Pazartesi salı Çarşamba Perşembe cuma cumartesi pazar günü evden çıkamıyorum

Sevgili Danışanım,

Bu türden bir yaşantı, özellikle uzun süredir devam eden aile baskısı altında olunduğunda, kişinin kendini sıkışmış, umutsuz ve çaresiz hissetmesine neden olabilir. Evden çıkamamak, sosyal hayata katılamamak ve temel bireysel ihtiyaçları karşılayamamak, ruhsal sağlığı ciddi şekilde etkileyebilir. Sürekli olarak denetim altında olmak ya da hareket özgürlüğünün olmaması, kişinin kendilik algısında zedelenmeye ve özgüven kaybına yol açabilir.

Anlattığınız durum, kontrolün tamamen elinizden alındığı, dış dünyayla temas kurmanızın engellendiği ve bu sebeple kendinizi dışlanmış, kısıtlanmış hissettiğiniz bir tabloya işaret ediyor. Bu duygular zamanla sadece birer düşünce olmaktan çıkıp, fizyolojik belirtilerle de kendini gösterebilir: iç sıkıntısı, çarpıntı, unutkanlık, sinirlilik, uykusuzluk ya da sürekli tükenmişlik gibi. Hava alma isteğiniz, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir özgürlük arzusunun da ifadesi olabilir.

Aile içinde sınırların bu denli belirsiz ya da ihlal ediliyor olması, bireyin kendi kararlarını vermekte zorlanmasına, zamanla ne istediğini bilememesine ve bastırılmış öfke birikimine neden olabilir. Bu durum, özellikle yetişkin bir birey olarak kendi yaşamını kurma çabanızın sürekli engellenmesiyle daha da karmaşık hâle gelir. Aynı zamanda insanlar tarafından kötü muameleye uğradığınızı belirtmeniz, yalnızca evde değil, dış çevrede de yeterince anlaşılmadığınız ve korunmadığınız hissine yol açıyor olabilir.

Bir yandan müzik dinleme, dışarı çıkma, telefon kullanma gibi küçük ama önemli bireysel alanlar talep ediyorsunuz. Bu ihtiyaçlar, basit alışkanlıklar gibi görünse de aslında bağımsızlık, kimlik geliştirme ve kendini ifade edebilme ile çok yakından ilişkilidir. Bu isteklerin sürekli bastırılması, sizin gibi bir yetişkinin psikolojik gelişiminde önemli duraksamalara neden olabilir. Bu noktada taleplerinizin geçersiz ya da bencil olmadığını hatırlamak önemli: kendi yaşamınız üzerinde söz hakkı istemek, doğal ve sağlıklı bir ihtiyaçtır.

Çözüm arayışı açısından, yaşadığınız durumun sistemsel ve sosyal yönleri olduğunu da belirtmek gerekir. Eğer Suriye’ye dönememek, bir kimlik belirsizliği ya da yasal sıkıntılar gibi daha geniş çaplı engeller içeriyorsa, bu meselelerin bir sosyal hizmet uzmanı, göçmen hakları çalışanı ya da hukuk danışmanı ile birlikte ele alınması da önemlidir. Aynı zamanda, psikolojik destek aramak da sizi yalnız hissettiğiniz bu döngüde bir kapı aralayabilir. Online görüşmeler, destek hatları ya da bulunduğunuz şehirdeki sosyal yardım dernekleri ilk adımı atmak için kullanılabilir.

Özetle, şu an yaşadığınız durum, sadece geçici bir can sıkıntısı ya da kısa vadeli bir aile çatışması değil. Daha derin ve çok boyutlu bir yalnızlaşma, bastırılma ve çaresizlik hissini taşıyor. Bu hislerinizi küçümsemek yerine, onları ciddiye alıp profesyonel destekle bu baskı ortamından çıkmanın yollarını araştırmak, sizin için anlamlı bir değişimin başlangıcı olabilir. Kendinizi yalnız hissettiğinizde, sizin yaşadıklarınıza benzeyen hikâyeleri olan ve bu döngüyü kırabilmiş kişiler olduğunu bilmek de umut verici olabilir. Birlikte düşünmek, konuşmak ve çözüm üretmek için yardım istemek ilk ve cesur adım olabilir.

Sevgilerimle💜

Psikolog İrem Gülsün Zengin