Romantik İlişkiler

Suçlu ben oluyorum hep

Gizli Kullanıcı8 Temmuz 2025 10:32

Merhaba ben ilişkimin başında kıyafetlerimden fedakarlık yapmıştım. Biz tanıştık çok güzel vakit geçirdik sonra eski ilişkisini unutamadığına dair şeyler yakaladım telefonunda. Ona karşı içinde bir şey kalmadığını benden hoşlandığını bunun bir alışkanlık olduğunu söyledi. Ben de eğer çabalayacaksan unutmaya hazırım tüm olanları dedim. Bana düzelteceğini çabalayacağını söyledi.

Yanıma fotoğraflarını silmeden geldi. Bir anlamı yok dedi sildi tamam dedim devam ettim. Bana yapma dediğini şeyleri kendisi yapmaya başladı arkadaşlarıyla bara gitti. Yakaladım bunu özür diledi. Pişmanlıklarını anlıyordum onu yargılamadan yanında durdum her seferinde. Kız arkadaş konusundan çok hoşlanmadığımı belirttim yanına gittim en sonunda mesaj sildiğini gördüm daha sonra eski ilişkisinden kalan aslında her şeyi sakladığını gördüm. O gün ben içime kapandım konuşmadım gerçekten ne yaşadığımı anlamaya hazmetmeye ihtiyacım vardı ama sırası değildi çünkü arkadaşlarımız eğlenmeye gelmişti. Böyle davrandığım için ben suçlu oldum. Bunları söyleyerek ayrıldı benden. Aradan 1 sene geçti. Beni gizliden aramıştı.

Ben onun paylaştığı şarkılara vs bakıyordum bu süreçte sevgim vardı ama dönmeyeceğimden emindim. Güvenim yerle bir olmuştu ona karşı. Çünkü yaşattıkları çok fazlaydı. Kıyafetlerime geri döndüm. Şimdi baştan düşünecektin artık yoluna bak tarzı şeyler paylaşıyor. Sanki tüm bu yaşatılanlara unutmuş benim neden geri dönmediğimi anlamıyor. Ayrıldığımızda kendi hayatına öyle bir hızda devam etmişti ki şimdi benim kendi hayatıma dönmem onu şaşırtıyor.

Suçlu konumuna düşüyorum. Konu hiçbir zaman benim açımdan fedakarlık olmadı. Konu onun olduğu gibi her şeyi açıkça göstermemesi hep bir affetme hep bir anlayış beklemesi yalan söyleyip hiçbir şey olmamış gibi devam edelim istemesi. Konu benim ne kadar kırıldığımın 1 sene sonra geçti unuttu döner artık denmesi. Aslında benim o şarkılara bakmamam lazımdı biliyorum. Artık kendi yoluma dönmeye karar verdim. İnsanların bizi kendi görmek istedikleri şekilde anlaması o kadar yorucu ki kendilerini aklayıp şimdi kıyafetlerime geri döndüm diye bana yüklenmesi çok acı. Bu duygularla başla çıkamıyorum ona yalnız olduğumu çevrende çok insan olmadığını söylemiştim. Bunlar üzerinden bana gönderme yapması bile canımı acıtıyor. Belki gerçekten ben yanlışım ben hatalıyım ama tüm bunları hak etmedim biliyorum.

Bu soru 9 Temmuz 2025 10:44 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarını dikkatle okudum. Anlattığın süreç, hem duygusal hem de zihinsel olarak seni derinden etkileyen, güvenini zedeleyen ve kendi değerinle ilgili karmaşalara sürükleyen oldukça yıpratıcı bir ilişki örüntüsü içeriyor. En başta vurgulamak gerekir ki yaşadığın bu deneyimde duygularının karmaşık olması, zaman zaman suçlu hissedip zaman zaman öfkeyle dolman çok doğal. Çünkü sen sadece bir ilişki yaşamadın; aynı zamanda bu ilişkide kendi sınırlarını, değerini, güvenini ve kimliğini defalarca sorgulamak zorunda kaldın.


İlişkinin başından beri dikkat çeken önemli bir nokta var: “Uyum sağlamak” adına senin verdiğin ödünler. Kıyafetlerinden ödün vermen, eski ilişkisini unutmasına destek olmaya çalışman, yanında geçmişe ait izler (fotoğraflar, mesajlar) taşırken dahi onun açıklamalarıyla yetinmen ve en önemlisi yaşadığın duygusal güvensizliğe rağmen ilişkiyi devam ettirme çaban aslında içten içe sevgiye tutunma ve kaybetme korkusunun bir göstergesi olabilir. Birçok insan, sevdikleri kişinin değişeceğine, çabalayacağına inanmak ister. Bu, bir zayıflık değil, insani bir ihtiyaçtır. Ancak ilişkinin uzun vadeli sağlığı açısından tek yönlü fedakârlıklar ve sınır ihlalleri, zamanla kişinin kendine yabancılaşmasına ve duygusal olarak tükenmesine neden olabilir. Senin de yaşadığın, tam olarak bu duygusal tükenmişlik hali.


İlişkide tekrar tekrar sınırlarının ihlal edildiğini görüyoruz. Sevgilinin önce geçmiş ilişkisine ait izleri taşıması, sonrasında arkadaş ortamlarında güvensizlik yaratacak davranışlarda bulunması, mesaj silmesi, bar gibi ortamlara giderken seni dışarıda bırakması ve bütün bunlar yaşanırken seni sürekli olarak anlayış göstermeye zorlaması; bir ilişkideki sağlıksız dinamiklerin açık örnekleri. Özellikle dikkat çeken, senin açıkça rahatsızlık duyduğun konuları iletmene rağmen bu sınırların ihlal edilmesi. Yani aslında karşındaki kişi senin ne hissettiğini anladığını söylese de davranış düzeyinde bir değişim göstermemiş. Bu durum da sana tekrar tekrar ‘benim duygularım önemli değil’ hissini yaşatmış olabilir. Böyle ilişkilerde kişi, zamanla duygusal olarak kendini değersiz, yalnız ve suçlu hissetmeye başlar. Çünkü karşı taraf değişmediği gibi, yaşananların sorumluluğunu da sana yükler. Tam da senin yaşadığın gibi.


Bir ilişki sonrası, özellikle ayrılık kararının ardından kişinin geriye dönüp ilişkiyi analiz etmesi, karşı tarafın davranışlarına bakması, şarkılara anlamlar yüklemesi, sosyal medya paylaşımlarını yorumlaması çok yaygındır. Çünkü beyin bu kaybı anlamlandırmak ister. “Neden olmadı?”, “Neden ben yetemedim?”, “Acaba dönsem düzelir miydi?” gibi sorular zihni meşgul eder. Fakat burada önemli olan, senin geçmişe değil, bu ilişki içerisinde yaşadığın duygulara odaklanman. Sen bu ilişkide ne hissettin? Kendini değerli hissettin mi? Güvende hissettin mi? Anlaşıldın mı? Kendi olmakta özgür müydün? Bu sorulara verdiğin dürüst yanıtlar, ayrılığın acısının altında yatan asıl nedenleri de anlamana yardımcı olabilir. Çünkü acı bazen sadece kaybetmekten değil, aslında var olan şeyin seni hiç mutlu etmemesinden de kaynaklanır.


Şu anda suçlu hissetmen de geçmişteki “çok affettim, çok anlayışlı davrandım, hep yanındaydım” gibi cümlelerin sonucu olabilir. Zihnin, bu kadar anlayış gösterdiğin bir insandan karşılık olarak “minnettarlık” ve “değişim” bekliyor olabilir. Ama şunu bilmelisin ki; senin sağlıklı iletişim kurma çabaların karşılık bulmadıysa, bu senin değil, karşındaki kişinin ilişkiyi yönetme kapasitesiyle ilgilidir. Bir insanın geçmiş ilişkisini unutamaması, kendi duygularını düzenleyememesi, sınırlarını koyamaması senin sorumluluğun değildir. Ve sen ne kadar iyi niyetle yanında olmaya çalışsan da, bazı ilişkilerde tek başına çaba yeterli olmaz.


Peki bu duygulardan nasıl kurtulabilirsin?

İlk adım, hislerini bastırmak ya da reddetmek yerine kabul etmek. Evet, üzülüyorsun. Evet, bazen hâlâ ona bakmak istiyorsun, merak ediyorsun. Bu çok normal. İnsan bir ilişkiye duygusal olarak bağlandığında ayrılık, zihinsel olarak o kişiden hemen kopmayı sağlamaz. Ancak her duygunun gelip geçici olduğunu ve zamanla hafiflediğini kendine hatırlatman önemli. Bir yandan da bu ilişkiyle ilgili yaşadığın hayal kırıklıklarının, güven kayıplarının sana ne öğrettiğini düşünmeye çalış. Bu süreçte bir defter tutman, içindeki duyguları yazman, düşündüğün ama söyleyemediğin şeyleri dışa vurman seni rahatlatabilir.


Ayrıca çevresel destek de bu süreçte çok kıymetli. Ailen, arkadaşların, hatta bir psikologtan alacağın psikolojik destek, bu duyguları daha sağlıklı şekilde işlemene yardımcı olabilir. Unutma, bu süreçte yalnız hissetsen de aslında yalnız değilsin. Binlerce insan benzer duygulardan geçiyor ve iyileşiyor. Sen de iyileşebilirsin. Çünkü sen bir başkasının sana nasıl davrandığı kadar, kendi kendine ne kadar şefkat gösterdiğinle de değerlisin.


Şimdi sana küçük ama güçlü birkaç öneri vermek isterim:

Her gün kendine seni iyi hissettirecek küçük bir şey yap. Bu bir kahve içmek, yürüyüş yapmak, sevdiğin bir şarkıyı dinlemek olabilir.

Kendine “Benim hissettiklerim geçerli ve önemli” cümlesini sık sık hatırlat.

Sosyal medya üzerinden eski partnerinin hayatına bakmak, seni sadece geçmişte tutar. Zihinsel olarak “orada” kaldıkça geleceğe yürümek zorlaşır. Bu nedenle bu davranışı sınırlandırman ruhsal iyileşmene katkı sağlar.

Meditasyon, yoga, nefes egzersizleri gibi uygulamalarla duygusal olarak daha dengeli hissetmeyi destekleyebilirsin.

Geçmişte sana zarar veren bu ilişkiden öğrendiklerini düşün. Bir daha nelere “evet”, nelere “hayır” diyeceğini netleştir.

Kendine her zaman şu soruyu sor: “Beni en çok seven ben olsaydım, şu anda kendime nasıl davranırdım?”


Son olarak, biri seni istediği gibi anlayamıyor diye senin kendini anlatış şeklin yanlış değildir. Sen birinin görmek istediği kadar değil, olduğun kadar gerçek ve değerlisin. Bu ilişkinin seni değiştirmesine, öz değerini sorgulatmasına izin verme. Kendi sesini yeniden duyabilmen için bazen en zor şey; sessizliği seçip geçmişi ardında bırakmaktır.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

alinti

Çok teşekkür ederim bazen hayatın içinde yalnız kalıp yolumuzu bulamadığımız anlarda yoluma ışık olduğunuz için iyi ki varsınız

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

11 Temmuz 2025 09:44

Cevaplanmış benzer sorular