Romantik İlişkiler

Sevgilimin aile problemleri beni ne kadar ilgilendirmeli

Gizli Kullanıcı28 Mayıs 2025 17:50

Merhabalar yaklaşık 4 aydır bi ilişkim var kendisinin ilk sevgilisi benim ve bu yüzden yanımda çocukça davranışları oluyordu ama son zamanlarda canımı sıkan istemediğim şeyler oluyordu benim nerde olduğumu neler yaptığımı merak etmiyor gibiydi ve bu durum bana kendimi kötü ve önemsiz hissettiriyordu bunu onunla paylaşınca özür falan dileyip kapatıyordu konuyu dünde aynı konu üzerinde tartışıyorduk ve empati kurabilsin diye bana davrandığı gibi davrandım iki gün boyunca ve bu durumun onun benden uzaklaşmasini sağladığını söyledi anlamasını istediğim şeyde buydu çünkü bende aynı böyle hissediyordum ama kendisi bana ayırdığı zamanı kendine bile ayiramadigini falan söyledi benim istediğim söz ettiğim şey bana zaman ayirmadigi değil ayırdığı zamanda da ilgisiz davranmasiydi yanımdayken gayet güzel anlaşıyoruz ama yanii illa temas mi olması lazım bunları konuşunca birden bire bana aile problemlerini anlatmaya başladı normalde hiç anlatmazdi ama birden bire 3 yil önce yaşadığı sıkıntılardan söz etmeye başladı ve yalnız kalmak istiyorum diyip gitti konu dağılmıştı geriye kafamda binlerce soruyla kala kaldım bizim konumuz oysa ki çok farklıydı o an neden böyle şeyleri anlatmaya başladı ki yanii ona acımamı mı istedi yoksa amac konuyu dağıtıp kaçmak miydi bilmiyorum ve ne yapacağımı da bilmiyorum şu an çok soğuk birbirden uzak iki insaniz hala konuşamadık konuyu hiç birsey olmamış gibi davranıyor ara mi vermem lazım yoksa ayrılmam mi lazım bilmiyorum ne kadar sağlıklı bir ilişkidir ki bu

Bu soru 29 Mayıs 2025 14:54 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Öncelikle sana şunu söyleyerek başlamak istiyorum: İlişkinde yaşadığın duygular çok geçerli ve önemli. İlgi görmediğinde, anlaşılmadığını hissettiğinde ya da karşındaki kişi seni gerçekten duymadığında yaşadığın hayal kırıklığı, aslında yalnızca bu ilişkinin değil, birçok genç kadının ilişkideki temel ihtiyacının karşılanmadığında hissettiği ortak bir duygudur. Sen yalnız değilsin. Senin yaşında biri için hem kendini anlamak, hem karşı tarafı anlamaya çalışmak, hem de ilişkinin dinamiklerini çözümlemeye çalışmak çok zorlu bir süreç olabilir. Ama bu yazıyı okurken şunu bil: Senin bu ilişkideki hislerin, ihtiyaçların, sorgulamalar ve kararsızlıkların tamamı çok insani ve değerlidir.


İlişkiniz henüz 4 aylık ve partnerinin bu onun ilk ilişkisi olması dolayısıyla bazı duygusal ve davranışsal olgunluk eksiklikleri taşıması son derece anlaşılır. Ama senin de söylediğin gibi, birinin ilk sevgilisi olmak onun her davranışını tolere etmek zorunda olduğun anlamına gelmez. Özellikle de sen bu ilişkiyi duygusal olarak ciddiye alıyorsan ve karşılıklı ilgi, anlayış, empati ve açık iletişim bekliyorsan, bu beklentiler tamamen sağlıklıdır. Karşındaki kişinin yaşadığı ailevi problemler olabilir, bu geçmişi onun davranışlarını etkileyebilir, fakat bu geçmişin sorumluluğunu senin üstlenmen ya da tüm davranışlarına bu sebeple anlayış göstermen gerekmez. Çünkü bir kişinin geçmişinde yaşadığı zorluklar, mevcut ilişkide partnerini yok saymasına, ilgisiz davranmasına veya sağlıksız iletişim kurmasına gerekçe değildir.


Senin de ifade ettiğin gibi, partnerinin senin hislerini küçümseyerek ya da konuyu başka yönlere çekerek seni dinlememesi, empati kurmaması, konuşmak yerine “yalnız kalmak istiyorum” diyerek uzaklaşması, aslında sorunu çözmek yerine kaçınma davranışı sergilediğini gösteriyor olabilir. Özellikle bir tartışma esnasında konuyu dağıtmak için ansızın geçmiş aile sorunlarını gündeme getirmesi, bu durumun altında yatan duygusal yüklerini sana yöneltme çabası da olabilir. Bu tür bir davranış senin kafanı karıştırdığı gibi, ilişkide yaşadığın konunun ciddiyetini de gölgeleyebilir. Ve senin hissettiğin şey tam da bu olabilir: “Biz bir konuyu konuşmak istiyorduk, ama o konuyu konuşmak yerine kendi hikâyesine döndü ve beni dinlemekten kaçtı.”


Bu noktada durup şu soruyu kendine sorman önemli: “Ben bir ilişkide neye ihtiyacım var? Bu ilişkide kendimi duyulmuş, anlaşılmış ve değerli hissediyor muyum?” Çünkü bir ilişkide temel ihtiyaçlarımız karşılanmadığında, o ilişki bize huzur yerine karmaşa, anlayış yerine yalnızlık ve güven yerine belirsizlik hissettirebilir. Belirsizlik bir ilişkiyi en çok yıpratan duygulardan biridir. Senin ilişkinin başından beri gelişen sürece baktığımızda, partnerinin sana olan ilgisinin tutarsız olduğu, duygusal paylaşımının kısıtlı olduğu ve kendine ait sorunlar karşısında senin ihtiyaçlarını gölgede bıraktığı görülüyor.


Şunu da belirtmek gerekir ki, bir insanın ailevi sıkıntıları olabilir. Fakat bir ilişkide “sorunların var” diyerek sürekli karşı tarafı duygusal olarak ihmal etmek, yok saymak, kaçmak ve sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmak sağlıklı bir davranış biçimi değildir. Empati dediğimiz şey, karşı tarafı anlamaya çalışmak kadar, onun sınırlarına ve ihtiyaçlarına da saygı duymaktır. Eğer partnerin empati kurabilmesi için senin gibi davranman gerekiyorsa – iki gün boyunca ilgisiz kalarak aynı hisleri yaşatmak gibi – bu zaten empati değil, ancak yansıtma yoluyla farkındalık kazandırma çabasıdır. Ve bu çabanın sonunda da yine sen suçlu, yıpranmış ya da yorulmuş hissediyorsan burada ciddi bir dengesizlik var demektir.


Bu noktada yapman gereken şey, ilişkiye bir adım uzaktan bakmak olabilir. Kendine şunları sor:


Bu ilişki bana ne katıyor, ne götürüyor?

Ben kendim olmaya, duygularımı özgürce ifade etmeye bu ilişkide ne kadar izin buluyorum?

Partnerim beni duyuyor mu, yoksa sadece kendi sorunlarının arasında beni görmezden mi geliyor?

İyi anlaştığımız zamanlar, kötü zamanlardaki eksiklikleri kapatıyor mu?


Bu sorulara içtenlikle vereceğin cevaplar, sana ilişkinin sağlıklı olup olmadığı hakkında net ipuçları verecektir. Özellikle genç yaşta bir ilişkiye yatırım yaparken, uzun vadede bu ilişkide nasıl hissedeceğini hayal etmek de çok önemli. Bugün seni mutsuz eden ilgisizlik, yarın daha büyük çatışmalara ya da yalnızlıklara dönüşebilir. İlgisizliğe maruz kalmak, bir ilişkide en çok yıpratan şeylerden biridir. Partnerinin yanında olmasına rağmen kendini “görünmez” ya da “önemsiz” hissetmen bu ilişkinin seni ruhsal olarak destekleyip desteklemediğini gösteren önemli bir işarettir.


Ara vermek mi, yoksa ayrılmak mı gerektiğini sorduğunda şunu söyleyebilirim: Bu kararı vermek için önce neye ihtiyacın olduğunu çok net belirlemelisin. Eğer içten içe bu ilişkiden uzaklaşmak istiyor, kendini değersiz hissediyor ve bu ilişkide kendini ifade edemediğini düşünüyorsan, bu ilişkiyi sürdürmek sana zarar verebilir. Ancak hâlâ içinde çözüm arayışı, anlaşılma ümidi ve partnerinle açık bir iletişim kurma arzusu varsa, önce duygularını sakince, suçlamadan ve net bir dille ifade ederek bir konuşma gerçekleştirmek faydalı olabilir. Ama bu konuşmanın sonunda yine konunun üstü örtülürse ya da senin ihtiyaçların yok sayılırsa, o zaman ilişkinin dinamiklerini gözden geçirmek şart hale gelir.


Bir partnerin sorunları olabilir, geçmişinde yaraları olabilir ama seni seven biri seninle birlikte büyümek, duygusal olarak yanında durmak ve senin de destek göreceğin bir ilişki inşa etmek ister. Eğer sen onun dertlerini dinliyor, anlamaya çalışıyor ama aynı anlayışı karşıdan göremiyorsan, bu tek taraflı bir yük taşımaya dönüşür. Ve bu yük zamanla hem senin ruh sağlığını, hem özgüvenini, hem de ilişkilere bakışını olumsuz etkiler.


Son olarak, bu ilişkinin seni duygusal olarak nasıl etkilediğini fark etmen çok kıymetli. Kendine zaman tanı, ihtiyaçlarını küçümseme ve unutma: Bir ilişki seni büyütüyorsa, seni destekliyorsa, seninle birlikte gelişiyorsa sağlıklıdır. Ama seni eksiltiyor, yalnızlaştırıyor ve kendini değersiz hissettiriyorsa, orada bir durup kendini korumak en büyük sorumluluğundur. Bazen “sevgi yetmez” çünkü ilişkiler sadece sevgiyle değil, güven, ilgi, empati ve karşılıklı sorumlulukla yürür.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Bu süreçte yaşadıklarını paylaşmaya devam edebilirsin. Yeni bir başlık oluşturarak farklı sorular da yöneltebilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular