Aile

Sorun bende mi?

Gizli Kullanıcı14 Kasım 2025 07:54

3 yıl olacak evleneli, 1 sene içerisinde tanıdım evlendim. Zor bir aile düzenim var ben ablayım ama kardeşimi abi yapan bir düzen.Annem ile konuşamayız pek zor bela anlattım sende tanı dedim göremediklerimi görürsün. Hayır dedi ben gidemem ne tanışması ben kardeşine babana ne derim. Çok istiyorsa gelsinler. Geldiler ve o gün nişanlandım.Babasının bitanesi annesinin kuzusu olmadığımı o gün fark ettim. 5 ay oldu evleneli Annem kanser, kardeşlerim asker ben gittim annemin peşine İstanbula. O haliyle bile kendince hep haklı annem susamadım sadece.Başladı evlendiğim adamla tartışmalar evet sebepler çok şaçmaydı ama bana tahammül yoktu,kızamam bir konu uzatmam bana açıklama zaman kaybı gibi hissettirdi ve hala öyle. 2 ay sonra evime geldim temiz bir uyku sarılıp uyumak istedim sadece gece saat 3 gibi açtım gözümü içimden bir ses telefonuna bak dedi. Beynimin verdiği komutları uyguladım. Eskort numaraları adres profil fotoğrafları. Bunu yapmasını daha acı yoksa sana o gün çok kızdım evet araştırdım bunları ama gitmedim pişmanım demesi mi bilmiyorum. Detayları anlatmıyorum çünkü ben onu affettim Bazı olaylar daha yaşandı. Ben anlattığım konuların tersi yapıldığında çekilmez bir insan oluyorum içim iki güzel söze kanmıyor . Ama bu gönlümün alınmamasına bahane olmamalı, ben düzeltmeye çalışıyorum fırsat vermiyorsun dedi bana ama terslik var kendisi çok konuşur benim ihtiyacım olan dışında herşeyi konuşur.

Bu soru 14 Kasım 2025 08:45 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Gül buket Mınak tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba,

Okurken içinizde ne kadar çok şey biriktiğini, yazarken bile sözlerin boğazınıza düğümlendiğini hissedebiliyorum. Her biri ayrı bir yük; aile düzeniniz, annenizin hastalığı, kardeşlerinizin durumu, evliliğinizdeki hayal kırıklıkları, içinizde biriken o anlatılamayan duygular… Sanki hayat, ağırlıklarını sizin sırtınıza biraz daha fazladan koymuş gibi. Ve siz de bunları omuzlamış, yürümeye devam ediyorsunuz. Bu hiç kolay bir şey değil.

Sizin yerinizde kim olsa yorulurdu sanırım. Özellikle ailede abla olmak, çoğu zaman görünenin ötesinde bir sorumluluk getiriyor. Dışarıdan “güçlü abla” gibi dursanız da, içeride küçük bir kızın konuşamadığı, anlatamadığı pek çok şey kalıyor. Ailenizle iletişiminizde hissettiğiniz zorluklar, annenizin yaşadığı hastalık süreci ve onun sizi hep “haklı” şekilde baskılaması, sanki kendi duygularınıza pek alan bırakmamış gibi. Belki de ilk defa birine –eşinize– kendinizi bırakmak, güvenmek istemiştiniz. Ama orada da, hiç beklemediğiniz bir anda, yaşadığınız o derin hayal kırıklığı…

Telefon ve o geceyle ilgili anlattıklarınızın, içinizde büyük bir yaranın izini bıraktığı çok belli… Her ne kadar affettiğinizi söyleseniz de, aslında insanın kalbi bazen affetse de hafızası unutamayabiliyor. Güven duygusu bir kere sarsıldığında, ilişkideki birçok şey kolay kolay eskisi gibi olmuyor. Üstelik, “Ben düzeltmeye çalışıyorum ama bana fırsat vermiyorsun” diyen biriyle birlikte olmak, sanki sürekli içinizde bir sesle tartışmak zorunda kalmak gibi – huzur bulmak istiyorsunuz ama bulamıyorsunuz.

Belki de yorucu olan şu: Siz, karşı taraftan birkaç sıcak söz, belki biraz içtenlik ve samimiyet beklerken, partneriniz başka konulara sığınıyor. İletişim var ama gerçekten birbirinizi duymak başka bir şey; ve siz bunu çok net fark ediyorsunuz. Gönlünüzden geçenin değersizleştirilmesi, içinizdeki o küçük kızı daha da yalnız ve kırılgan bırakıyor olabilir.

Bazen bir ilişkiyi omuzlamak, sadece “olaylar” düzeyinde değil; duygusal bağları, geçmişi ve özlemleri de taşıyarak olur. Sizin ilişkinizde de galiba hep tek taraflı çabalamak zorundaymışsınız gibi bir his var…

Şimdi ne yapmalı diye düşünürken, kendinize sık sık “Ben gerçekten ne istiyorum? Ne hissetmeye ihtiyacım var?” diye sormak belki iyi gelebilir. Bazen küçük bir mola, kendinize dönmek, sadece nefes aldığınız birkaç dakikalık bir yerde oturmak bile önemli. Sözlerinize yansıyan öfkeyi, kırgınlığı bastırmak yerine, bunu önce kendiniz için dillendirmek – bir deftere yazmak, ya da küçük bir ses kaydına dökmek bile hafifletebilir.

Beni merak ettiren bir şey var: Eşinizin davranışlarını affettiğinizi belirtirken, içinizde gerçekten neyi bırakamıyorsunuz? Belki de asıl konuşulmamış, içinizde sıkışan şey buradadır…

İsterseniz, bu sorular üzerinde beraberce durabiliriz. Ya da, daha farklı bir açıdan konuşup, içinizdeki düğümleri yeniden ele alabiliriz. Burada size alan açmak için varım dilerseniz detaylı olarak seans içerisinde konuşabiliriz bana profilimden ulaşabilirsiniz.

Cevaplanmış benzer sorular