Psikoloji

Son zamanlarda kendimi yorgun hissediyorum

Gizli Kullanıcı16 Mayıs 2025 16:11

Merhaba, umarım iyisinizdir. Son zamanlarda kendimi çok yorgun ve bitkin hissediyorum. İçimde büyük bir ağırlık var, sanki ne yaparsam yapayım bir adım ileri gitmek mümkün değilmiş gibi. İnsanların etrafımda bana söyledikleri motivasyon sözleri bile bazen daha çok yoruyor; çünkü bu sözler gerçekliğimle bağdaşmıyor, sadece üstü kapalı umut vermeye çalışıyorlar. Bu sahte iyimserlik beni daha da yalnızlaştırıyor, kendi içimde kaybolmuş hissediyorum. Kendimi anlaşılamamış ve desteklenmemiş gibi görüyorum; hem zihinsel hem duygusal olarak yıpranmışım.

Aslında elimden geleni yapıyorum demek isterdim ama sonuçlar istediğim gibi değil ve elimden geleni yapmaya halim yok her sabah tekrar başlicam diyorum yavaş yavaş bir şeyler yapmaya başladım son 1 ay kaldı, bu da özgüvenimi ve moralimi düşürüyor. Böyle bir ruh haliyle devam etmek çok zor, ama aynı zamanda vazgeçmek de istemiyorum. İçimde hem bir mücadele var hem de derin bir yorgunluk… Sanırım en çok ihtiyacım olan, gerçekçi ve samimi bir destek, beni anlamaya çalışan, boş laflarla değil, gerçekten yanımda olan biri.s

Bu soru 16 Mayıs 2025 22:55 tarihinde Psikolog Ezgi Aydın tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan,


Öncelikle burada soru sorma cesareti göstermeniz, kendiniz buraya açmanız çok çok kıymetli. Yazdıklarınızı okurken kelimelerinizin içinden geçen o yorgunluğu hissedebiliyorum. Dışarıdan bakınca “mücadele eden” biri gibi görünmek ile, içinizdeki o sessiz ağırlığı taşımak arasında, incecik bir ipte yürüyormuşsunuz gibi… Bazı insanlar “hadi, geçer,” diyor belki ama siz her sabah yataktan kalkarken bu kadar efor harcarken, o cümleler gerçekten havada asılı kalıyor olabilir. Motivasyon cümleleri bazen insanı sarıp sarmalamak yerine, iyice uzaklaştırabiliyor. Hele bir de kendinizi bulmak, yeniden hayata dönmek için çabalarken, dışarıdan gelen bu tür yaklaşım daha da yalnız hissettirebiliyor. Bu, başkalarının niyetini yanlış anlamak değil; aradığınız şeyin doğruluğunu ve derinliğini özlemek gibi aslında.


Aslında ihtiyacınız olan şey, güçlü görünmek zorunda kalmadan da anlaşılmak. Birinin size “Evet, çok yorulmuşsun, bu da çok doğal” diyebilmesi…Bazen yorgunluk sadece fiziksel değil, beklentilerin ve hayal kırıklıklarının da taşıdığı ağırlıktan gelir. Belki uzun süredir “yeterince çabalarsam düzelir” diye düşündünüz ama şu an hissettiğiniz şeyler size artık başka bir şey söylüyor olabilir. sevgili danışan, belki de dinlenmeye, şefkate ve biraz durmaya da hakkınız var.


O kadar güzel ifade etmişsiniz ki; “hem mücadelem var, hem de yorgunluğum.” Ruhun üzerindeki baskı, bazen fiziksel yorgunluğun da ötesinde, insanı sanki her hareketinde geriye doğru çekiyor. Sonuçlar istediğiniz gibi olmadığında, yapılan onca çabanın görünmez olduğuna inanmak da kolaylaşıyor, değil mi? Hayatınızda işler zorlaşırken, siz çok uzun zamandır düşmeden ilerlemeye çalışıyor olabilirsiniz. Arada bir, o yük hafiflesin, “Bu kadar çaba gerçek anlamda görülüyor ve değerli,” desin biri, istiyorsunuz belki de…


Şunu düşünebiliriz birlikte: Kendinize yüklediğiniz tüm bu “yapabilmeliyim, güçlü olmalıyım” baskıları nereden geliyor? Bazen, özellikle bizim kültürümüzde, güçlü olduğumuzu göstermek zorundaymışız gibi hissedebiliyoruz. “Sorunlarla boğuşmayı bil, sık dişini, geçecek!” diye büyütülen bir nesiliz sonuçta. Belki de, zaman zaman güçsüz hissetmenin, yolunda gitmeyen şeyleri dile getirmenin ne kadar insanca olduğunu kabul etmeye ihtiyacımız var. Durup içinizdeki tüm o karmaşayı, yorgunluğu, öfkeyi birinin gerçekten görmesini istemek çok insani. Kim bilir, belki uzun bir zamandır ilk kez birilerine bu denli açık yazıyorsunuz kendinizi…


Ve bu açıklık, sizin içsel gücünüzün bir parçası aslında. Yani zayıflık değil :) Duygularınızı bastırmak yerine onları dürüstçe paylaşabiliyor olmak değişime, iyileşmeyealan açtığınız anlamına gelir. “Yavaş yavaş yapmaya başladım” derken, fark etmeden kendinize yeniden yer açtığınız bir sürece girmişsiniz. Atacagınız küçük adımlar bile bazen bir insanın hayatında çok büyük değişimlerin habercisi olabilir.


Küçük bir egzersiz önerisinde bulunmak isterim: Kafanızı her zamanki gibi dinlendirmek için değil, içinizdeki yüklerle yüzleşmek için, günde sadece 5-10 dakika sessizce oturun. O sırada tek yapmanız gereken, nefesinize odaklanıp, aklınızdan geçen cümleleri yargılamadan izlemek. “Yorgunum”, “başaramıyorum” ya da “destek istiyorum” gibi düşünceler belirsin, onları zorlamadan, sadece gözlemleyin. Bazen, bu düşüncelere izin vermek, savaşmadan içinde olabilmek, hafif bir rahatlama getirir.


Belki de bu son bir ayda hissettikleriniz, sadece sınavın değil uzun zamandır biriken duyguların da bir yansıması olabilir… Bu kadar yük taşırken hala pes etmemiş olmanız, aslında ne kadar güçlü olduğunuzu gösteriyor. Ama güçlü olmak her zaman dimdik durmak demek değildir.Bazen “zorlanıyorum” diyebilmek de en gerçekçi güçtür aslında. Kendinize, “Şu an elimden gelen bu kadar ve bu da yeterli” diyebildiğiniz anlar, sizi ayakta tutan dayanaklara dönüşebilir. Küçük adımların kıymetini küçümsemeyin; çünkü ilerlemek bazen sadece yerinizde kalabilmek ve düşmemekle başlar…


Daha fazla sormak istediğiniz sorularınız var ise, yeni bir soru oluşturabilirsiniz.

Kendinizden hak ettiğiniz değeri esirgemediğiniz, sorunlarla başa çıkabilecek gücü kendi içinizde keşfedebildiğiniz sağlıklı günler dilerim.

Sevgiler,

Psikolog Ezgi Aydın