimi değersiz hissediyorum ve güven duygum zedeleniyor. Bu durumun net bir şekilde sonlanması benim için çok önemli” gibi net ifadeler kullanabilirsiniz.


Sosyal medya üzerinden, şarkılarla veya imalı paylaşımlarla size mesaj gönderiyorsa, bunları duygusal kararlarınızın temeli haline getirmemeye çalışabilirsiniz. Mümkünse bu kanallardan gelen etkileri sınırlayabilirsiniz.


Şu anda yalnız olduğunuzu ve evde kaldığınızı söylüyorsunuz. Bu süreçte küçük adımlarla bile olsa sosyal çevre oluşturmak, hobiler edinmek, belki gönüllü çalışmalara katılmak hem ruhsal dayanıklılığınızı artırır hem de ilişkinin dışında bir yaşam alanı oluşturur.


Onun hayatını “kurtaran” veya “aydınlığa çıkaran” kişi olma eğiliminiz, kendi ihtiyaçlarınızı geri plana atmanıza neden olmuş olabilir. Bu dinamiği fark etmek, gelecekte benzer döngülere düşmemeniz açısından çok kıymetli.


Unutmayın, sevgi tek başına yeterli değildir. Sağlıklı bir ilişkide karşılıklı saygı, güven, sorumluluk alma ve değişime açık olma gerekir. Siz, sevdiğiniz için kendi hayatınızdan fedakârlık yapmışsınız. Ama karşılığında aynı emeği görememişsiniz. Bu durumda “beni gerçekten seviyor mu?” sorusuna cevap aramak yerine, “bu ilişki bana değerlerimi, sınırlarımı ve mutluluğumu koruma imkânı veriyor mu?” sorusunu sormak daha sağlıklı olabilir. Çünkü bazı insanlar, sizi sevebilir ama bu sevgi, sizin ihtiyaç duyduğunuz güveni, sadakati ve huzuru sağlayamayabilir.


Son olarak, yaşadığınız bu süreç sizin eksikliğiniz ya da yetersizliğinizle ilgili değil. Bu, karşı tarafın kendi duygusal sorumluluğunu almayışıyla ilgili bir durum. Sizin göreviniz, başkasının geçmişini, alışkanlıklarını ve tutarsızlıklarını değiştirmek değil; kendi hayatınızda kendinizi koruyacak, mutlu edecek seçimleri yapmaktır. Belki de şu anda atacağınız en önemli adım, “ya gel ya da git” gibi bir ultimatomu kabul etmeden, kendi yolunuzu netleştirmek olacaktır. Çünkü gerçek sevgi, varlığınızdan emin olduğunda değerini bilen, yokluğunuzla tehdit etmeyen sevgidir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular