Sevdiğimiz ama bizi üzen insanlarla nasıl bir ilişki geliştirmeliyiz?
Merhaba, çevremdeki çoğu arkadaşım evlendi hatta çoğunun çocuğu bile oldu. Ama ben kendimi hala bu işler için hazır hissetmiyorum daha doğrusu bu işler için karşıma birinin çıktığı da yok. Bu tarz şeylerin nasip olduğuna inanıyorum ve üzülmüyorum ama evli arkadaşlarımla görüştüğümde kendimi sanki bir şeyleri kaçırmış gibi hissediyorum ve bu durum beni mutsuz ediyor. Görüştüğümüzde konunun buraya gelmesine engel olamıyorum. İlla ki konu evlilik meselelerine geliyor. Arkadaşlarım beni kıracak şeyler söylemiyorlar benim iyiliğimi istediklerine de yüzde yüz eminim ama kendimi üzgün hissetmeme neden oldukları için çok değer vermeme rağmen onlarla artık görüşmek istemiyorum. Çözüm gerçekten istemeden de olsa bizi üzen insanlarla görüşmemek midir? Psikolojik açıdan durumumu nasıl yorumlarsınız?
Bu soru 16 Mart 2025 15:59 tarihinde Psikolog Berrak Kibaroğlu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Hissettikleriniz çok anlaşılır ve oldukça yaygın bir durum. Çevrenizdeki insanların yaşamlarına baktığınızda, onların geçtiği yollardan geçmediğinizi görmek zaman zaman insanı düşündürebilir. Ancak her birey kendi hikayesini yazıyor ve bu hikaye için belirli bir zaman dilimi yok. Hayatta herkesin kendi temposu ve kendi yolu var. Sizin de kendi yolunuzda ilerlediğinizi ve bu yolun sizi nereye götüreceğini keşfetmenin de çok kıymetli olduğunu hatırlatmak isterim 😊.
Arkadaşlarınızın evlilikle ilgili konuları sık sık gündeme getirmeleri sizin için zorlayıcı olabilir. Bu tamamen doğal. Sosyal çevremiz bazen istemeden de olsa üzerimizde baskı oluşturabilir. Ancak bu, arkadaşlarınızla olan ilişkinizi tamamen kesmek gerektiği anlamına gelmiyor. Belki de onlarla nasıl hissettiğiniz konusunda dürüst ve açık bir konuşma yapabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz duygu durumunu paylaşmak, onların da sizi daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu şekilde açık ve dürüst paylaşımda bulunduğunuzda, ilişkiyi kesmek yerine bireysel sınırlarınızı yeniden belirlemiş olursunuz.
Unutmayalım ki, evlilik ya da çocuk sahibi olmak gibi hayattaki büyük adımlar herkes için farklı bir zamanda gelebilir ya da hiç gelmeyebilir ve bu da gayet normaldir. Toplumun ya da çevremizin belirlediği normlar yerine, kendini en iyi hissettiğin yolu ve zamanı bulmak önemlidir. Kendi doğrularını ve değerlerini bilerek hareket etmek, sizi daha mutlu ve özgüvenli biri yapar.
Başkalarının hayatı üzerinden bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissetmek yerine, kendi hayatınızın tadını çıkarmaya odaklanabilirsiniz. Zihninizdeki bu duygular ve düşüncelerle başa çıkabilmek için, öncelikle kendinize karşı nazik ve sabırlı olmak önemli. Hissettiklerinizi kabul etmek, duygularınızı anlamak için önemli bir adımdır. Kendi yolculuğunda ilerlerken, nelerden hoşlandığını, nelerin seni mutlu ettiğini keşfetmeye çalışabilirsin. Bu süreçte kendine odaklanmak, içsel huzuru bulmana yardımcı olabilir.
Arkadaşlarınızın iyi niyetli olduğunu biliyorsunuz ve bu güzel bir şey. Ancak, bazen iyi niyetle söylenen sözler bile yanlış anlaşılabilir. O yüzden, iletişim her zaman anahtardır. Onlara nasıl hissettiğinizi ve hangi konuların sizi rahatsız ettiğini dürüstçe ifade etmek, hem sizin hem de onların ilişkiden daha fazla keyif almasını sağlayabilir.
Son olarak, sizi üzen durumlara karşı nasıl tepki vereceğiniz ve bu durumlardan ne öğreneceğiniz tamamen sizin bireysel deneyiminiz olacaktır. Herkesin yolu farklıdır ve bu yolculukta en önemli şey, kendinle barışık olmak ve kendi mutluluğunuzu bulmaya odaklanmaktır. Her yeni gün, kendi hikayeni yazman için yeni bir fırsat sunuyor. Umarım bu süreçte kendine karşı nazik olur ve kendi hikayeni keşfetmekten keyif alırsın.
Eğer bu süreçte tek başınıza zorlanırsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Bazen çözümü olan durumları bakış açımıza yeni pencereler katacak, yardımcı olacak biri ile çözmek de tercih edilebilir.
Çok sevgiler,
Psikolog Berrak Kibaroğlu.