• Anasayfa
  • Sorular
  • Reddedilen Değil, Reddeden Olmak Zor Geldi: Duyarlı Bir Yaklaşım Arıyorum
Sosyal Hayat

Reddedilen Değil, Reddeden Olmak Zor Geldi: Duyarlı Bir Yaklaşım Arıyorum

Gizli Kullanıcı22 Mayıs 2025 12:55

Merhaba, ben özel psikoloji merkezde işe alım uzmanı olarak çalışıyorum. Merkeze yeni bir psikolog alımı için görüşmeler yapıyordum. Adaylara her zaman önce yazılı bir test uygulanıyor, ardından ben birebir görüşme gerçekleştiriyorum. Bu süreçte bir adayı çok beğendim. Sorular oldukça zordu ama kendisi %72 oranında doğru cevap verdi – bu oldukça nadir bir durum (test sonuçları bilgisayar tarafından otomatik hesaplanıyor). Bu arada benim uzmanlık alanım psikoloji değil.

Aday, 23 yaşında, yeni mezun bir genç kadındı; ancak olduğundan daha olgun görünüyordu. 1 yıllık (stajyer ve online) deneyimi vardı. Yüz yüze yaptığımız görüşmede kendini çok güzel ifade etti, oldukça olumlu bir izlenim bıraktı. Görüşme sonunda her zaman yaptığım gibi, adaylarla ilgili düşüncelerimi ve test sonuçlarını yazılı şekilde müdürüme ilettim. Müdürüm de bu genç kız adaydan olumlu etkilendiğini ve ona 1 aylık deneme süresi verilmesine karar verildiğini söyledi. Ben de bu bilgiye dayanarak ona geri dönüş yaptım.

Fakat 1 gün sonra müdürüm adayın yaşını yanlışlıkla 23 değil, 33 olarak gördüğünü, yaşının “fazla genç” olduğunu ve yaşça büyük danışanlara uygun olmayacağını söyledi. Bu da dolaylı olarak adayın sürece devam edemeyeceği anlamına geliyor.

Şimdi bu durumu adaya nasıl uygun bir dille ileteceğimi bilemiyorum. Görüşmemiz sırasında oldukça umutlandırmış ve heveslendirmiş oldum. Şu anda kendimi çok kötü hissediyorum. Bu alanda oldukça yeniyim. Daha önce ben de iş görüşmelerinde deneyimim az olduğu için birçok kez red cevabı almıştım. Belki de bu yüzden empati kuruyorum; birine ümit verip ardından hayal kırıklığı yaşatmak istemiyorum.

Ayrıca merkezimizde şu an çocuk psikoloğu pozisyonu açık olmadığı için başka bir alternatif de sunamıyorum. Bu durumu onun kalbini kırmadan, nazik ve profesyonel bir şekilde nasıl ifade edebilirim? Bana bir yol gösterebilir misiniz lütfen? Gerçekten çok üzgünüm. Kalp kırmak çok kötü bir şey.

Bu soru 22 Mayıs 2025 21:08 tarihinde Psikolog M. Çağla Karataş tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Sorunuzu okurken hislerinizi de anlamaya çalışmak benim için oldukça önemliydi. Bu süreçte kendinizi ifade ediş biçiminizdeki içtenlik ve farkındalık, sizi daha iyi anlayabilmem konusunda bana fazlasıyla yardımcı oldu. Etik çerçevenizi koruma çabanızla birlikte, karşınızdaki kişiyi de anlamaya çalışmanız gerçekten takdir edilmesi gereken bir hassasiyet. Bu ince çizgide durabilmek çoğu zaman kolay değildir ve zaman zaman bir tarafın ağır basması da son derece insanidir sevgili danışan.


Daha önce işe alınan tarafken, şimdi işe alım sürecini yöneten tarafta yer alıyor olmanız; iki farklı bakış açısını da deneyimleyebilmenize ve her iki tarafı da daha iyi anlayabilmenize yardımcı olmuş. Adayla bu kadar kolay empati kurabilmiş olmanız, aslında sizin içsel farkındalığınızın ve insani yönünüzün ne kadar kuvvetli olduğunun bir göstergesi. Görüşme sırasında onun başarılı performansını görmüş, pozisyonu hak ettiğini düşünmüşsünüz. Bu da bana, içinde bulunduğunuz pozisyonun gerektirdiği sorumluluğu ne kadar ciddiyetle yerine getirmeye çalıştığınızı gösterdi.


Ancak bazen kararlar, elimizde olmayan sınırlardan dolayı bizim elimizde olmaz. Bu sınırları, çoğu zaman bizim dışımızdaki karar vericiler belirler. Ne kadar istesek de bazı şeylere doğrudan müdahale edememek, pozisyonun sınırlarının bir gerçeğidir. Bu noktada, hangi alanlarda etkimiz olduğunu, nerede sınırlandığımızı, nelerin yetki alanımızın dışında olduğunu fark etmek hem içsel yükümüzü hafifletir hem de profesyonel duruşumuzu netleştirir.


Sorunuzdan da bu durumun sizden kaynaklı olmadığını aksine elinizden geleni iyi niyetle yaptığınızı anlayabiliyorum. Bu gibi durumlar, insanı hem duygusal hem de mesleki anlamda zorlayabilir. Gösterdiğiniz hassasiyet ise bu süreci ne kadar insani yönünüzü unutmadan yönettiğinizin en güzel göstergesi.


Empati yapabilmek ve aynı zamanda karşımızdaki kişinin mutlu olmayacağı bir konuşma yapmak sizi fazlaca endişeli hissettirmiş. Bu his, oldukça insani ve anlaşılır sevgili danışan. Böyle bir durumda, eğer sonucu değiştiremiyorsak, elimizde olanla neler yapabileceğimizi düşünebiliriz. Belki bu durumda iletişim dilinize küçük ama anlamlı dokunuşlar yapmak seçeceğiniz yol olabilir.


Yapacağınız konuşmada kendinizi adayın yerine koyarak, “Ben bir iş yerine başvursaydım ve işe alınacağımı düşündüğüm bir noktada olumsuz bir geri dönüş alsaydım, bunu hangi sözlerle duymak beni en az üzerdi?” diye düşünerek bir konuşma hazırlayabilirsiniz. Böylesi durumlarda karşınızdaki kişiye açıklama yaparken şeffaf, dürüst ve aynı zamanda yapıcı bir dil kullanmak büyük önem taşıyabilir. Konuşmanızda sizin için de hassasiyet içeren noktaların altını çizmek belki de karşımızdaki kişiye duygularımızı da anlatmanın kolay bir yolu olabilir. Örneğin; pozisyon için gösterilen başarıdan etkilendiğinizden, bu başarının birçok kişi tarafından takdir edildiğinden, başvuru sürecinde yaş faktöründe bir karışıklık olduğundan, müdürünüzün bu durumdaki endişesinden kaynaklı olarak farklı adaylarla devam etmek istemesinden, bu sürecin adayı nasıl hissettirdiğini anladığınızdan, adayın emeği ve azminin sizi etkilemesinden bahsedebilirsiniz.

Sizi zorlayan şeyin yalnızca bir ret kararı bildirmek değil, umut verdiğiniz bir kişide hayal kırıklığı yaratmak olduğunu anlayabiliyorum. Bu, güçlü bir empati ve sorumluluk duygusunun size hissettirdikleridir. Ancak lütfen unutmayın ki, insanlar sadece duygusal değil; aynı zamanda dayanıklı da olabilir. Siz bu süreci nazik, dürüst ve yapıcı bir iletişimle aktardığınız sürece, aday da bunu zamanla anlayışla karşılayacaktır.

Özellikle işe alım gibi insanların umut bağladığı süreçlerde sorumluluk almak, bazen insanın kendi duygusal deneyimleriyle de iç içe geçebiliyor. Bu noktada şunu da hatırlamak önemli olabilir: Sizin sorumluluğunuz, adayın potansiyelini görmek ve hakkaniyetli şekilde aktarmaktı. Bunu yapmışsınız. Kurumun son kararları sizin kontrolünüzde olmasa da, süreci en insani şekilde yönettiğiniz son derece anlaşılır. Profesyonellik sadece karar vermek değil, o kararın insani yönünü de gözetebilmektir. Siz bunu fazlasıyla yapmışsınız.


Eğer kafanızda başka sorular, ya da benzer belirsiz durumlar olursa dilediğiniz zaman yazabilirsiniz. Yazmak, birileriyle paylaşabilmek zihninizdeki yükü çoğu zaman hafifletir.


Sevgilerle...


Cevaplanmış benzer sorular