Romantik İlişkiler

Sevgilimin cinsel içerikli video izlediğini yakaladım

akiraiden13 Temmuz 2025 19:33

Merhaba, ben 18 yaşında bir gencim ve 1.5 yıllık bir ilişkim var. Bu süreç boyunca hep güven sorunlarım oldu, ve bir gün haksız olmadığımı da gördüm. Cinsel içerikli videolar izlediğini yakaladım, yüzüme tam tersini söylerken hem de. Ki aktif bir cinsel hayatımız var, tamamen keyfiye izlemiş. Duygusal olarak olmasa da fiziken aldatılmış hissediyorum. Kendimi sürekli güzel kadınlarla kıyaslarken buluyorum. Bu olaydan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 1 aylık ayrılıktan sonra duygularım ağır bastı ve barıştım.

Yine uzunca bir süre güvensiz de olsa devam ettik. Hala bu tür şeyler yaptığını tahmin etsem de elimde kanıtım olmadığı için yalanlarına kanmak daha cazip göründü. Onsuz yaşayamıyorum gibi, kendimi o kadar çaresiz hissediyorum ki. Dünyam onun etrafında dönüyor. O yanımdaysa ve mutluysak hiçbir şey umrumda olmuyor her şey gözüme basit geliyor, sorumsuzlaşıyorum.

Fakat o yokken cehennem gibi. Hobilerimden bile keyif alamıyorum, onu düşünmeden bir saniye bile geçiremiyorum. Kendimi onun zavallı bağımlı köpeğiymiş gibi tanımlıyorum artık... En küçük olayda ayrılmaya çalışıp bağırıp çağıran ben, aradan saatler geçmeden onun dönmesi için oturup bekliyorum. Duygularım beni kontrol ediyor sanki. En son yine tartıştık, ayrıldım. Onsuz daha iyi olacağım bana iyi gelmiyor dedim fakat şimdi derin bir yoksunluk çekiyorum. Ondan gelen ufacık bir mesaj günümün gidişatını değiştiriyor.

Gelse yine affederim çünkü varlığı ile hayat buluyorum fakat hayal kırıklığına uğramaktan da bıktım artık. Ben bu çıkmazdan nasıl kurtulacağım? Bu yaşta bu kadar yoğun duygular canımı acıtıyor. Psikiyatriste gidiyorum, ilaç kullanıyorum 1 yıldır. Ama ağlayamamak dışında hiçbir faydasını görmedim. Fiziksel tepki veremeyecek kadar körelmiş olmam zihnimin canımı acıtmasını engellemiyor... Umarım basit bir ergen sorunu olarak görmeyip yazdıklarımı dikkate alır ve cevap verirsiniz, buna çok ihtiyacım var.

Bu soru 16 Temmuz 2025 20:48 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba,

Öncelikle sana bu kadar açık, dürüst ve derin bir şekilde duygularını paylaştığın için teşekkür ederim. Yazdıkların basit bir “ergen sorunu” değil. Senin anlattıkların, duygusal olarak karmaşık ve derin bir bağımlılık ilişkisini, güven sarsıntısını ve bunun genç bir zihin ve beden üzerindeki ağır etkilerini yansıtıyor. Bu tür duygular yaşına bakılmaksızın gerçek ve önemlidir. Ve evet, şu anda çok fazla acı çekiyorsun, bu açık.

İçinde Olduğun Durumu Anlamaya Çalışalım

  1. Bağlılık mı, bağımlılık mı?
  2. Bahsettiğin ilişki güven yerine bağımlılık üzerine inşa edilmiş gibi görünüyor. Bir insanın yokluğu seni bu kadar yıkıyorsa, onun varlığı “hayat kaynağı” gibi geliyorsa, bu aşk değil; bu duygusal bağımlılık olabilir. Bu durum, bireysel kimliğinin onunla şekillenmiş olmasıyla ilgilidir. Onsuz “ben kimim?” sorusu bile bulanıklaşıyor gibi görünüyor.
  3. Güven sorunu mu, yoksa sezgisel farkındalık mı?
  4. Başından beri içini kemiren bir güvensizlik varmış. Ve bir gün bu hislerin “boşuna” olmadığını da görmüşsün. Bu, hem zihinsel bir çatışmaya hem de “kendi hislerine güvenememe” haline neden olmuş olabilir. Bir yanda onun yalan söylediğini biliyorsun, diğer yanda onu affetmek istiyorsun. Bu içsel çelişki seni çok yoruyor, değil mi?
  5. Kendini değersiz hissetme
  6. Güven sarsıldığında, çoğu insan otomatik olarak suçu kendinde arar: “Ben yetersiz miyim, güzel değil miyim?” Oysa partnerin dürüst olmamayı seçmişse, bu onun seçimidir, senin yetersizliğin değil. Ama sen, içten içe onun bu davranışlarını kendinle ilgili bir kanıt olarak görmüşsün ve kendini değersizleştirmeye başlamışsın.

İlişki Dinamiğinizi Gözden Geçirmek Gerekebilir

Senin anlattıkların, duygusal anlamda bir tür bağımlı-kaçınan döngüye işaret ediyor olabilir:

  1. Sen çok fazla bağlanıyor, kontrolü kaybetmekten korkuyorsun.
  2. O ise daha uzak duruyor, bazen güvenini sarsacak davranışlarda bulunuyor.
  3. Sonra sen patlıyorsun, ayrılmak istiyorsun ama dayanamayacak kadar yoksunluk çekiyorsun.
  4. Bu yoksunluk hissi seni tekrar ona götürüyor.
  5. Ve bu döngü devam ediyor.

Bu durum sadece acı verici değil, aynı zamanda kişisel gelişiminin ve benlik gücünün önüne set çekiyor olabilir.

Psikiyatrik Destek Süreciyle İlgili Birkaç Not

İlaç tedavisi duygu durumunu dengelemek için önemlidir, ancak anlattıkların duygusal kökleri olan bir “bağlanma yarasına” işaret ediyor. Bu nedenle psikoterapi sürecinin de en az ilaç kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim.

Eğer şu anda sadece ilaç alıyor ve terapi almıyorsan, bir klinik psikologla düzenli terapi süreci başlatmanı şiddetle öneririm. Çünkü yaşadığın şeyin çözümü yalnızca kimyasal değil; aynı zamanda duygusal, bilişsel ve ilişkisel bir iyileşme sürecini gerektiriyor.


Bu Kısır Döngüden Çıkmak İçin Neler Yapılabilir?

Duygularının geçici olduğunu unutma.

Bugün canın çok yanıyor olabilir ama bu sonsuza kadar sürecek bir acı değil. Beyin “yoksunluk” hissettiğinde, sana gerçeklikmiş gibi hissettirse de, bu zamanla hafifler.

Kendini gözlemle. Bir günlüğe şunları yazmayı dene:

Onu en çok ne zaman özlüyorum?

Hangi boşluğu onunla dolduruyorum?

Onsuz kaldığımda aklıma gelen en korkutucu düşünce ne?

Korkularım mı, sevgim mi daha ağır basıyor?

Kendilik algını yeniden inşa et.

Şu anda onun gözüyle kendine bakıyor gibisin. Bir birey olarak senin kim olduğunu, nelerden keyif aldığını, nelere yetenekli olduğunu hatırlaman gerekiyor. Sen sadece bir ilişkinin parçası değilsin. Sen TEK BAŞINA da değerlisin.

Sınır koymayı öğren.

Bazen sevdiğin biri sana iyi gelmiyor olabilir. Bu bir başarısızlık değil. O kişiyi bırakmak, kendini sevmek demektir. Bu kolay değildir ama özgürleştiricidir.

Terapötik destek mutlaka al.

Sana bağlanma stillerin, kendilik algın ve duygularınla başa çıkma yolların konusunda destek olabilecek bir uzmanla çalışmak çok ama çok faydalı olur.


Sana zarar verdiğini bildiğin bir şeye, sırf “hayat o varken güzeldi” diye dönmek… Seni hayatta tutsa bile, zamanla seni tüketiyor. Sevgi, güvenle ve karşılıklı saygıyla beslenmediğinde; acının içinde “iyi anlar” bile zehirli bir tat bırakır.

Bu ilişki seni kendinden uzaklaştırıyor gibi. Şu anda ne kadar yalnız, kırgın, yorgun ve çaresiz hissetsen de, iyileşmek mümkün. Sen bu döngüyü fark ettiğin anda zaten iyileşmenin ilk adımını attın.


Uzm. Klinik Psk. Elif Kızılkaya

Cevaplanmış benzer sorular