Sevgilim beni istemediğini söyledi
Sevgilimle bir buçuk iki yıla yakın birlikteliğimiz vardı son bir iki haftadır soğuk yapmaya ve anlaşamamaya başladık o benden ceki düzen vermemi istedi kıyafetine ve ailesiyle alkolü ortam lara gitmesini istemediğim den ve geçen gün istemediğini söyledi üç gündür akşamları yaziyorum anilarmiz vb gibi istemiyorum ben sana o kadar sans verdim kullansaydn diyor ama ben kendimi çok kötü hissediyorym onuçok seviyorum onsuzyapamam
Bu soru 22 Temmuz 2025 13:10 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Sorunuzu dikkatle okudum. Sevgilinizin sizi istemediğini açıkça dile getirdiği bir ilişki sonrasında yaşadığınız bu yoğun duygular, insan olmanın en savunmasız, en acı veren ama bir o kadar da büyütücü hallerindendir. Bir insanın hayatında kendisini güvende hissettiği, bağ kurduğu, umutlar beslediği bir ilişkinin bitmesi, sanki kalbimizin bir parçası kopuyormuş gibi hissettirebilir. Özellikle de bu ilişkide hâlâ sevgi besliyorsak, karşı tarafın soğukluğu ve “istemiyorum” demesi, kişinin benlik saygısını, özdeğerini ve yaşam enerjisini doğrudan etkileyebilir. Sizin de yaşadığınız bu derin hayal kırıklığı, yas süreci, terk edilme acısı ve buna bağlı olarak yaşanan çaresizlik hissi, bu duyguların en doğal parçalarıdır. Bu noktada öncelikle şunu bilmelisiniz: Sevgi karşılık bulmadığında, bu sizin değersiz olduğunuzun ya da yetersiz bir insan olduğunuzun değil, ilişki dinamiklerinin artık sürdürülebilir olmadığının göstergesidir. Bu ayrım çok önemlidir.
İlişkinizin bitişine dair verdiğiniz örneklerde, partnerinizin sizden talepleri ve sizin bu talepleri karşılayış şekliniz üzerine yaşanan anlaşmazlıkların temel çatışma alanları olduğunu görüyoruz. Kimi zaman bir ilişkide taraflardan biri, partnerinden değişmesini isterken aslında kendi değer yargılarına uyması için karşı tarafı zorlar. Örneğin sizin “ailesiyle alkolü ortamlara gitmesini istemediğiniz” davranış, belki de sizin değer sisteminizle çelişen bir noktayı ifade ediyor. Ancak partneriniz için bu, özgürlüğünü kısıtlayan bir müdahale olarak algılanmış olabilir. İlişkilerde bu tarz talepler zamanla bir baskıya, kişilik çatışmasına, hatta duygusal uzaklığa dönüşebilir. Partnerinizin “sana çok şans verdim, kullanmadın” gibi ifadeleri de aslında bu duygusal birikimin dışavurumudur. Bu noktada asıl mesele kimin haklı olduğu değil, ilişkinin içinde kendiniz olabildiniz mi, anlaşılabildiniz mi, birlikte bir “biz” oluşturabildiniz mi sorularıdır. Çünkü bir ilişkide sevgi tek başına yeterli değildir. Sevginin yanı sıra iletişim, karşılıklı saygı, değer görme ve bireysel sınırlara saygı gibi yapı taşları da olmalıdır.
Siz şu an hâlâ onu sevdiğinizi, onsuz yapamayacağınızı ifade ediyorsunuz. Bu duygu, ayrılığın hemen ardından çok sık yaşanır. Çünkü insan zihni alışkanlıklarına, bağlılıklarına tutunarak güvende kalmaya çalışır. Özellikle de bir ilişki içindeyken hayatımızı o kişiye göre şekillendirmişsek, onunla birlikte gülmüş, ağlamış, plan yapmışsak bu kişiden kopmak, boşlukta kalmak gibi gelir. Fakat şunu unutmayın ki, o “onsuz yapamam” dediğiniz insanlar olmadan da bir zamanlar yaşıyordunuz. Ve muhtemelen onların varlığına alışmak da belli bir zaman aldı. Şimdi bu sürecin tersi yaşanıyor ve yine bir uyumlanma dönemi içindesiniz. Bu nedenle şu anda yaşadığınız yoğun acı, eksiklik hissi ve özlem duyguları tamamen geçici bir sürecin ürünüdür. Beyniniz ve kalbiniz, bu kaybı anlamlandırmaya çalışırken size “Onsuz yaşayamam” dedirtiyor ama bu bir gerçeklik değil, geçici bir algıdır.
Öncelikle ilişkinin neden sona erdiğini hem karşı tarafın söyledikleriyle hem de kendi içsel sorgulamalarınızla netleştirmeye çalışın. Partnerinizin söylediklerini göz önünde bulundurun ancak kendi sınırlarınızı da ihmal etmeyin. Kendinizi ifade edebilmiş miydiniz? Değer gördünüz mü? Bu ilişki içinde kendinize sadık kalabildiniz mi? Bunlar, iyileşme sürecinde atılacak ilk adımlardır. İkinci olarak duygularınıza izin verin. Kendinizi ağlarken, üzülürken, öfkelenirken bulabilirsiniz. Bu duygular bastırıldığında iyileşme değil, erteleme yaşanır. O nedenle yasınızı yaşamak, bu sürecin doğal ve gerekli bir parçasıdır. Günlük tutmak, duygularınızı yazmak, bir güvenilir arkadaşla paylaşmak ya da terapi almak bu noktada size yardımcı olabilir.
Üçüncü olarak ise kendinizi yeniden tanımlamakla ilgili adımlar atın. Bir ilişkide uzun süre kaldığınızda kimliğinizin büyük bir kısmı “biz” olmaya alışır. Ayrılıktan sonra kendinizle ilgili “Ben kimim? Neleri severim? Hayalim neydi?” gibi sorulara yeniden dönebilir, kendi bireysel kimliğinizi güçlendirebilirsiniz. Bu süreçte eski anıları düşünmek yerine, geleceğinizi planlamak, yeni ilgi alanları edinmek, bedeninize ve ruhunuza iyi gelen alışkanlıklar kazanmak, zihninizi yeniden şekillendirmek adına oldukça kıymetlidir. Dördüncü olarak partnerinizle iletişimi artık sürdürmemek sizin için iyileşme açısından kritik bir adımdır. Siz ona yazdıkça, o sizi geri çevirdikçe bu ilişkinin bitişini kabullenmek daha da zorlaşacaktır. Bu nedenle kendi ruh sağlığınızı korumak adına, bir süre tüm temas kanallarını kapatmanız ve duygularınızı içeride tanımaya yönelmeniz önemlidir. Son olarak, geleceğe dair umudunuzu yitirmemenizi öneririm. Bu zamanda “bir daha böyle seven biri olmaz, kimse beni böyle sevemez” gibi düşünceler zihne gelebilir. Fakat hayat her zaman bize hiç beklemediğimiz yerlerden kapılar açabilir. Bugün size iyi gelmeyen, sizi yoran, değer görmediğiniz bir ilişki sona erdi diye, yarın sevileceğiniz, anlaşılacağınız bir ilişkiyi asla yaşayamayacağınız anlamına gelmez.
Şimdi kendinize şu soruyu sorun: "Sevildiğimi hissetmek mi istiyorum yoksa sevdiğim biriyle olmak mı?" Çünkü bu iki kavram bazen çakışır. Sevgi, sadece sizin gösterdiğiniz bir yönse; karşıdan alınmayan, anlaşılmayan, kabul görmeyen bir sevgiyse o zaman bu sevginin içinde var olmanız kendinize haksızlık olur. Siz değerli bir insansınız, sevilmeye, anlaşılmaya ve kendiniz olabildiğiniz bir ilişkide var olmaya layıksınız. Eğer bu süreci daha sağlıklı ve destekli bir şekilde atlatmak isterseniz bir psikologtan destek almak, duygularınızı tanımak, kendinize dair farkındalığınızı artırmak açısından size büyük katkı sağlayabilir.
Dilerseniz bir sonraki sorunuzda, ilişkinizde kendinizi en çok “görülmüş” hissettiğiniz anları anlatabilirsiniz.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
Teşekkür ederimm
Yorumlar
Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
27 Temmuz 2025 17:10