Stres yüklü biriyim

Merhaba,

Görme engeliniz olması sebebiyle birçok kez iş yerlerinde aşağılandığınızı ve bu sebeple yeniden işe girmek istemediğinizi ifade ediyorsunuz. Burada şöyle bir ince detay var; aşağılanma sebebiyle mi giremiyorsunuz yoksa engelinizi bahane ederek mi işe sokmuyorlar? Aşağılanma sebebiyle işe girmek istemiyorsanız öncelikle bu çok doğal ve normal bir süreç. Sizi yıpratan, dalga geçen, fiziksel veya sözel imada bulunan bir grup insanın arasında bulunduğunuzda kendinize dair imajınız ile ilgili olumsuz değerlendirmeler içerisinde bulunabilirsiniz. İş yerlerindeki insanların size bu şekilde davranıyor olması kırıcı, çirkin ve yasal değil. Yasal değil kısmı ile ilgili gerekirse bir hukuki destek alabilirsiniz. Odaklanmak istediğim kısım şu; kırıcı ve çirkin yaklaşımlarda siz nasıl tepki veriyor? Siz kendinize nasıl davranıyorsunuz?

İnsanların hayatta engelleri olabilir. Sizinki anladığım kadarıyla görünen bir engel. Onların kalbindeki engeller görünmediği için sizlerle uğraşıyor olabilirler. Fakat bu yaklaşımları ile siz kendinize nasıl bakıyorsunuz? Nasıl tepkiler veriyorsunuz, örnek veriyorum ergenlerle iletişim kurduğumda sigara, alkol veya uyuşturucu ile ilgili arkadaşı ona teklif bulunduğunda nasıl bir tepki verebileceği ile ilgili bir senaryoda çalışıyoruz. Burada bunu istemediğinden bahsederek dümdüz hayır diyebilir, bilgilendirici bir şekilde cevap verebilir, dalga geçen bir şekilde cevap vererek konuyu uzaklaştırabilir gibi çözüm yolları üzerine çalışırız.

Şimdi sizinle birlikte çatışma çözme becerilerine bakarak inceleme yapmak istiyorum. Örnek veriyorum; sizinle dalga geçiyorlar. Burada siz kendinize güzel mesajlar verebiliyor olsanız neler verirdiniz? Çünkü iş yerindesiniz, görmek ile ilgili bir iş dahi olsa, engelinize uygun işler vermeleri ve sizi desteklemeleri gerekebilir. Belki de hiçbirisi gerekmez, zaten siz yapabiliyorsunuzdur. Buradaki güzel mesajınız ne olurdu.

"Başkası bana böyle davrandığı veya söylediği için ben onun ifade ettiği gibi olmuyorum."

"Ben çalışkan, iyi, olumlu bir yetişkinim." Bunlar ilk aklıma gelen olumsu sözler. Burada sizin hayatta görmekten keyif aldığınız bir mottonuz da olabilirdi. Her neyse öncelikle bunu bulmanızı tavsiye ederim.

İkinci çatışma çözme becerisi; umursamazlıktan geliyor olmak. Çoğu zaman insanlar birinin kırıldığının, üzüldüğünün veya sinirlendiğinin farkında olduğu durumlarda bunu defalarca yapma eğiliminde olabiliyorlar. Duymazlıktan geliyor olmak sizin için nasıl olurdu, cevap vermemek, ilgilenmemek. Bunu zaten denediyseniz bir sonraki çatışma çözme becerisi kabullenmiş gibi görünüyor olmak. Kabullenmiş görünerek karşınızdaki kişiyi şaşırtabilirsiniz. Oldu ki siz kilolusunuz ve size şu balinaya bak diyorlar, "evet ben balinayım, doğru bildin, aa haklısın, balina geliyor." gibi aslında durumu kabullendiğinize dair bir mesaj verseniz iş yerindekilerin tepkisi ne olurdu?

Sonuncu çatışma yöntemi önerim ise bu konu ile ilgili espri veya şaka yapabiliyor olmak; komik bir şeyler söylemek ve mizahı kullanmak çoğu zaman insanların davranışlarının geri tepmesine neden olabiliyor.

Başından beri ifade ettiğim gibi burada siz nasıl davranıyorsunuz kendinize? O sözleri, alayları emiyor musunuz? Eğer emiyorsanız bu gerçekten zorlayıcı bir süreç haline gelmeye devam edecek. Emdiğiniz yerleri fark etmeye çalışın. Bununla birlikte bunları denediğiniz halde hala daha zorlanıyor olduğunuz yerler varsa bir psikolojik destek alıyor olmak kıymetli olacaktır. Hayatta zorbalar her daim olacaktır, önemli olan hayatı yaşayan sizin kendinize zorba olmamanız.

Umarım en yakın zamanda sağlıklı ilişkiler ve arkadaşlıklar kurabildiğiniz bir iş ortamınız olur.

Sağlıklı günler dilerim.

Psikolog Merve Ulusoy