Romantik İlişkiler

Sevgilim beni gerçekten sevmiyor mu, barışır mıyız?

Gizli Kullanıcı24 Nisan 2025 16:45

Sevgilimle bir yılı aşkın uzak mesafe ilişkimiz vardı, birbirimizi çok seviyorduk. Bir gün kavga ettik ben küstüm ayrılalım dedim o da benden ayrıldı. Daha sonra özgür olmak istediğini söyledi böyle üzülmeyeceksin dedi ve barışmak istemedi. Ertesi gün ben ikna ettim beni çok sevdiğini söyledi, bırakamam asla dedi. Beni üzdüğü için özür diledi. Ayrılırsa çok pişman olacağını söyledi. Ama gece morali bozuktu ben de neyi olduğunu sordum ben hâlâ ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum mutlu olamayız dedi ve yine ayrıldı ama hâlâ beni sevdiğini söylüyordu. Sabah ben ayrılmak istemediğimi yazdım bana kızdı yapma böyle dedi ben birbirimizi seviyorsak neden ayrılıyoruz dedim istemiyorum içimden gelmiyor istemiyorum seni dedi. Kötü olduğumu söyledim napayım dedi. Beni zorlama zorla nasıl tutacaksın burda dedi. Sonra beni artık sevmediğini içinde sevgi kalmadığını, kısıtlanmak istemediğini özgür olmak istediğini söyledi. Kötü biri değilim diyip durdu. Ben hâlâ barışmak istiyorum ama ne olacağını bilmiyorum, kendimi de kötü hissediyorum çünkü onun beni sevdiğini sanıyordum. Napmalıyım?

Bu soru 7 Mayıs 2025 09:34 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Yaşadığın bu ilişki süreci, duyguların yoğunlaştığı, kafa karışıklıklarının arttığı ve içsel olarak seni yoran bir döngünün içine girmiş gibi görünüyor. Uzak mesafe ilişkileri başlı başına emek, güven ve iletişim ister. Ancak senin yaşadığın durumda, yalnızca fiziksel mesafe değil, duygusal mesafe de hissediliyor. Çünkü hem “seni seviyorum” diyen biriyle bağ kuruyorsun hem de aynı kişi “ayrılmak istiyorum, özgür olmak istiyorum, içimden gelmiyor” diyerek seni reddediyor. Bu tür çelişkili mesajlar da seni doğal olarak derin bir hayal kırıklığına, kafa karışıklığına ve güvensizliğe sürüklüyor.


Öncelikle, “beni gerçekten seviyor muydu?” sorusu, bu tür ilişki bitimlerinde en çok sorulan, en çok içe dokunan sorudur. Çünkü insan, sevildiğine inandığı yerden reddedildiğinde, bu yalnızca bir ilişki kaybı değil, aynı zamanda bir değer kaybı gibi hissedilir. “Demek ki yeterli değildim”, “Demek ki beni sandığım kadar sevmemiş” gibi düşünceler zihne gelir. Oysa gerçek şu ki, bir insanın seni sevmesi, her zaman seninle birlikte olmayı sürdüreceği anlamına gelmez. Sevgi tek başına bir ilişkiyi taşımaz; sevginin yanında emek, irade, kararlılık, kriz anlarını yönetme becerisi, özgürlükle bağlılığı dengeleme yeteneği de gerekir. Partnerin “seni seviyorum ama ayrılmak istiyorum” dediğinde aslında şunu demek istiyor olabilir: "Sana karşı hislerim var ama bu ilişki içinde kendimi mutlu ve rahat hissedemiyorum." Bu, seni sevmediği anlamına gelmez; ama sevgiye rağmen, ilişkiyi sürdüremeyecek kadar yorgun, kararsız ya da hazır olmadığını gösterir.


Onun özgürlük vurgusu dikkat çekici. “Kısıtlanmak istemiyorum, özgür olmak istiyorum” gibi ifadeler, ilişkinin ona yük gibi gelmeye başladığını gösteriyor olabilir. Bu tür ifadeler genellikle birikmiş içsel baskıların sonucudur. Belki ilişkiniz süresince senden gelen duygusal talepler, onun kendi iç dünyasında karşılayamayacağı kadar yoğun geldi. Belki sorumluluk almaktan ya da duygusal yükü paylaşmaktan kaçındı. Ama her ne olursa olsun, seni defalarca geri çekip sonra tekrar bırakması, duygusal olarak seni hem umutlandıran hem de inciten bir etki yaratmış gibi görünüyor. Bu, seninle değil; onun kendi duygusal olgunluğu ve ilişkiyi yönetebilme kapasitesiyle ilgili olabilir.


Bu noktada sana düşen şey, “Barışır mıyız?” sorusundan çok, “Bu ilişki bana ne katıyor ve ne götürüyor?” sorusunu kendine sormak. Çünkü şu an onun kararlarının etkisinde kalmış gibisin. O ne yaparsa senin de duyguların o yöne evriliyor gibi görünüyor. Oysa senin de hislerin, ihtiyaçların, sınırların var. Bu ilişkinin seni nasıl etkilediğini fark etmen çok önemli. Mesela:

Bu ilişkide kendimi değerli hissettin mi?

Duygularım karşılık buldu mu?

Kendimi anlatabildiğimde anlaşılabildim mi?

Ayrılmak istediğinde beni nasıl bıraktı?

Onun söyledikleri ve yaptıkları tutarlı mıydı?


Bu sorular, sadece onu değil, seni de merkeze alarak bir değerlendirme yapmana yardımcı olur. Çünkü sevgili danışan, ilişki bir karşılıklılık halidir. Tek taraflı çabanın, tekrar tekrar ikna etmenin ya da “beni zorla burda tutma” gibi cümlelere maruz kalmanın bir ilişki olduğunu sanmak, kendine yaptığın en büyük haksızlıklardan biri olur. Aşk yalnızca kalpte değil, davranışlarda da yaşanır. Eğer bir insan seni sevdiğini söylüyorsa ama yanında kalmak için mücadele etmiyorsa, seni gözetecek şekilde kararlar almıyorsa, seni kendi kararsızlıklarının ortasında bırakıyorsa, o sevgi tek başına yetmez.


“Ben hâlâ barışmak istiyorum” diyorsun. Bu çok doğal. Çünkü ayrılık her zaman ilk aşamada eksiklik ve terk edilme gibi hissedilir. Ama burada kendine şunu sorman gerekiyor: “Barışma isteğim, onunla mutlu bir gelecek kurabileceğime dair inançtan mı geliyor, yoksa sadece eksik kalmış, tamamlanmamış bir hikâyeye tutunma isteğinden mi?” Bazen insanlar, sevdiği kişiye değil, o kişiyle yaşadığı hayale tutunurlar. O hayal yarım kaldığında da ilişkiden çok, hikâyenin kendisi üzülmeye başlar.


Şu anda hissettiğin kötü duygular —yalnızlık, çaresizlik, terk edilme hissi, değersizlik korkusu— aslında geçmişten gelen bazı ihtiyaçlarını da canlandırmış olabilir. Belki daha önce de sevilmek için çabalaman gerekmişti. Belki başka ilişkilerinde de hep senin “tutmaya” çalıştığın bir döngü oldu. O zaman şu soru seni rahatlatabilir: “Ben neden, sevilmek için bu kadar çabalamak zorundaymışım gibi hissediyorum?” Cevaplarını biliyor musun bilmiyorum ama bu sorular seni, sadece bu ilişkiden değil, kendinden gelen duygulardan da anlayarak geçmeye yönlendirir.


Sevgili danışan, eğer onunla tekrar barışma ihtimali olsa bile, bu süreçte ilk olarak kendi iç dengeni, duygusal sınırlarını, özgüvenini ve özsaygını onarman gerekir. Çünkü aynı kırılgan zeminle tekrar ilişkiye dönmek, seni daha da fazla incitebilir. Bir insan seni seviyorsa, bunu istikrarlı bir şekilde gösterir. Bazen “seviyorum ama istemiyorum” cümlesi, yalnızca kararsızlığın romantize edilmiş hâlidir. Bu yüzden şu anda yapabileceğin en güçlü şey, onun ne düşündüğüne odaklanmak yerine kendine şu soruyu sormaktır: “Ben ne hissediyorum, ben neye hazırım, ben nasıl bir ilişki içinde olmak isterim?” Ve unutma, bir insan seni zorlama olmadan, içinden gelerek, gönüllü bir bağlılıkla yanında tutmuyorsa, o yerde kalmak sadece seni yorar.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular