Psikoloji

Onu neden unutamıyorum?

Gizli Kullanıcı19 Temmuz 2025 12:55

Beni aramayan beni sormayan birine hala aşığım onu çok istiyorum çok seviyorum onu unutamıyorum neden unutamıyorum aklım hep onu düşünüyor kalbim onu istiyor kendime engel olamıyorum artık midem bulanıyor çok streslaniyorum çok kaygılıyım ne zaman bana geri döner yazar beni seviyor mu beni düşünüyor mu düşüncelerindeyim ben artık iyileşmek istiyorum onu düşünmek istemiyorum çünkü biliyorum ki o da beni düşünmüyor 🥹

Bu soru 21 Temmuz 2025 07:53 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar,🌿


Yazdıklarınızı okurken, insanın içini sıkan o derin özleminizi ve çaresizliğinizi görmeye çalışıyorum .

Sanki bir yanınız hâlâ o kişiye tutunurken, diğer tarafınız artık bu duygulardan yorulduğunu söylüyor.


Birini bu kadar yoğun istemek, onun yokluğunda bile zihninizin ve bedeninizin huzursuz olması; bunlar öyle anlık ya da yüzeysel duygular değil. Büyük bir ihtimalle kalbiniz, bir süredir alıştığı bir bağlılığı bırakmaya çalışıyor ve bu kolay kolay olacak bir şey değil. Hani bazı şarkılar ya da kokular bir anda anıları canlandırır ya, sizinkisi de biraz öyle... Kalbiniz, kendiliğinden o sayfaya dönüyor.


Şu cümlelerinizin üzerinde özellikle durmak isterim: "Kendime engel olamıyorum, artık midem bulanıyor, çok stresliyim, çok kaygılıyım." Bedeninize de yansımış bu duygular. Aslında bu oldukça doğal; çünkü zihin fazla yorulduğunda vücut da bayrağı çekiyor. Yoğun stres, iştahsızlık, huzursuzluk; hepsi birer işaret. Bir süre sonra insan, "neden unutamıyorum?" sorusuyla kendine yüklenmeye başlıyor. Bu sorunun tek ve net bir cevabı yok. Belki de, geçmişte yaşadığınız başka eksiklikler veya vedalar, bu ayrılığı daha da zorlaştırıyor olabilir.


Sürekli aklınızın onda olması ve "Acaba o da beni düşünüyor mu?" Sorusu... Birçok kişi bu tür bir aşk acısını iliklerine kadar yaşıyor. Arkadaşlarınıza açıldıkça "zamana bırak" diyorlar belki ama siz çok daha fazlasını hissediyorsunuz. Aslında bir yanınız, ne olursa olsun bir umut arıyor; diğer tarafınız ise artık yorulmuş. Bu ikilemin içinde kalmak kolay olmayabilir.


Kimi zaman, gerçekten iyileşmenin ilk adımı; bu düşünceleri saklamadan, bastırmadan konuşmak ve yazmak. Yani bir yerde şu an yaptığınız gibi. Şimdi kendinize şunu sorabilir misiniz: "Hayatımda bu kişi dışında bana iyi gelen, yalnızca bana ait küçük şeyler neler vardı ya da var?" Çok küçük bir şey olabilir; bir kahve molası, sevdiğiniz bir şarkı, yürüdüğünüz taşlı bir yol… Zorla olmasa da, o anları minik minik tekrar hatırlamanın gücünü küçümsememek lazım.


Bir nefes egzersizi önerebilirim: Sessiz bir ortamda 4 saniye derin nefes alın, 4 saniye tutun, 4 saniyede yavaşça bırakın. Bunu birkaç dakika yapmayı deneyin. Bazen düşünceler yoğunlaşınca bu minicik egzersiz bile o anki sarmalı biraz gevşetebiliyor.

Belki de bundan sonra soracağınız şey, "Sizi bu kişiye bağlayan, vazgeçmekte en çok zorlandığınız taraf tam olarak ne?" Kendisini tekrar arayıp sormanıza gerek yok ama kendi iç dünyanızda bu sorunun cevabını biraz kurcalamak iyi bir başlangıç olabilir.


Son olarak bir terapi desteği almaya başlayabilirsiniz çünkü;

Bu durum geçici değil, seni zorlayan bir döngüye dönüşmüş.

Aklına hükmeden düşünceleri fark edip yeniden yapılandırmak, ancak bir terapistle birlikte çok daha hızlı olur.

Kendini yeniden tanımlamayı ve özşefkati geliştirmeyi öğrenmen gerek.


Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim.


Sevgiyle kalın.


Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz