Aile

Sorunlu evliliğimden kopamıyorum..

Gizli Kullanıcı4 Ağustos 2025 13:23

Merhaba. 3 yıllık evliyim. 4 aydır eşimle ayrı yaşıyoruz. Ara ara görüşmelerimiz oldu ama hep olumsuz sonuclandı. 3 yıldır güven problemi, eşimin kötü alışkanlıkları, benim baskıcı kontrolcü davranışlarım vs. Karşılıklı hatalarla dolu bir süreç geçirdik. Şimdi boşanma davamız açılıyor. 4 aydır bi şekilde hayatıma devam ediyordum işime gidiyorum evimle ilgileniyorum yeme içme düzenim vs her şey devam ediyordu zor da olsa. Ama boşanma kesinleştiğinden beri yemeden içmeden kesildim. Sürekli uyuyorum. İşime zorla geliyorum resmen. Bedenim sürekli uyuşuyor. Onu hala çok seviyorum bir adım atsa koşarak gideceğim ama o kesinlikle istemiyor. Sanırım ikimizin acıyı yönetme biçimleri çok farklı. O kötü alışkanlıkları artırdı ve şu an hastaneye yatacak duruma gelmiş. Ben içime kapandım. Benim barışmaya niyetim olduğunu çok iyi biliyor. Benden ve bizden bu kadar net nasıl koptu anlamıyorum canım yanıyor. Bugün terapiye başlıyorum. Onsuz bir gelecek düşünemiyorum. Bir yandan kendime ev bakıyorum ama kendimi onsuz hiçbir yerde hayal edemiyorum korkuyorum. Her şey zorlaştı. Her şeyle tek başıma mücadele ediyorum. Maddi gücüm var ama manevi hiçbir desteğim yok kimseden. Bitmiş bir ilişkinin tek taraflı çabayla yürümeyeceğinin farkındayım. Çok kez denedik. Bana yaşattığı kötü bir çok anı var. Ama ilk defa onunla tattım aşkı. Onun yanında güvende hissettim. Onunla güçlüydüm. Şimdi her şeyim yok oluyor sanki. Gözümü kapattığımda kötü anılarımızı görsem her şeyi geride bırakmak daha kolay olacak belki ama hep güzel anılarımızı hatırlıyorum. Hep sevildiğim değer gördüğüm anları hatırlıyorum. O ise beni sadece ona yaşattığım kötü duygularla hatırlıyor. Sanki kör karanlık bir kuyudayım. İleriye dönük hiçbir hayalim kalmadı. Belki terapi alsak düzelirdik, belki birileri oturup bizimle konuşsa toparlanırdık belki belki diye düşünmekten kafayı yiyorum. Bu bir bağımlılık mı? Gerçek aşk mı anlamıyorum. İyileşir miyim bilmiyorum önümü göremiyorum. Nasıl devam edeceğim?

Bu soru 5 Ağustos 2025 13:12 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Anlattıkların çok yoğun ve karmaşık duygular taşıyor. Yaşadığın durum, bir yandan bir ilişkinin ve evliliğin sona ermesi, bir yandan da hayatında çok önemli bir yere sahip olmuş bir insanı bırakmak zorunda kalmanın verdiği derin bir yas süreci. Senin ifadelerinden, bu evlilik boyunca hem güzel anılar hem de güven problemleri, kötü alışkanlıklar ve karşılıklı hatalar olduğunu anlıyorum. Bu karışıklık da duygularını yönetmeni zorlaştırıyor; çünkü bir yanın yaşadığın olumsuzlukları biliyor, bir yanın ise hâlâ o güveni, sevgiyi ve alışkanlığı bırakmak istemiyor. Bu yüzden “bağımlılık mı, aşk mı?” diye sorgulaman çok doğal.


Evlilik gibi uzun ve derin bir bağ, özellikle de içinde ilk defa yaşadığın duygular, güven ve aidiyet hisleri varsa, bitince geride büyük bir boşluk bırakır. Anlattıklarından, senin için bu ilişki yalnızca eşinle olmak değil, aynı zamanda bir “güvenli liman” olmuş. İlk defa bu kadar sevildiğini, değer gördüğünü hissetmişsin ve bu hislerin yeri kolay dolmuyor. Bu nedenle, şu anda yaşadığın yemek yiyememe, sürekli uyuma, işe gitmekte zorlanma gibi tepkiler aslında bedeninin ve zihninin bu kayba verdiği bir yas tepkisi. Yasın bedensel belirtileri olabilir; uyuşma, halsizlik, iştahsızlık, hatta bazen hafıza ve dikkat güçlükleri bile yaşayabilirsin. Bu, zayıflık değil, insanın psikolojik dayanıklılığının doğal bir tepkisidir.


Diğer taraftan, eşinin kötü alışkanlıklarının artması, seni istememesi ve iletişimi kesmesi de bu süreci ağırlaştırmış. İnsan, ilişki biterken bir umut arar, “acaba konuşsak, acaba toparlasak” der. Senin de kafanın bu “belki”lerle dolu olması çok anlaşılır. Çünkü belirsizlik ve hayallerin yıkılması en zorlayıcı olan kısımlardan biridir. Ancak anlattıkların, evliliğinizde defalarca denenmiş bir döngü olduğunu gösteriyor: karşılıklı çaba, iniş çıkışlar, tekrar denemeler ve sonunda artık tek taraflı çabaya dönüşmüş bir ilişki. Senin farkındalığın çok kıymetli: Tek taraflı emek bir evliliği uzun vadede taşıyamıyor. Bu farkındalık acıyı azaltmasa da, iyileşmenin temel taşlarından biri.


Şu anda yaşadığın yoğun bağlılık hissi, bir tür duygusal bağımlılık boyutu da taşıyor olabilir. Bu bağımlılık, sadece eşine değil, onunla yaşadığın hislere, anılara, “biz” olma hâline. Çünkü ilişkiler sadece kişiyle değil, onunla kurulan rutinlerle, hayallerle, paylaşılan küçük dünyayla da ilgilidir. Bu nedenle, ayrılık sonrasında insan yalnızca eşini değil, hayatının bir parçasını da kaybetmiş gibi hisseder. Senin “Onsuz hiçbir yerde kendimi hayal edemiyorum, korkuyorum” sözün tam olarak bunu anlatıyor.


Bu noktada, yapabileceğin en sağlıklı adımlardan biri, duygularını bastırmadan ama onları yönetmeyi öğrenerek yas sürecini yaşamaktır. Şu anda danışmanlığa başlaman çok değerli ve doğru bir adım olmuş. Süreç, hem duygularını güvenle boşaltabileceğin bir alan sunacak hem de bağlanma biçimlerini, kayıp ve ayrılık sürecini sağlıklı şekilde ele almanı kolaylaştıracak.


Üzüntünü bastırmak ya da “hızlıca toparlanmalıyım” baskısı kurmak yerine, bu duygunun geçici olduğunu ve zamanla hafifleyeceğini bil. Ağlamak, yazmak, duygularını ifade etmek iyileşmenin parçasıdır.


“Belki düzelirdi, belki konuşsak olurdu” düşünceleri zihni sürekli meşgul eder ve acıyı canlı tutar. Böyle bir düşünce geldiğinde, “Bu düşünceyi şu an fark ettim ama gerçeği değiştirmiyor” diyerek onu yumuşatabilirsin.


Şu anda hep güzel anılar gözünün önüne geliyor, bu normal. Ama ilişkinin tümünü, hem iyi hem zor yanlarıyla hatırlamak, zihninin gerçekliği daha bütüncül görmesini sağlar.


Uykun ve iştahın zorlanıyor ama bedenini ve gününü korumak, zihinsel iyileşmeyi hızlandırır. Küçük hedefler koy: bugün kısa bir yürüyüş, basit bir yemek, kısa bir sosyal temas gibi.


Manevi desteğin olmadığını söylüyorsun; bu süreçte bir arkadaşla, akrabayla ya da destek gruplarıyla küçük paylaşımlar yapmak bile yükünü hafifletir.


Bu evlilik hayatının büyük kısmını kaplamış. Şimdi kendine “Ben kimim, nelerden keyif alırım, nasıl bir hayat kurabilirim?” diye küçük sorular sormak, yeni bir yol açar.


Bu süreçte unutmaman gereken şey şu: İyileşme lineer bir çizgi değildir. Bugün biraz iyi hissedip yarın tekrar düşebilirsin, bu normaldir. Yasın dalgaları iniş çıkışlı olur ama zamanla yoğunluğu azalır. Şu an kendini kör bir kuyuda hissetsen de, bu karanlık kalıcı değil.


Senin yaşadığın durum, sevgi, alışkanlık ve bağlanmanın iç içe geçtiği bir kayıp. İyileşmen mümkün, ama kendine zaman tanımalı ve profesyonel desteğe tutunmalısın. Terapi bu noktada en güçlü yol arkadaşın olacak.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular