Romantik İlişkiler

Sağlıklı bir ilişkim var mı?

oktavyan16 Temmuz 2025 10:55

Sayın hocam bir ilişkim var evlilik niyeti için tanışmıştık mesafemiz uzak, en başından beri heyecansız bir ilişki içindeyiz aşk yok, mantık üzerinden gidiyoruz sevgi sözcükleri kullanıyoruz şiirler şarkılar vs... ama tabi tutku dolu değil. Bir kaç kez ayrıldım fakat üzülmesine dayanamadım yine beraberiz , bir arada iken iyi gibiyiz sarılıyoruz , tatlı ve huzurluyuz , ama uzakta iken içimde heyecansızlık ve isteksizlik oluşuyor telefonda çok konuşasım gelmiyor bazen, erotik konuşunca heyecanlı oluyor ama romantizm ve aşk eksikliği ilişkiyi sıradanlaştırıyor, sadece cinsellikle var olacak bir evlilik istemiyorum ama bırakmakta istemiyorum daha itaatkar ve uyumlu birini bulmak bana zor geliyor gözümü kapatıp birlikteyken iyi olduğumuz iyi hissettiğimiz dalına tutunup evlenmelimiyim

Bu soru 16 Temmuz 2025 19:12 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


İçinden çıkamadığın bu duygusal karmaşanın içinde kendini sorgulaman, ilişkinin doğasını anlamaya çalışman ve hissettiklerini net bir şekilde ifade etmen oldukça kıymetli. Sağlıklı bir ilişki içinde olup olmadığını düşünmek ve bu konuda yardım istemek, aslında kendinle ve karşındakiyle daha derin, daha gerçek bir bağ kurma çabasıdır. Hiçbir duygu “gereksiz” ya da “abartılı” değildir; hissettiğin her şeyin bir karşılığı ve sana anlatmak istediği bir yönü vardır.


Yazdıklarından yola çıkarak, bu ilişkiyi başından itibaren bir “mantık ilişkisi” olarak tanımladığını, aşk ve tutku hissinin eksikliğini vurguladığını görüyorum. Uyumlu, huzurlu ama heyecansız bir birliktelik tarif ediyorsun. Özellikle fiziksel yakınlık olduğunda, örneğin birlikte vakit geçirdiğinizde ya da erotik iletişim kurduğunuzda heyecan hissettiğini ama duygusal bağda bir eksiklik yaşadığını söylüyorsun. Bu his, birçok insanın evlilik arifesinde yaşadığı ikilemlerden biridir: “Gerçekten seviyor muyum, yoksa sadece alıştığım ve mantıklı olduğu için mi bu ilişkiyi sürdürüyorum?”


Bir ilişkide aşkın varlığı tek başına belirleyici değildir; ancak tutku, bağlılık ve yakınlık gibi unsurların dengede olması ilişkiyi doyurucu hale getirir. Sadece mantıkla yürüyen ama duygusal heyecanı eksik bir ilişki, zamanla içsel bir boşluğa, sıradanlığa, hatta yalnızlık hissine yol açabilir. Öte yandan sadece aşka dayalı ama ortak değerler ve uyum içermeyen ilişkiler de zamanla yıpranabilir. Burada önemli olan, senin için “doyurucu” olan ilişki modelini keşfetmen. Yani sana huzur veren, heyecan duyduğun, yanında kendin gibi hissettiğin bir bağ mı sana daha iyi gelir, yoksa sakin ama stabil, çatışmasız bir birliktelik mi?


İlişki içinde yaşadığın kararsızlık ve birkaç kez ayrılıp geri dönme davranışları da duygusal bağın zayıflığını ya da yeterince içselleşmemiş olduğunu gösterebilir. Bu durumlarda kişi bazen yalnız kalmaktan korktuğu için, bazen karşıdakini üzmek istemediği için, bazen de alternatif bir ilişki kurmanın zorluğundan dolayı mevcut ilişkiye tutunabilir. Yazdıklarından, senin de biraz “itiraz edemeyen”, karşı tarafın duygusal tepkisine duyarlı, biraz da alışkanlık temelli bir bağlılık içinde olduğunu anlıyorum. Bu da aslında bir tür “sorumluluk ilişkisi”ne dönüşebilir. Kendini suçlu hissettiğin için sürdürülen ilişkiler zamanla karşılıklı bir tatminsizlik ve içsel çatışmaya yol açabilir.


İlişkinin fiziksel yönüne dair hissettiklerin üzerinde durmakta fayda var. Erotizm ya da fiziksel çekim, ilişkiyi canlı tutan ve duygusal bağı güçlendiren önemli bir parçadır. Ancak yalnızca bu yön üzerine kurulu bir birliktelik, zamanla duygusal bağ zayıfsa sorun yaratabilir. Çünkü evlilik gibi uzun soluklu bir birliktelikte, kriz anlarında kişileri birbirine bağlayan şey yalnızca cinsellik değildir; duygusal destek, ortak yaşam hedefleri, güven ve şefkat gibi yapılar daha belirleyici hale gelir. Dolayısıyla, şu anda cinsellik odaklı bağın seni zaman zaman heyecanlandırması, ilişkinin duygusal yönünü telafi edemeyebilir.


Birlikteyken “iyi gibiyiz” dediğin kısmı biraz daha derinleştirmek önemli. Gerçekten “iyi olmak” ne anlama geliyor? Bu, bir huzur hali mi, yoksa çatışma olmadığında yaşanan sessiz bir alışkanlık mı? Kendini ne kadar rahat, özgür ve “olduğun gibi” hissediyorsun yanında? Eğer bu “iyilik hali” yüzeysel bir uyumdan ibaretse, uzun vadede doyumsuzluk yaratabilir. Ama bu iyilik halinin içinde samimiyet, karşılıklı anlayış, duygusal yakınlık ve kendin olabilme özgürlüğü varsa bu daha farklı bir şey anlatır. Senin bu “iyiyiz” tanımını gözden geçirmen, aslında ilişkinin niteliğini yeniden değerlendirmene yardımcı olabilir.


Son olarak, “başka birini bulmak zor” düşüncesiyle bu ilişkiye tutunma eğilimin dikkat çekici. Hayatımızda bazen zorluklarla baş etme kapasitemiz düştüğünde, karşımıza çıkabilecek daha sağlıklı ilişkilerin ihtimaline kendimizi kapatabiliriz. Bu, yalnız kalma korkusu, özgüven eksikliği ya da “ben daha iyisini hak etmiyorum” inancıyla da ilişkili olabilir. Ancak bu düşünceler, gerçekliği tam olarak yansıtmayabilir. Yeterince tanıma süreciyle kurulan, seni değerli hissettiren, seni bastırmadan destekleyen bir ilişki yaşamak mümkündür. Yeter ki sen ne istediğini, neye tahammül edemediğini ve nasıl bir ilişki seni büyütecekse onu seçebileceğini fark et.


Bu ilişkiyi bir süreliğine tamamen duygusal beklentiden uzak, dışardan bir gözle analiz etmeye çalış. Sana ne katıyor, neleri eksiltiyor? Duygusal bağ mı zayıf, yoksa senin içinde zaten ilişkilere dair heyecanı bastıran bir durum mu var? Belki de hayatının başka alanlarında da motivasyon kaybı yaşıyorsun ve bunu ilişkiye yansıtıyorsun. Eğer bu soruların cevaplarını tek başına bulmakta zorlanıyorsan, bir psikolojik danışmandan bireysel destek alman, hem kendini hem de ilişki tercihlerini anlaman açısından oldukça faydalı olabilir.


Unutma, bir ilişki seni kendine yaklaştırıyorsa, senin duygusal ihtiyaçlarını görüyorsa, seni büyütüyorsa, o ilişki sana iyi gelir. Ama sen sürekli soru işaretleriyle yaşıyorsan, seni daha çok yalnızlaştıran ya da sorgulatan bir yerdeysen, orada durmak yavaş yavaş seni tüketebilir. Kalmak mı gitmek mi sorusunun yanıtı, aslında senin “kendinle ne kadar bağlantı kurabildiğinle” çok ilişkilidir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular