Romantik İlişkiler

Retroaktif kıskançlıkla nasıl başa çıkabilirim?

Gizli Kullanıcı26 Ekim 2024 21:47

Merhaba, şu an bir buçuk yıllık bir ilişkim var. Başlarda erkek arkadaşımın eski ilişkileri beni ilgilendirmiyordu ve merak etmiyordum. Onların gündeme geldiği olaylar yaşadıkça her detayı merak etmeye başladım. Telefonunu ve mesajlarını karıştırmaya bile başladım. Benden bir şey saklamasına tahammül edemez hale geldim. Ayrıca beraber yaptığımız şeyleri daha önce kimseyle yapıp yapmadığını düşünmeye ve ona sormaya takıntılı hale geldim. Bu durum beni ve onu çok yıpratıyor, zihnimi nasıl susturabilirim?

Bu soru 27 Ekim 2024 09:39 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan,

Öncelikle retroaktif kıskançlık, geçmişte partnerinle yaşadıklarının tekrarlanacağı ya da geçmiş deneyimlerinin seninle olan ilişkisini gölgede bırakacağı düşüncelerinden kaynaklanabilir. Bu kıskançlık yoğun ve yorucudur. Zihni susturmak ve ilişkiye odaklanmak zorlaşabilir. Ancak başa çıkmanın yolları mevcuttur.

İlk olarak kendini anlamaya çalışmanla başlayabilirsin. Yani bu duygular nereden geliyor? Nereden kaynaklanıyor? Partnerinle ilişkini tehdit eden bir düşünce mi var? Kendi güvensizliklerin ya da geçmiş deneyimlerin bunu düşündürüyor mu? Tüm soruları cevaplandırıp kıskançlık duygusunu tanımlamak önemlidir.

Partnerinin geçmiş deneyimlerini merak etme ihtiyacı, zihninin güvende hissetmesini istemenle ilgili olabilir. Burada eski deneyimleri ile ilgili öğrendiğin bilgiler güven ihtiyacını karşılamayacak. Merak duygusu, şu an ki ilişki bağını sorgulamana neden olabilir. Şu soruyu kendine sormayı dene, “Ben bu bilgileri öğrenmek ve sormak istiyorum ama bunu bilmek mevcut ilişkime ne katabilir?”

Zihne gelen düşüncelerin kontrolü zor olabilir. Ancak zihnimize birçok düşünce gelir, bunlar sadece birer düşüncedir. Düşünceleri sadece düşünce olarak tanımladığımızda gelip geçici olduğunu da bilme fırsatı yakalarız. Yani her bir düşünceyi sorgulamak yerine birer bulut gibi geçip gitmesine izin vermek gereklidir. Düşüncene mesafe koymayı denediğinde sana zarar verme gücünü de azaltabilirsin. Aslında tüm güç içimizde, içinde var olan içsel gücü ortaya çıkarmalısın.

Aynı zamanda kendi değerine dair çalışmalar yapabilirsin. Özgüvenini desteklemek bu durumu hafifletebilir. Seni güçlü hissettirecek hobiler, aktiviteler, amaçlar gibi kişisel gelişimine yapabileceğin yatırımlar kıymetlidir.

Unutmamalısın ki, partnerinin geçmiş ilişkileri değil şu an seninle kurduğu bağ ve sevgisi önemlidir.

Telefonu kontrol etme ihtiyacı, aranızdaki güveni sarsabilir. Ona güvenmeyi seçmek ve ilişkine odaklanmak da aranızdaki bağı kuvvetlendirir. Kendini bu konuda telkinlemen davranışlarının önüne geçebilir. Önce düşüncelerimizi düzenlemeliyiz sonrasında davranışlarımızı değiştirmemiz mümkündür.

Beraber geçirdiğiniz anları yeniden hatırla. Yaşadığınız bütün anıların değerli olduğunu kabul ederek birlikte yeni anılar oluşturmaya çalışın.

Partnerinle açıkça duygularını paylaşmak ve ona güvendiğini söylemek de iyi bir adımdır. Ona her detayı sormak yerine kaygılarından bahsetmeyi dene. Bunu yapmak ilişkideki açıklığı sağlayarak kontrol ve sorgu dürtülerininde azalmasına yardımcı olabilir.

Yaşadığın bu duyguların kökenine inmek ve baş edebilmek için terapi desteği alman faydalı olabilir. Bu süreçte kendine karşı anlayışlı ve nazik olmalısın. Düşünceleri bir günde aşmak zor olabilir ancak zamanla bu düşünceleri azaltman mümkün olacaktır.

Hoşça kal,

Psikolog İrem Bor

Cevaplanmış benzer sorular

Romantik İlişkiler

Hayatıma Normal Şekilde Nasıl Devam Edebilirim?

Üç yılı geçti ayrıldığımızdan beri. Hep eskiyi düşünüyor değilim. Yeni insanlar, meşkaleler gelip geçti hayatımdan. Şimdi üniversiteyi zor da olsa bitirmiş, iş sınavlara girip çıkan ve memleketinde, aile evinde tıkılı kalmış 25 yaşında bir elemanım. Bugün arkadaşımın attığı bir snapte fotoğrafını gördüm. İlk defa içim kor gibi olmadı ama biliyorum ki duygularıma teslim etseydim kendimi etkisi çok daha büyük olurdu. O kadar zaman, o kadar çok duygu, düşünce ve yaşanmışlık geçti ki halimi anlatmak her geçen gün zorlaşıyor. Durmadan yeni satırlar ekleniyor, noktalar hikayeyi bitirmiyor bir türlü. Süreçte neredeyim ben bile karıştırıyorum artık. Buna rağmen, olmayacağını biliyorum hatta olmaması gerektiğini de düşünüyorum, "Geri dönüş olsa keşke" derken bulabiliyorum kendimi. Yaşamın akıntısına bırakıp kendimi, renkleri yeniden görmek için çabalıyorum. Yeni romantik ilişki fırsatlarını bazen ben yok ediyorum belki de bilinçli veya bilinçdışı şekilde. İş bulma derdi, aile içi sıkıntılar, heveslerimin ömrünün bir kuşunki kadar kısa sürmesi ve genel belirsizlik beni çok yoruyor. Yalnızlık vuruyor bazen, bazen en yakın dostumun yanında geçirdiğim bir iki saatin ardından kaçıp evime dinlenmek istiyorum. Durumlar kısaca böyle. Ne tavsiye edersiniz değerli Psikolog Hanım/Bey? İyi günler dilerim ve şimdiden teşekkürler