sanaldaki insanı nasıl unutabilirim?
merhaba betül hocam ben uzun zamandır sanaldan 3 seneye yakın bi çocukla konuştum ve hiç buluşmadık. benden 5 yaş küçüktü. o 22 ben 27. en sonda toksikleştik ve engelleştik artık. ona çok fazla anlam yükledim. aramızda cinsel sohbetlerde vardı ve bağlandım işte bu sürede ona.. kopamıyoduk çünkü. özellikle de ben. onun amacı benle zaten ciddi değildi evet ama benim hislerim vardı yani hayallerim oluşmuştu ona karşı.. 2 ay oldu. ama hala aklıma geliyor ve bazen ağlayasım geliyor bu hisler normal mi sizce sanki hiç geçmicekmiş gibi hissediyorum. onu kafamda romantize etmişim baya anladım bunu. kopmakta zorlanıyorum. fake hesaplardan bakıyorum hala mesela. hep bakardım zatenn. bi işe girdim. orda da bunun yaşında erkek çalışanalr var mesela resmen kafamda büyüttüğümü yine anladım sıradan birileri bana abla diyolar zaten ve bu çocukla reelde olsak bu da bana der gibiydi belki ablayı.. işte bunları görünce yüzleşince kötü oldum ve tetiklendim. bana ilgi veriyodu azda olsa hani beni beğeniyodu şimdi öyle biride kalmadı çevremde. en azından o vardı ama yok artık tabi bi yandan iyi oldu bitmesi mantıken bakınca ama duygusal olarak çok bitik kötü hissediyorum sanki hep onda takılı kalacakmışım gibi geliyor benim için doğru olmasa da... bu duygularla ne yapıcamm:(
Bu soru 17 Aralık 2025 13:41 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Yazdıklarını dikkatle okuduğumda aslında çok insani, çok anlaşılır bir duygusal sürecin içinden geçtiğini görüyorum. “Sanaldaki birini nasıl unutabilirim?” sorusunun altında, çoğu zaman “Ben neye bağlandım, neden bu kadar etkilendim ve neden hâlâ canım acıyor?” soruları yatar.
Hiç yüz yüze gelinmemiş, sanal ortamda başlamış ve uzun süre devam etmiş bir bağın ardından akla gelmesi, özlem yaratması, zaman zaman ağlama isteği doğurması anormal değildir. Çünkü bağlanma, yalnızca fiziksel temasla oluşmaz. Paylaşılan zaman, duygusal açılma, cinsel içerikli sohbetler, görülme ve beğenilme hissi; zihinde ve duygularda güçlü izler bırakabilir. Üstelik bu bağ üç yıl gibi uzun bir süreye yayılmışsa, senin hayatının önemli bir dönemine eşlik etmiş demektir. Zihin “gerçek mi değil mi?” ayrımını duygusal bağ söz konusu olduğunda net çizgilerle yapmaz; yaşanan duygu gerçekse, kayıp hissi de gerçektir.
Burada dikkat çeken bir nokta, bu kişinin senin hayatında sadece “o kişi” olmaktan daha fazlasını temsil etmiş olabileceği ihtimalidir. Yazdıklarından, onun senin için ilgi, görülme, seçilme, beğenilme ve birine özel olma duygularını taşıdığı anlaşılıyor. Bazen insan, karşısındaki kişiye değil; o kişinin kendisinde uyandırdığı hâle bağlanır. Senin de söylediğin gibi, onu zihninde romantize ettiğini fark etmiş olman bu açıdan çok kıymetli bir farkındalık. Romantizasyon, çoğu zaman karşı tarafın kim olduğundan çok, “ben onunlayken kim oluyordum?” sorusuyla ilgilidir.
Sanaldaki ilişkilerde, gerçek hayatta test edilemeyen birçok boşluk vardır. Bu boşluklar, zihnin hayal gücüyle dolar. Karşı tarafın günlük hâllerini, sınırlarını, gerçek yaşam ritmini, sana nasıl davrandığını tam olarak görmediğinde; zihin ideal olanı yerleştirir. Bu da bağın kopmasını zorlaştırabilir. Senin iş ortamında, o yaş grubundaki erkeklerle karşılaşıp “aslında kafamda büyütmüşüm” diye yüzleşmen de bu nedenle tetikleyici olmuş olabilir. Çünkü zihin, uzun süre hayal ettiği şeyle gerçek arasındaki farkı gördüğünde bir tür yas tepkisi verir. Bu, “yanıldım” demenin yarattığı bir sarsıntıdır.
Bir diğer önemli nokta, bu ilişkinin bitiş şekli. Engelleşerek, toksikleşerek, net bir duygusal kapanış olmadan biten ilişkiler, zihinde daha çok takılı kalır. Çünkü zihin yarım kalan hikâyeleri tamamlamaya çalışır. “Ya şöyle olsaydı, ya böyle bitmeseydi, ya ben farklı davransaydım?” gibi düşünceler, aslında kontrol edilemeyen bir süreci geriye dönük olarak kontrol etme çabasıdır. Bu da unutmayı değil, bağı sürdürmeyi besleyebilir.
Fake hesaplardan bakma davranışını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bu, çoğu zaman kişiye duyulan aşktan çok; bağın kopmasına, yokluğa ve ani boşluğa tahammül edemeyen bir tarafın varlığına işaret eder. Bir anda ilgi kaynağının ortadan kalkması, “en azından o vardı” dediğin noktada görüldüğü gibi, içsel bir yalnızlık duygusunu daha görünür hâle getirebilir. Bu durumda zihin, acı verse bile tanıdık olanı tercih edebilir. Çünkü tanıdık olan acı, bilinmeyen boşluktan daha katlanılabilir gelir.
Burada şu ihtimal üzerinde de durmak gerekir: Bu bağ, senin hayatında başka alanlarda eksik kalan duygusal ihtiyaçların yerine geçmiş olabilir. Belki o dönemde yeterince görülmediğini hissettiğin, belki yalnız olduğun, belki ilişkisel olarak çekingen ya da temkinli olduğun bir zamana denk geldi. Sanal ilişki, düşük riskli ama yüksek hayal gücü içeren bir alan sunmuş olabilir. Bu da bağlanmayı derinleştirmiş olabilir. Bunlar bir “zayıflık” değil, insan olmanın doğal sonuçlarıdır.
“Hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor” hissi de bu süreçte sık yaşanır. Çünkü zihin, şu anki yoğun duyguyu zamansızlaştırır. Oysa duygular sabit değil; dalgalıdır. Bugün gelen bir düşünce, yarın aynı yoğunlukta gelmeyebilir. Ama bunu yaşarken insan, sanki hep böyle kalacakmış gibi hisseder. Bu da kaygıyı artırır.
Eğer bu süreçte günlük işlevselliğin belirgin şekilde etkileniyor, yoğun suçluluk, kendini küçümseme, sürekli geçmişte kalma hâli artıyorsa; bir psikologla bu bağın senin için neyi temsil ettiğini çalışmak oldukça destekleyici olabilir. Amaç “onu unutturmak” değil; onun hayatındaki yerini ve anlamını sağlıklı bir çerçeveye oturtmaktır. Zaman zaman yoğun duygusal çöküntüler, uyku ya da iştah sorunları eşlik ediyorsa, bir psikiyatri değerlendirmesi de destekleyici bir seçenek olarak düşünülebilir.
Son olarak şunu söylemek isterim: Şu an yaşadığın duygular, senin yanlış bir şey yaptığını değil; bağlanabilen, hissedebilen, duygusal kapasitesi olan bir insan olduğunu gösterir. Zor olan, bu duygularla baş başa kalmaktır. Ama bu hâl, senin bu kişide takılı kalacağın anlamına gelmez. Bu bir geçiş süreci, bir yüzleşme ve bir yas hâlidir.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru olursa bizlere yeni bir soru oluşturarak iletebilirsin. Aklına takılanları yorumlarda yazabilirsin. Kendine iyi bakman dileğiyle.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler
Bulut Meditasyonu
Küçük Şükür Molası
Yasal Bilgilendirme: Bu içerik tanı ve tedavi niteliği taşımayan, genel psikolojik bilgilendirme amaçlıdır.