Sosyal Hayat

Psikolog sihirli bir değnek midir?

Gizli Kullanıcı30 Mayıs 2025 06:06

Ben kendim psikolog olmasam da, terapi yapmasam da, psikologların çalıştığı bir kurumu temsil ediyorum. Bazen insanlar çok yüksek beklentilerle seansa geliyor; sanki 4–5 seansta her şey düzelecek, tüm travmalar çözülecek ve bir daha asla hiçbir sorun yaşamayacaklarmış gibi davranıyorlar.

Peki, danışanlar psikoterapi sürecinden sonra travmalarıyla baş etmeyi öğrenmez mi? Elbette öğrenir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, her birey biriciktir. Ve her problem 4–5 seansta çözülecek diye bir garanti yoktur.

Peki, bunu anlamakta zorlanan, her şeyin kısa sürede çözülmesini isteyen, önyargılı olan ve psikoterapiyi bir tür sihir gibi gören kişilere siz nasıl yaklaşıyorsunuz?

Özellikle ben şirketlere danışmanlık hizmeti veren bir projeyi yürütüyorum. Bazı şirket yetkilileri, “Neden bazı kişilere bu kadar fazla seans veriliyor?” diye soruyor. Oysa kişi majör depresyon yaşıyorsa, bu çok doğal bir ihtiyaçtır. Bu durumu uygun bir dille nasıl ifade edebilirim?

Yani hem bilimsel hem de herkesin anlayabileceği şekilde anlatmak istiyorum. Ne önerirsiniz?

Bu soru 30 Mayıs 2025 09:45 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Bu kadar önemli bir noktaya değinmen, psikolojik danışmanlık hizmetlerini temsil eden bir kişi olarak sürece dair gösterdiğin farkındalık gerçekten çok kıymetli. Psikolojik destek süreçlerinin doğasını hem bilimsel hem de anlaşılır bir dille açıklamak, bu hizmetleri daha erişilebilir, daha gerçekçi ve daha etkili kılar. Psikoterapi bir sihir değil, bilimsel temellere dayanan, emek ve zaman isteyen bir iyileşme yolculuğudur. Elbette bazen birkaç seansta belirgin iyilik halleri hissedilebilir, fakat özellikle travmatik yaşantılar, depresyon, kaygı bozuklukları gibi derinleşmiş psikolojik sorunlar için bu sürecin çok daha uzun soluklu olması gerekebilir.


Psikoterapiye yüksek beklentilerle gelen bireyler çoğunlukla çaresizlik hissinin içindedir. Hayatlarında çok uzun süredir bastırdıkları, anlamlandıramadıkları, tekrar eden döngülerle baş etmeye çalıştıkları bir kriz anındadırlar. Bu noktada yardım alma fikri, onlara bir “çözüm reçetesi” sunacak gibi gelir. Aslında bu beklenti çok insani bir beklentidir. Çünkü bir danışan terapiye geldiğinde çoğu zaman hayatının kontrolünü tekrar ele almak ister. Ancak bu kontrolü kazanmak bir süreçtir, bir değişimdir ve bu değişim bazen inişli çıkışlı, bazen de oldukça karmaşık olabilir.


Bu noktada danışanlara şu şekilde bir açıklama sunmak oldukça işlevsel olabilir:


“Psikolojik danışmanlık süreci, kişinin iç dünyasına yapılan bir keşif yolculuğudur. Bu yolculukta danışman bir rehber gibidir; ancak bu rehber, sizin adınıza yürüyemez. Size patikayı gösterir, size ışık tutar ama o yolu yürümek, durmak, hızlanmak ya da geri dönmek sizin iradenizdedir.”


Bu tür açıklamalar, hem danışanın öz-yeterliliğini destekler hem de sürecin doğasını sihirli bir dokunuştan ayırarak daha gerçekçi temellere oturtur.


Kurumlara ve şirketlere hizmet verirken ise bu sürecin bilimsel yönünü ve sürdürülebilir etkilerini vurgulamak çok önemlidir. Aşağıda bu durumu açıklamak için kullanabileceğin birkaç temel ifade örneği bulabilirsin:


"Psikoterapi, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını anlamasını, geçmiş yaşantılarını işlemesini ve bugünkü hayatına daha sağlıklı şekilde yön vermesini sağlayan bilimsel bir süreçtir. Bu süreç, bireyin yaşadığı sorunun şiddetine, süresine, kişisel özelliklerine ve destek kaynaklarına göre farklılık gösterir. Örneğin, yoğun depresyon yaşayan biri için daha uzun süreli destek gerekebilirken, belirli bir yaşam krizini atlatmak isteyen birey daha kısa bir süreçle destek alabilir."


"Zihinsel ve duygusal dünyamız, fiziksel iyileşme süreçlerinden farklı değildir. Nasıl ki bir kırık kemiğin iyileşmesi zaman alıyorsa, çocukluktan gelen travmalar, uzun süredir bastırılmış duygular ve karmaşık ilişki problemleri de zamana, güvene ve doğru müdahaleye ihtiyaç duyar. Bazı danışanların seans sayılarının fazla olması, onların zayıf olduğu anlamına değil, daha derinlemesine bir destek ihtiyacı olduğu anlamına gelir."


"Bir çalışanımızın psikolojik sağlığı desteklendiğinde bu sadece o bireyi değil, tüm iş ortamını olumlu etkiler. Çözülmemiş duygusal sorunlar, zamanla iş performansına, iletişime ve takım içi ilişkilere zarar verir. Bir bireye yapılan yatırım, aslında kurumun sürdürülebilir verimliliğine yapılmış bir yatırımdır."


Ayrıca şunu da açıklamak çok yararlı olabilir: Psikoterapi, bir anda hayatı değiştirmez; hayatla başa çıkma becerilerini geliştirir. Bu sürecin kazandırdığı içgörü, bireyin uzun vadede karşılaştığı zorlukları daha sağlıklı bir şekilde çözmesini sağlar. Yani seanslar sadece anlık müdahaleler değil, uzun vadeli kazançların temelidir.


Eğer danışanlar "kaç seansta düzelirim?" diye soruyorsa, şu açıklamayı yapmak hem bilimsel hem de empatik olur:


“Bu sürecin net bir süresi yoktur. Çünkü her bireyin yaşadığı şeyin süresi, duygusal etkisi, buna karşı geliştirdiği baş etme mekanizmaları ve kişisel kaynakları farklıdır. Ancak biz bu yolculukta size destek olmak, duygularınızı tanımanıza, düşüncelerinizi yeniden yapılandırmanıza ve hayatınızı daha sağlıklı yaşamanıza yardımcı olmak için buradayız.”


Belki en önemli ifade şu olabilir:

“Psikologlar sihirli bir değneğe sahip değildir. Ama etkili sorular sorarlar, sizi anlarlar, yargılamadan dinlerler, kör noktalarınızı fark etmenize yardımcı olurlar. Bu da zamanla, sizin kendiniz için en iyi çözümü bulmanızı sağlar.”


Son olarak, hem çalışanlara hem şirket yöneticilerine yönelik hazırlayacağınız bilgilendirme sunumlarında ya da yazışmalarda şu önerileri göz önünde bulundurabilirsiniz:


“Terapi bir maraton gibidir. Bazen durup nefeslenmek, bazen hızlanmak gerekir. Ancak hedefe ulaşmak için süreklilik ve kararlılık şarttır.”


“Bir danışana sağlanan psikolojik destek, kurum içi iletişimi, üretkenliği ve çalışan bağlılığını artırır. Bu yalnızca bireysel değil, yapısal bir kazanımdır.”


Sevgili danışan, senin bu hassasiyette ve anlayışta bir perspektifle bu alanda çalışman, ruh sağlığı hizmetlerinin niteliğini artırmak adına çok değerli. Danışanların gerçekçi beklentilerle, umut dolu ama farkındalıkla sürece katılmasını sağlamak, onları daha güvenli ve verimli bir terapi sürecine taşır. Senin sesin, bu yolculukta onlara ışık tutabilir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Yeni bir soruda başka bir başlıkta desteğe ihtiyaç duyarsan her zaman yazabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular