Porno bağımlılığı beni bitiriyor

Merhabalar hoşgeldiniz🪷

Porno bağımlılığı genellikle yalnızca cinsel istekten kaynaklanmaz. Çoğu zaman duygusal boşlukları doldurmak, stresle başa çıkmak ya da kısa süreli bir rahatlama hissi arayışıyla başlar. Zamanla beyin bu rahatlamayı yalnızca pornoyla ilişkilendirmeye başlar. Böylece kişi bir şey hissetmediğinde değil, bir şey hissetmek istemediğinde de o davranışa yönelir. Bu, aslında haz arayışından çok kaçışa dönüşen bir döngüdür.

Beyin, pornoyu izlemekle gelen dopamin salınımını tekrar tekrar deneyimlemek ister. Bu nedenle davranış sadece bir alışkanlık değil, nörolojik bir şartlanma hâline gelir. Ancak burada amaç, kendinizle savaşmak değil; bu şartlanmayı anlamaktır. Çünkü ne kadar bastırırsanız, zihin o kadar direnç gösterir. Bastırmak yerine, o dürtünün geldiği anlarda “şu anda ne hissediyorum?” diye sormayı deneyin. Dürtü geldiğinde çoğu zaman yalnızlık, stres, utanç ya da can sıkıntısı gibi bir duygunun perdesi aralanır. O duyguyla temasa geçmek, döngünün kontrolünü yeniden ele almanızı sağlar.

Bu süreçte küçük ama anlamlı değişiklikler çok önemlidir. Beyin sadece içerikle değil, o davranışın çevresindeki küçük ritüellerle de koşullanır. Örneğin odaya geçmek, perdeyi kapatmak, telefonu elinize almak bile beynin “şimdi o ana gidiyoruz” sinyali almasına neden olur. Bu ritüeli bozmak, beyne “artık aynı döngüde değiliz” mesajı verir. Dürtü geldiğinde ortamı değiştirin, ayağa kalkın, yüzünüzü yıkayın, pencereden dışarı bakın, nefes alın… Bu küçük değişimler, beynin otomatik tepkisini yavaşlatır.

Ayrıca kendinizi suçlamak yerine anlamaya yönelin. Suçluluk, bu döngüyü kırmak yerine daha da besler. Her “yine yaptım” dediğinizde stres artar, stres yeniden bağımlılığı tetikler. Bunun yerine merakla yaklaşın: “Bunu neden yapmak istedim? Gerçekten neye ihtiyacım var?” Belki o anda rahatlamaya, görülmeye, ya da sadece bir şey hissetmeye ihtiyacınız var. Bu farkındalık, o anı yönetmenin anahtarıdır.

bağımlılığın temelinde genellikle gerçek bir bağ kurma, görülme ve anlaşılma ihtiyacı vardır. Porno, bu ihtiyacı geçici olarak giderir ama duygusal boşluğu büyütür. Gerçek bağlantılar, paylaşım ve anlamlı uğraşlar bu boşluğu çok daha sağlıklı şekilde doldurur. Zihni susturmak değil, onunla uzlaşmayı öğrenmek gerekir. Çünkü zihin sessiz olmasa bile, siz sessiz kalmayı öğrenebilirsiniz.

Bu süreç yalnız yürütüldüğünde oldukça zorlayıcı olabilir. Çünkü bağımlılık yalnızca davranışı değil, düşünce ve duygu sistemini de etkiler. Terapide bu döngünün hem biyolojik hem de psikolojik yönlerini ele almak mümkündür. Dürtü kontrolü, duygusal düzenleme becerileri ve düşünce kalıpları üzerinde çalışıldığında, kişi zamanla kontrolü yeniden kazanır ve gerçek anlamda özgürleşmeye başlar.

Dilerseniz benimle iletişime geçebilir, bu döngünün kökenini birlikte anlamaya ve adım adım özgürleşme sürecinizi başlatmaya başlayabiliriz.

Umarım cevabım sizlere yardımcı olmuştur. Aklınıza takılan soru olursa her zaman benimle iletişime geçebilirsiniz. Sağlıcakla kalınız.

Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu