sanırım bedensel algı bozukluğum var
Şuanda 16 yaşındayım. Yani liseye giden ve bedeni sürekli değişen bir kızım. İnsanların beni nasıl gördüğünü nasıl tanıdığını bana aynada görünen benle dışarıdan baktığımda benin nasıl bir farkı olduğunu aşırı bir şekilde önemsiyorum. Örneğin annemi falan ya benim sağ gözüm hep kısık mıydı veya burnum hep böylemiydi şeklinde darlıyorum. Örneğin geçenlerde kilolu değilim ama yanaklarım çok büyük şeklinde ağladım ve ailem güzel olduğumu saçma bir şeye ağlıyosun şeklinde kızdı. Veya arkadaşlarımdan sürekli beni kontrol etmelerini istiyorum böyle yapınca mı daha güzel yoksa böyle yapınca mı şeklinde. Sürekli aynaya bakma, yüzümü kontrol etme mimiklerime bakma ihtiyacı duyuyorum. Ve bazen de nedensizce kendi kendime gülüyorum çünkü saçma geliyor. Ev halkı da sürekli niye aynaya bakıyosun , gülüyosun yoksa sevgilin mi var niye böyle davranıyorsun şeklinde kızıyor bana. Bu alışkanlığımdan kurtulamıyorum. Yani yapmamam gerekiyor ama bu takıntıyla başa çıkamıyorum. Egolu kendini beğenmiş gibi algılanıyorum aslında ama daha da tam tersi kendi kusurlarımı buluyorum. Bunları değiştirmeye çalışıyorum. Niye böyle bir alışkanlığım var ve bundan nasıl kurtulabilirim sizden yardım istiyorum. Daha ileriki yaşlarımda yani ergenliğimden kurtulduğumda bu geçer mii?
Bu soru 6 Mayıs 2025 21:45 tarihinde Psikolog Fatma Gizem Bitgen tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışan,
Kendinizi dürüstlükle ifade etme cesareti gösterdiğiniz için sizi tebrik ediyorum.
Bulunduğunuz yaşlarda özellikle de beden sürekli bir değişim yaşıyorken dış görünüme gereğinden fazla takılma, çevrenin düşüncelerini önemseme durumlarının görülmesi oldukça olasıdır. Bu noktada yaşadığınız duruma yönelik farkındalığınızın yüksek olması değişime yönelik atacağınız adımlar için oldukça önemli. Paylaştığınız durumlar üzerinden yaşadığınız duruma ve bu durumda neler yapabileceğinize birlikte bakalım
İlk olarak çevrenizdekilerin sizi nasıl gördüğünü önemsemeniz, dış görünümünüzle ilgili dışarıdan hep bir kontrol alma isteğiniz üzerine konuşalım. Yaşadığınız durumun olası sebepleri dışarıdan onay alma isteği, sosyal medyada görülen fotoğraf ve videolar, sadece dış görünümün kimliği yansıttığı gibi faktörler olabilir. Aslında sizde mantıklı düşündüğünüzde ‘Yanaklarım tombik mi?’, ‘Çevrem ne düşünüyor?’ gibi düşüncelerinizin saçma geldiğini belirtmişsiniz. Ve böyle yapmak istemedikçe de takıntılarınızla baş edemediğinizi eklemişsiniz. Bu noktada sizden bir şey rica edeceğim. ‘Lütfen pembe bir fili düşünme.’ Büyük ihtimalle aklınıza hemen pembe bir fil geldi, değil mi? Aslında amacınız onu düşünmemekti. Sizin yaşadığınız da buna benziyor. ‘Yanaklarım tombik mi?’, ‘Çevrem ne düşünüyor?’ gibi düşünceleri bastırmaya ya da durdurmaya çalıştıkça, zihniniz bu düşünceleri size daha çok hatırlatıyor. Çünkü zihin, neyi düşünmemesi gerektiğini anlayamıyor; tam tersine, o bilgiye odaklanıyor. O yüzden bu tür düşünceler geldiğinde onlarla savaşmak yerine, onları fark edip geçici bir misafir gibi kabul etmeniz, ardından dikkati başka bir şeye yönlendirmeniz sizi daha özgür ve rahat hissettirecektir.
Peki bu düşüncelerle ilgili ne yapabilirsiniz?
Gün içinde bu düşünce geldiğinde, onu bir bulut gibi hayal edip geçip gitmesini izleyebilirsiniz.
Ya da "Şu an bu düşünceye takıldım ama bu onun gerçek olduğu anlamına gelmez" gibi bir iç konuşma yapabilirsiniz.
Düşüncelerinizi gerçekliğini sorgulayabilirsiniz. Örneğin dış görünümünüzle ilgili aklınıza geldiğinde bir an durup "İnsanlar gerçekten ne düşünüyor olabilir?" diye alternatif gerçekçi düşünce kalıpları üretebilirsiniz. Bu düşünceleri not etmeniz farkındalığınızı artırmanız adına daha faydalı olacaktır.
Ayna maruziyetinizi azaltmayı deneyebilirsiniz. Ayna karşısında geçirdiğiniz süreyi not edip temel bakım için ayırdığınız zamandan ne kadar fazla zaman geçiriyorsanız kademeli bir şekilde azaltmaya gidebilirsiniz. Aynaya baktıktan sonra nasıl hissettiğinizi yazarak kısa cümlelerle duygu-düşünce analizi yapılabilirsiniz.
Kendinize öz şefkat uygulamaları yapıp, sadece dış görünümünüzden ibaret olmadığınızı hatırlatabilirsiniz. "Vücudum kusurlu değil, sahip olduklarımla çok değerliyim." gibi.
Son olarak bazı günler, bu düşünceler ve alışkanlıklar azalabilir, bazı günler ise yine yoğunlaşabilir. Bunu bir hastalık ya da kalıcı bir sorun gibi görmek yerine, büyüme ve kendinizi keşfetme yolculuğunuzun bir durağı olarak görebilirsiniz. Elbette, bu süreçte duygularınızı küçümseyen ya da “saçma” bulan yaklaşımlar yerine, sizi dinleyen ve anlayan kişilerle konuşmak iyi gelecektir. Eğer kendinize zarar verdiğiniz, sosyal yaşantınız ciddi şekilde etkilendiği veya bu düşünceler çok fazla baskı yapıyorsa uzman desteği almanız faydalı olacaktır.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum. Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Psikolog Fatma Gizem Bitgen