Merhaba, Çocuklar 2 yaşlarından itibaren cinsel organlarına eliyle dokunarak, koltuğa ya da oyuncağa kaşıyarak, sürterek ve kendini bu yolla uyarması ile haz aldığı davranışlara çocukluk çağı mastürbasyonu diyebiliyoruz. Sanki uyku arkadaşı ile kurduğu ilişki bu davranışlara benzer gözüküyor. Bu davranış sürecinde terleme, kızarma veya nefes alışverişinde bir artış gözlemliyor musunuz? Bu önemli ve kritik bir durum. Çocuklar bunu vücutlarını tanımak amacıyla yapabilir, sağlıklı gelişimin aslında bir parçasıdır. Fakat sıklığı ve süresi bu noktada önemlidir. Peki bunun psikolojik kökenli olup olmadığını konuşmamızdan önce biyolojik bir faktörü olup olmadığını incelememiz gerekir. Bir çocuk doktoruna gidip idrar yolu enfeksiyonu var mı, bu kaşıntının alerji ile bir ilişkisi var mı gibi konulara bakmanızı ve sormanızı tavsiye ederim. Bazen çocukların kan dolaşımını etkileyecek seviyede iç çamaşırı giymesi de buna yo açabilir. Önce bu bahsettiğim sebepleri eliyor olmak önemli. Çocuğunuz mastürbasyon dediğimiz bu davranışı hangi duygu durumlarında yapıyor? Sizin ailecek son dönemlerde yaşadığınız bir olay veya sorun var mı? Herhangi bir değişim yaşadınız mı aile içinde? Çocuk bunu hangi sebeple yapıyor, hangi duygu ve olay sıralaması ile yapıyor? Burada sizler doğru bir davranış şekli olarak dikkatini dağıtmaya çalışıyorsunuz. Fakat burada dikkati dağılmıyorsa o zaman bir hafta boyunca çocuğunuzu gözlemlemenizi ve bu gözlem raporunda gün, saat, durum, tahmini duygu, olay şeklinde bir hafta boyunca bunu rapor şeklinde tutmanızı tavsiye ederim. Burada çocuğun neye ihtiyacı var, neyle ilgili bir talebi var, bu davranışı ona ne yönlendiriyor gibi size ufakta olsa bir bilgi birikimi vermiş olabilir. Mümkün olduğu kadar dışarıda aktiviteler içerisinde yer aldırmak, kendi akran grubu ile yer alan oyun grupları arasında yer almasını tavsiye ederim. Çocuğun haz alabileceği, onun karakterine ve mizacına uygun yeni hareketli sporlar olabilir, eğlenebileceği aktiviteler bulmanız bu noktada ona iyi gelebilir diye düşünmekteyim. Bu bir haftalık gözlemin ardından çocuğunuzun bu davranışının ardından fizyolojik bir sebep bulamadığınız takdirde lütfen hızlıca bir psikolojik destek almak için psikolog ile görüşme yapmanızı tavsiye ederim. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Uzm. Psk

Uzman Psikolog

Merhaba, Eski sevgiliniz ile bir ayrılık sürecinize girmiş olduğunuz halde görüşmeye devam etmek, bağı sürdürüyor olmak sizler için kafa karıştırıcı olabileceği gibi duygusal olarak bir belirsizliğin olmasına da sebebiyet verebilir. Duygusal ve romantik bir ilişkide ayrılık süreci kabullenilmesi zor bir süreç olabilir. Önemli bu süreci kabulleniyor olmak için adımlar atıyor olmak ve ayrılmış olduğunuz için bağımsızlığınızı destekliyor olmak. Birbirinize karşılıklı sevgi besliyor olmanız ne yazık ki, ikinizin tekrar bir araya gelebileceğinizin göstergesi olmadığı gibi sizlerin bağımsızlık sürecinize köstek olabilir. Sizin bu romantik ilişkinin bitişinin ardından neye ihtiyacınız var? Sizin sınırlarınız nerede başlıyor ve nerede bitiyor? Sanki burada hala buluşuyor olmanız, ilişkinin sınırları konusunda belirsizlik olduğunu gösteriyor. Yan yana geliyor, duygusal bir bağ kuruyorsunuz ama burada bir ilişki yok. Bu belirsizlik size nasıl geliyor? Sizin ihtiyacınız olan bu tarz bir belirsizlik mi? Sınırları olsaydı bu ilişkinin ne olurdu? Aileler konusunda bir adım atabilir misiniz? Atsaydınız bu ne olurdu? Bu ilişkide sevdiğiniz şey neydi? Neyi bırakamıyorsunuz, neyi bırakabildiniz? Bu ilişkinin sınırları ne olacak? Bu şekilde bir devamlı görüşme süreciniz olursa duygusal olarak iyileşme süreciniz baltalanmış olacak. Eğer gerçekten sınırlarınız ve geleceğiniz konusunda net bir durum varsa bu noktada görüşmelerinize ara vermek, bir süre görüşmemek, iletişimde olmamak zihinsel ve duygusal olarak ilişkiden ayrılma sürecinize fayda sağlayacaktır. Aklınızdan çıkaramadığınız bu ilişki ile bir yol yürüyemiyorsanız o zaman sizi ilişkide tutan dinamikleri inceliyor olmak ve buradaki ihtiyaçlarınıza ve dinamiklerinize detaylıca bakıyor olmak önemli olacaktır. Ne var bu ilişkideki siz bu ihtiyacı onunla karşılıyorsunuz? Karşılanan bu ihtiyaç ne ve sizin için ne anlama geliyor? Duygusal olarak kopmakta zorlandığınızı yazdıklarınızdan anlıyorum. Hayatınızda sizin duygusal olarak kopmakta zorlandığınız başka insanlar oldu mu? Bu size ne anlatıyor? Bazen yaşanan şeyler başka şeyler söylüyor olabilir. Size bu olay bir şey söylüyor olsaydı ne söylerdi? Umarım sağlıklı ilişkiler içerisinde bulunduğunuz bir yolculuğunuz olur. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, Flört becerilerinizi geliştiriyor olmak adına öncelikle sosyal becerilerinizi geliştirmeye odaklanabilirsiniz. Bunun için başlarda özgüveninizi geliştirmek adına bebek adımlarıyla sosyal ortamlara girebilirsiniz. Bir yolu yürürken herkesin adımı farklıdır. Sizin kendi adımlarınızın boyutu nasıl olur bilemiyorum, sosyal beceri konusunda aşama aşama bunu belirleyip bakabilirsiniz. Karşınızdaki kişi ile sohbeti başlatma ve sürdürme için evet veya hayır gibi cevaplanacak sorular yerine açık uçlu sorular sormanızı tavsiye ederim. Hangi açık uçlu soruları ile sohbeti derinleştirebilirsiniz birkaç örnek bırakacağım. İlgi alanlarını öğrenmek, ortak ilgi alanlarını bulup bunları genişletmek üzerine bir sohbet başlatıyor olmanız kıymetli olacaktır. "Son zamanlarda izlemeyi en sevdiğin dizi nedir?Hayatımı değiştirdi dediğin bir kitap/film var mı? Gün içinde en çok neler yapmaktan hoşlanırsın?Tatilde gezmeyi mi seversin yoksa dinlenmeyi mi? Herkesin hayatında dönüm noktaları var. Senin dönüm noktaların neler?Hayatında keşke dediğin şeyler neler?Hayatta en çok istediğin şey ne?Bu hayatta en iyi yaptığın şey ne?Neler seni mutlu eder? Neler seni üzer? Neler seni korkutur? Neler seni endişelendirir?Bir hayat motton var mı?Arkadaşlarınla ortak özelliklerin neler?Neler seni eğlendirir? Nasıl eğlenirsin?" Öncelik onu tanımak, ilgi alanlarını bulmak ve ortak ilgi alanlarını tespit etmek olabilir. Buradaki tüm soruları kendinize de soruyor olmanız çok önemli. Sizin de bu sorulara karşı bir cevabınız olması ve bunları düşünüyor olmanız karşılıklı iletişimi ve ilişkiyi arttıracaktır diye düşünüyorum. Bu soruları öncesinde düşünmek bir yandan da özgüveninizi geliştirmekte yardımcı olacaktır. Karşınızdaki kişi ile iletişim sürecindeyken göz temasınızı bırakmamak, ona ilgi gösterdiğinizi göstermenin yollarından biridir. Güleryüzlü, samimi bir duruş sergiliyor olmak karşıya güven verecektir. Kaygılandığınız yerlerde kendinize olumlu cümleler kurmak, derin nefesler almak sizlere iyi gelebilir. Sizlere iyi gelen şeyleri öncesinde bulmanızı tavsiye ederim. Herkesin flört deneyimi ve sosyal ilişkilerdeki durumu farklıdır, umarım sizlerde bu deneyimde kendi yolunuzu ve sesinizi daha rahat olacak şekilde bulacaksınızdır. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, Yeğeniniz bir süre İngiltere ve Türkiye arasında kalmış. Bu süreçte hem kalabalık aile özleyişi hem de çocuk bakımı için iki ülke arasında daha çok Türkiye'de kaldığını ifade ediyorsunuz. Bu noktada; şu anki kekeleme durumu bir konuşma bozukluğu olarak değerlendirilebilmesi için bir çocuk psikiyatristinin kontrolü gerekir. Burada kekelemeye başladığı zaman, olan olaylar, annenin ve çocuğunun hissi çok önemli. Eğer aile olarak bu noktada endişelendiyseniz öncelikle tavsiyem bir gelişim tarama testi yaptırıyor olmanızdır. Denver ve Agte yapan bir çocuk alanında olan psikoloğa gitmenizi tavsiye ederim. Bu değerlendirme konuşma ile ilgili bir gelişimsel durum varsa sizlere verecek. Doğru bir yol haritası oluşturmada yardımcı olacaktır. Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla bu durum kaygı ile ilişkili olabilir. Farklı bir ülke, farklı bir dil ve uzun süredir alıştığı, sevildiği, bildiği ortam veya çevreden ayrılıyor olmak yetişkinler için bile bir kaygı kaynağı olabiliyor. Bu durumda, küçük bir çocuk olarak bu süreci nasıl anlamlandırıyor? Ne düşünüyor veya hissediyor? Çocuk kitapları ile taşınma ve ülke değiştirme konusunda yardım alabilirsiniz. Taşınıyoruz - We are Moving - Örümcek Ailesi Taşınıyor gibi çocuk kitaplarının size yardımcı olacağını düşünüyorum. Neden çocuk kitabı öneriyorum? Çocukların zihni ani ve beklenmedik olaya karşı hazırlıklı olabilmesi için hikayelerden yardım alırız. Bu hikayeyi illa kitap üzerinden değil de, onun sevdiği bir eşya veya oyuncak üzerinden de anlatabilirsiniz. Gittiğiniz ülkenin ve yerin kültürüne göre kitapların öyküsünü de değiştirebilirsiniz. Şu an kekelediği için endişe duyuyoruz, ne yapabiliriz diyorsanız; ev içerisinde bu konu ile ilgili konuşurken herkes duygusunu ifade etmeye çalışabilir. Siz kardeşinizi özleyecekseniz, sizi çok özleyeceğim ama yılda birkaç kez buluşacağız diyerek sürecini tanımlayabilirsiniz. Duyguları konuşuyor olmak ve anlatıyor olmanın her zaman faydası vardır. Kekemelik kısmı içinde çocuk konuşurken onun sözünü kesmeden, konuşması bitene kadar beklemenizi tavsiye ederim. Bu konu ile ilgili endişelerinizi ve düşüncelerinizi çocuğun yanında paylaşmayın. Bunu konuşmak istiyorsanız örnek birkaç cümle söyleyeceğim: "Biliyor musun, senin yaşındayken kaygılandığımda ben de böyle bir dönem yaşamıştım. Senin yanındayım, geçecek. Söylemek istediğin bir şey var mı? İstersen bunu çizebilirsin." diyerek duygusunu düşüncesini aktarmaya çalışabilirsiniz. Bu durum geçici olabilir, geçici olmamasından endişe duyuyorsanız bir gelişim testi yaptırmanız önemle rica olunur. Yeğeniniz için endişelenip buraya yazdığınız için sizlere teşekkür ederim. Umarım yeğeninizin ve sizin güzel bir ilişkiniz ve bağınız oluşur. Sağlıklı günler dilerim.Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, İçiniz farklı, dışınız farklı olduğu zaman en çok insan kendine zulmedebiliyor. En çok kendine kızarken bulabiliyor. Bu hisleriniz ve içinizde yaşadığınız bu mücadelenizin yazdıklarınızdan zor olduğunu anlıyorum. Bu duyguların zorlayıcı olması ve sizin güçlü olmak için yaptığınız şeyler ile sağlıklı bir baş etme yöntemi bulamamış olmanız çok doğal. Fakat bu güçlülük algısına rağmen, bugün burada bizimle bu duygularınızı paylaşıyor olmanız belki de birçok insanın sizinle benzer duyguları yaşadığı an için ne kadar faydalı ve başlangıç için güzel bir adım. Sizleri tebrik ediyorum. Öncelikle güçlü olmak ve çevreye bunlarla ilgili görüş bildiriyor olmak hakkında konuşmak istiyorum. Bunlar sizin için ne anlama geliyor? Güçlü olmak, birilerine tavsiye veriyor olmak? Konumunuz ne, nasıl hissediyorsunuz? Güçlü olmak sizin duygularınızı bastırmanıza neden olabilir. Bu bastırılan duygular ise gündüz başka, gece başka bir şekilde ortaya çıkacak çünkü gündüz bastırmak için çok fazla uyarıcı var. Fakat gece öyle mi? Gece her şey ile baş başa kaldığınız bir an. O yüzden bu kadar çok yorgunsunuz. Belki gece veya gündüz sizin için uygun değil fakat burada bastırılan bir duygu veya duygular var. Peki insanlar sizi güçsüz, belki aciz ve çaresiz görürse ne olur? Ne değişir hayatınızda? Sizde ne olur, ne hisler beliriyor bunları bile konuşunca bedeninizde neler oluyor? Güçsüz, aciz olmak deyince aklınıza gelen kişiler ve insanlar kim? Size ne anımsatıyor? Buralara bakmak iyi gelecektir. Bahsettiklerinizde duygu yükünüz olduğunu anlıyorum. Peki bu duyguları bastırmadan nasıl ortaya çıkarabilir, sağlıklı şekilde ifade edebilirsiniz? Sizin kaynaklarınız neler, deponuz boşaldığında ya da şarjınız bitmeye yaklaştığınızda kendi iç dünyanızda bunu nasıl şarja takıyor, nasıl şarjınızı dolduruyorsunuz? Bunların bulmak, görmek tanımlamak kıymetli ve önemli. Sizin duygusal bir ihtiyacınız olduğunda bunu nasıl ifade ediyor, kiminle paylaşıyorsunuz? Acaba siz duygularınızı kendinize açık ve dürüst bir şekilde ifade edebiliyor musunuz? Her zaman seanslarımda ifade ettiğim bir durum var. Gün içerisinde koşmak ve yürümek sizlere iyi gelecektir. Mümkün mertebe bunu yapın ve ardından size iyi gelecek, bakımınızı sağlayacak, deponuzu dolduracak o şeyleri bulmanızı tavsiye ederim. Belki yazmak, çizmek, konuşmak, anlatmak, çiçek bakmak, kendinize bakım yapmak, her ne varsa hepsini deneyin. Size iyi gelenleri belirleyin. Hala daha zorlandığınız bir kısım olursa lütfen bir psikolojik destek alın. Her zaman güçlü olamayız, bir desteğe ihtiyaç duyabiliriz. Bu desteği bir profesyonelden alıyor olmak sağlıklıdır. Sağlıklı baş etme mekanizmaları bulduğunuz güzel günlerde buluşmak dileğiyle. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, Evlilik birliği içerisinde iletişim çok önemli, bununla birlikte evlilik içerisinde karşılıklı bir şekilde yatırım diye ifade ettiğiniz ilgi ve desteğin ihtiyacınızın olması çok doğal. Şu an yaşadığınız durumda kendinizi yalnız hissediyorsunuz ve siz kendinize dair bir şey yapılmamış, yatırım yapılmamış gibi ifade ediyorsunuz. Burada ifade ettiğiniz duygular çok doğal, bu duyguları konuşuyor olmak, ifade etmek, tanımlamak çok kıymetli. Karşınızdaki partnerinizin bunu önemsememiş olması ya da yalnız hissettiriyor olması bu duygularınızı ifade etmekten sizi çekmemesi gerekir. Bu duyguları ifade edebileceğiniz bir arkadaşınızla konuşabilirsiniz, yazabilirsiniz, resim çizebilirsiniz her ne varsa onu bulup ifade etmeye çalışın. Eşiniz ile açık ve dürüst bir şekilde konuşuyor olmak kıymetli fakat öncesinde siz kendiniz ile açık ve dürüst konuşmaya çalışın. Siz bu evlilikten ne bekliyorsunuz, ne istiyorsunuz? Kendinizi nerde ve nasıl görüyorsunuz? Bu evliliğe nasıl başlamıştınız, nasıl devam ettirmek istiyorsunuz? Bunları konuşuyor olmak için sakin bir zamanlama seçiyor olmanız kıymetli olacaktır. Özellikle iletişimde "ben dili" kullanmaya çalışın. "Ben kendimi yalnız hissediyorum." diyerek ifade edebilirsiniz. Burada suçlayıcı bir dilden kaçınıyor olmak o anki görüşmenin sağlığı için iyi olacaktır. Aile içerisinde ortak zamanların olması, çay veya kahve saatleri içerisinde telefonu bırakarak iletişimde kalmaya çalışabilirsiniz. Bunu haftalık olarak birkaç gün içerisinde gerçekleştirebilirsiniz. Öncesinde bunu netleştiriyor olmak, karşılıklı konuşuyor olmak, birbirinize vakit ayırmaya çalışmak için gönüllü olmayı konuşmak iyi gelecektir. Altlı üstlü oturuyor olduğunuz için aile sınırlarınızı belirlemek ve konuşmak önemlidir. Eşiniz ile birlikte aile ziyaretlerini, bunların sıklığını konuşuyor olmak ve süresini belirliyor olmak için ortak bir zemin bulmaya çalışmak karşılıklı iletişimde iyi gelecektir. Bu evlilik süreci dışında sizin neye ihtiyacınız var, siz hayattan ne bekliyorsunuz, ne yapmak istiyorsunuz buralara odaklanmayı unutmayın. Önce siz kendinize yatırım yapın, sonra evlilik birliğinize karşılıklı yatırım yapmayı konuşuyor olabilirsiniz. Eğer bu süreçte hala daha zorlanıyorsanız bir psikolojik destek alıyor olmanız sizlere iyi gelecektir. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba sevgili anne, İki yaşındaki oğlunuzun agresif davranıyor olması ve size vuruyor olması çok normal. Bu onun gelişimin bir parçası. Çocuk bu dönemde dünyayı keşfetmeye, nesneleri algılamaya ve bedenini kullanmaya başlar. Burada yaşayacağı öfke sonrasında daha sağlıklı bir yere gidiyor olabilmesi için etrafta bedenini kullanırken sert bazen sınırsız davranırken görebilirsiniz. Bunu neden anlatıyorum, sizin oğlunuzun bu davranışı çok doğal. Sizin öfkenizi, sinirinizi kontrol edemiyor olmanız sonrasında yaşadığınız vicdan azabı aslında buradan şöyle gözüküyor; tolere etmekte zorlanıyorum. Bu öfkesiyle baş etmekte zorlanıyorum diyor olabilir mi? Aynı şeyi eşiniz ile de yaşadığınız için vücudunuzun sinir sistemi yorulmuş diyebiliriz. Bunun için ne yapabilirsiniz? Size ne iyi gelir? Ne yaparsanız biraz sakinleşirsiniz? Ne yaparsanız biraz daha kendinizi rahat hissedersiniz? Sizin neye ihtiyacınız var? Hangi ihtiyacınızı göz ardı ediyorsunuz? Desteğe ihtiyacınızın olduğu yerler neresi ve eşinizden, ailelerden ne kadar destek alabilirsiniz? Bahsettiğim sorulara lütfen odaklanmaya çalışın. Öncelik sizsiniz. Peki çocuk için neler yapabilirsiniz? Çocuğunuza belirli sınırlar koyun. Sınırlarda zorlanacak, onları delmeye çalışacak ve sonunda o sınırları aştığında sonuçları olduğunu görecek. Aşırı zor ve yapılamayacak sınırlar koymak yerine onun yapabileceği sizin uyabileceğiniz, sınırları aştırmayacağınız sorumlar koymanızı tavsiye ederim. Enerjisini boşaltması için elinizden geldiğince sürekli dışarı çıkartmaya çalışın. Akranları ile temasa geçebileceği ortamlar bulmaya ve oluşturmaya çalışmak size iyi gelecektir. Sınırları siz veya o öfkeliyken değil, herkes sakinken konuşmalı gerekirse görsel şekilde çizip odasına onun her gün görebileceği şekilde koyabilirsiniz. Şunu açık bir şekilde bilmek ve söylemek gerekir. Çocuk sürekli sınırlarınızı aşmak için uğraşacaktır. Çünkü hemen öğrenebilen bir varlık değildir, öğrense bile unutur. O yüzden çocuğunuzun sınırları delmeye çalışırken bulabilirsiniz. Aile içinde herkes ortak kuralları ve sınırları biliyor olması sağlıklı olacaktır. Bu şekilde öğrenmesi de kolaylaşacaktır. Çocuğa onu etiketleyici cümleler kurmuyor olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Umuyorum bu sene içerisinde bolca sosyal destek aldığınız bir süreç yaşarsınız. Bu soruyu sorma cesaretiniz için sizi tebrik ediyorum ve ayrıca teşekkür ediyorum. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, Gün içinde sıklıkla kendinizi konuşuyor olmak size nasıl geliyor? Sanki burada gün içinde duygularını ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan, ifade etse de bu ona yetmeyen biri olabilirmiş gibi düşündürdü. Siz duygularınızı, düşüncelerinizi nasıl ifade edersiniz? Bunu son dönemlerde ne sıklıkla yapıyorsunuz? Bunu yaptığınız için andan, arkadaşlarınızdan, okuldan veya ailenizden ne kadar kopuyor ve etkileniyorsunuz? Bunların sıklığı ve içeriği çok önemli. Elbette, gün içinde insanın kendisiyle konuşuyor olması çok normal. Burada dikkat etmemiz gereken yer şurası; siz bunu hangi ihtiyacınızı karşılamak için yapıyorsunuz? Sıklıkla kendiniz ile konuşuyor olmak size ne anlam ifade ediyor? Bir anda bir sihirli değnek gelse ve bu davranışı sizden alsa siz nasıl hissedersiniz? Bunu kapatmak, bastırmak olmamalı asla, bu bize ne anlatıyor oraya bakıyor olmak kıymetli olacaktır. Zorlandığınız anlarda neler yaparsınız? Gün içinde şarjınız bittiğini düşünün tıpkı bir telefon gibi. Sizin şarjınızı neler doldurur? Kaynağınız ve deponuz olsa bunu boşaltan şeyler neler olurdu? Buraya suyu dolduran şeyler neler olurdu? Aynı anda hem suyun dolması lazım hem de boşalan şeyleri az çok tespit edip kapatıyor olmak lazım. Bunlar sizin için neler olurdu? Gün içinde bir başkalarına anlatıyor olarak bulmak sizi ne kadar rahatlatıyor? Bunu yaptığınız vakitler ne zaman, hangi duygunun ve olayın ardından bu davranışı gerçekleştiriyorsunuz? Peki gerçekten karşınızdaki o kişiler olsa ve siz içinizden geçenleri söyleseniz hayatınızda neler değişir? Söyleyememek sizden ne eksiltiyor, söylemek size ne kaybettirir veya kazandırır? Bunları bir teraziye koyabilirsiniz. Belki de çevreniz çok eleştirel, bu sebeple sadece zihniniz ile konuşup cevaplar alıyorsunuz. Bu durumda, çevrenize sağlıklı kişiler ve insanlar getirebiliyor olmak için neler yapardınız? Lütfen yukarıda yazdıklarımı oturun yazın ya da dikkatli düşünün. Bir dış göz değerlendirmesi için yazıyor olmanız kıymetli olabilir. Umarım zihniniz ile daha barışık olduğunuz bir sene içerisinde olursunuz. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, İki buçuk yıllık gel-gitli bir ilişkinin ardından sevgiliniz bir başkası ile evlenmiş. Bu durum size odaklanmakta zorluk çıkartıyor hem de ilişkinize dair beklentiler ile ilgili soru işaretleri oluşturuyor. Peki siz nasıl hissediyorsunuz? Evlilik sürecinde sizi değil de o kişiyi tercih etmesine rağmen instagramdan storylerinizi beğeniyor olması size nasıl hissettiriyor? Bir umut oluşuyor. Bu umudu tanımlıyor olsanız nasıl tanımlardınız? Bir yandan da bu davranışları siz kendiniz nasıl açıklıyorsunuz? Onun yerinde siz olsaydınız, evliyken eski sevgilinizin storylerinizi beğenir miydiniz bunun umut olduğunun farkında olduğunuz halde? Burada eski sevgilinizin çelişkisi mevcut. Sizi bu çelişkide bırakıyor olması size nasıl hissettiriyor? Bu ilişkide sizi tutan şeyler neydi, özlediğiniz şeyler neler, sizi etkileyen şeyler neler? Bunları lütfen oturun yazın. Bu ilişkide olmanızı sağlayan, özlediğiniz, pozitif etkisi olan en az on madde yazın. Aynı şekilde bir diğer tarafa bu ilişkide gelgitli olan, sizi rahatsız hissettiren, sizin istemediğiniz davranışları, durumları, olayları en az on madde olacak şekilde yazın. Sonra pozitif tarafta bu çok güzel bir davranış şeklinde 10 üzerinden puanlayın. Artı olacak şekilde yazın. Negatif tarafa gelin. Bu sizin için rahatsız edici ve olumsuzluğu çok yüksek olan 10 üzerinden puanlayın ardından - olacak şekilde toplamı yazın. Bu şekilde bir değerlendirme terazisi olmada yardımcı olacağını düşünüyorum. Ders kısmına gelince zihnimiz genelde ya geçmiştedir, ya gelecekti. Asla şimdiye gelemez, şimdi, şu ana gelebiliyor olması zihnimizi bu alanda aktive etmemiz gerekir. Bunun için aklınıza gelmesi uzun süredir yaptığınız bir durum olduğu için doğal olacaktır. Fakat fark ettiğiniz an kendinize bir çapa bulmanızı tavsiye ederim. Bu çapa nefes egzersizi, meditasyon, dikkat oryantasyonu gibi çalışmalar olabileceği gibi sözler, dualar, şarkılar veya bir harekette olabilir. Dikkatinizi şimdi ve şu ana getirecek bir çapa seçin. Her aklınıza geldiğinde bunu yapın ve dikkatini ana gelene kadar devam ettirin. İstemediğimiz düşünceler hep gelecek. Önemli olan bunları bir bulut kümesi olarak düşünmek bazen yağmur yağacak, bazen güneş açacak ama hepsi geçip gidecek. Uzaktan bulut kümesini düşüncelerinize benzetin ve izleyin. Amacımız onları yok etmek değil, bir yandan da anlamak. Acaba gelgitli olduğunuz bu ilişkiyi özlediğiniz için mi sınav döneminizde bu kadar zihniniz aktif yoksa sınav dönemi stresini baş etmek için mi bu kişi şu an aktif zihninizde bunu inceleme şansı verecektir. Umarım sınav döneminiz başarılı geçer ve kpss ile sağlıklı sınırlar içerisinde olduğunuz bir ilişki içerisinde olursunuz. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Merhaba, Aileniz ile daha derin bir bağ oluşturmak istiyorsunuz. Bu çok haklı bir istek. Burada eleştiren, iletişim kurmakta zorlanan ebeveynlerden bahsediyorsunuz. O zaman onların sevgi dili nedir ona bakalım. Ebeveyn sevgi görmediğinde veya alamadığında bir sonraki nesle çocuklarına sevgi aktarmakta zorlanabiliyor. Onların sevgi anlayışı ile günümüzdeki sağlıklı sevgi bağı arasında fark var. Özellikle romantik ilişkilerde kullanılsa da aile içindeki bağlarda da tavsiye ettiğim beş sevgi dilinden bahsedeceğim sizlere. Beş sevgi dili şunlardır: Kaliteli zaman, fiziksel temas, sevgi sözcükleri / onaylayıcı sözler, iyilik yapma (hizmet davranışları), hediye alma. Sizin sevgi diliniz nedir? Ailenizin sevgi dili nedir? Bunları tespit etmek için online da yapılan testlere bakabilirsiniz ya da bahsettiğim sevgi dillerini derinlemesine inceleyip karar verebilirsiniz. Örnek bir hikaye oluşturalım. Aileniz fiziksel teması sevmeyen fakat kendilerine yapılan iyilik davranışları yani onlara hizmet davranışlarını çok seviyor. O zaman ailenizin sevgi dili hizmet davranışları. Burada en eksik olan ne? Net şekilde belirttiğim fiziksel temas. O zaman öncelikle diğer üç sevgi diline odaklanmanızı tavsiye ederim. En azı yavaş yavaş bebek adımlarıyla yaparsanız ailenizde bu sürece alışır. Özellikle belirttiğiniz için sizin ailenizde güzel sevgi sözleri yerine eleştirel bir dil var. Burada size gelen okları yumuşatıp kendi hakkınızı çiğnemeden, gururunuzu incitmeden onlara sevgi dillerinizle cevap veriyor olmanız başlarda şaşırtıcı olsa da bir süre sonra onların da bu dili öğrenmesine fayda sağlar. Torunlarına her şeyi veren ama çocuklarına sevgi vermeyen ebeveynler gibi düşünün. Toruna sevgi verebiliyor sadece beklentiler eksildiği için değil, burada artık yepyeni bir sevgi dili ile konuşabilmeleri de var. Eğer hediye almayı seviyorlarsa eleştirel dil yerine hediye verirken üstüne küçük sevgi dolu sözler yazabilirsiniz. İstikrar ilişkide her şeydir. İstikrarlı olursanız onların sizinle kuracağı iletişim şekli değişebilir. Fakat beklentiyi yüksek tutmadan, onlar ile aranızdaki bağı kuvvetlendiriyor olmaya bakmanızı tavsiye ederim. Yetişkin ebeveynler büyük değişimler yaşamakta zorlansa da ufak adımlar bile sizin açınızdan bağ değişimi olabilir. Umarım kendinizi sağlıklı aile bağlarıyla buluştuğunuz keyifli seneler içinde bulursunuz. Sağlıklı günler dilerim. Psikolog Merve Ulusoy

Uzm. Psk Merve Ulusoy

Türkiye, İstanbul, Pendik

Hakkımda

Eğitim

Popüler Yazılar

Hakkımızda

Gizlilik