Özgüven eksikliği ve yeme bozukluğu
Çok kilolu olduğum için kendimi inanılmaz çirkşn ve kötü hissediyorum ve bu beni yemeğe daha çok itiyor yedikçe yiyorum sağlığım çok kötü etkileniyor eşime karşı cinsellikse daha l tü etkileniyor çopu zaman reddediyorum arkadaşlarım arasında kendimi çok özgücensiz hissediyorum sinir basoyor böyle olunca bu sefer yakın çevremle aram bozuluyor iyice kendi halime kalıyorum sürekli yatasım uyuyasım geliyor hiç bir şey yapamıyorum yemek yiyorum sürekli gizli gizli yiyorum kimse görmesin diye yediğimi kusuyorum yedikten sonra biri yemek teklif etse yine yiyorum
Bu soru 16 Mayıs 2025 21:35 tarihinde Psikolog M. Çağla Karataş tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Yemekler bazen sadece bir beslenme aracı değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir semboldür. Bazen bireyin başa çıkamadığı duygularla mücadele etmek için seçtiği bir stratejidir. Farkında olmadan itildiğiniz bir rahatlama aracı olabilir. Bazen de sadece açlığı bastırmakla ilgili değildir. İnsan, kendini kötü hissettiğinde, boşlukta kaldığında ve içindeki tanımlayamadığı duyguları anlamlandırmakta zorlandığında, yemek gibi ulaşılabilir, hızlı ve geçici bir rahatlatıcıya yönelir. Bu noktada yemek, bir tür duygusal sığınak olur.
Bu durum, sizin kendinizi sorgulamanıza, kendinizden memnun olmamanıza ve bu memnuniyetsizliği çevrenize yansıtmanıza sebep olabilir. Ancak şunu söylemek isterim ki; bu bir irade ya da karakter meselesi değil, bir zorlanma halidir. Kendinizi anlamaya başladığınızda, bütün döngü zincirleri kırılacaktır. Bedeninizin ve düşüncelerinizin sizin tarafınızdan anlaşılmaya ihtiyacı var. Bu anlayış için de ilk adım, kendinize şefkatle yaklaşmanızdır.
Yazdıklarınızda bir nokta dikkatimi çekti: Yeme davranışı sonrası kusma davranışında bulunmanız. Bu durumun sizi hem zihnen hem de bedenen ne kadar yorduğunu anlamaya çalışıyorum. Kendinizi kusturarak rahatlamaya çalışıyor olmanız, bedeninizle ve duygularınızla verdiğiniz büyük bir mücadelenin dışa vurumu olabilir. Bu davranış, kendinizle verdiğiniz mücadeleyi temsil ediyor olabilir. Bunu yaptığınızda belki bir süreliğine hafifliyorsunuz ama o duygular bir süre sonra daha güçlü geri dönüyor olabilir. Bu kısır döngü, sizi hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpratıyor.
Bu durumu yaşarken, farkında olarak mı yoksa farkında olmadan mı yaptığınızı gözlemlemenizi isterim. O anlardaki farkındalıklar, size kilidin anahtarını verebilir. İhtiyacınız olan ya da aydınlığa kavuşması gereken duygular ve düşünceler, bu döngüyü kıracak en büyük yardımcılarınız olabilir.
Anladığım kadarıyla bir döngünün içerisindeyken eleştirilerinizin büyük bir kısmı kendinize yöneliyor. Eleştiri dolabı biraz aralandığında tüm eleştiriler üzerinize yığılıyor. Aslında bu durum gayet normal. Döngüdeyken ne düşündüğünüzü anlamamış olabilirsiniz. Birkaç dakika durup nefes almak, gerçek bir nefes gibi gelebilir. Belki nefesinize 1-2 dakika odaklanıp, “Şu an bunu hissetmemin nedeni ne olabilir?” diye düşünürseniz, sizi iten düşünceyi bulmanıza yardımcı olur.
Yolculuğunuzda keşfetmeniz gereken duygular ve düşünceler var. Ama bu yolda en büyük destekçiniz, kendinize olan anlayışınız ve şefkatinizdir. Fiziksel açlık ve duygusal açlık anlarını belirlemek size yardımcı olabilir. Duygusal açlık hissettiğinizde önce bir nefes alın, düşünün ve sonrasında kendinize uygun giderici çözümler listeleyin. Belki sağlıklı ama çiğneme hissi ihtiyacınızı giderecek çözümlerle başlayabilirsiniz. Yemek yediğiniz anlarda yavaşça ve tadını çıkararak yemek, tokluk sinyalinizi hissetmenize yardımcı olabilir. Yeme isteğiniz geldiğinde bir duygu ve düşünce defterine yazmak da size iyi gelebilir.
Sevgili danışan, eşinizle ve sosyal çevrenizle yaşadığınız durumlar; kendinizi beğenmemeniz, sinirlenmeniz ve hiçbir şey yapmak istememeniz birer yansıma olabilir. Kendinizi, duygularınızı ve tetikleyicilerinizi anlayarak bu yansımaları da ortadan kaldırmanızda büyük oranda yardımcı olur. Bu süreçte çevrenizden, eşinizden alacağınız destek; duygularınızın yoğunluğunun azalmasına yardımcı olabilir. Onlara anlatmak istediğiniz kadar açık bir şekilde hislerinizi anlatmanız belki de yolculuğunuzda tutacağınız el olabilir. Sıkıntınızın hayatınızın diğer alanlarına yayıldığını fark etmeniz bile, bana cevapları bulma cesaretinin sizde olduğunu gösteriyor.
Duygular ve düşünceler anlamsızlaştığında, bulamıyormuşsunuz gibi hissettiğinizde, psikolojik destek almayı düşünmek de sizin için bir basamak olabilir. Güvenilir bir uzmanla konuşmak, belki başlangıç için iyi bir adım olacaktır. Unutmayın sevgili danışan, en çok size ihtiyacınız var.
Sevgilerle...