Sürekli açık arayan arkadaş
Merhaba ben son 1 senedir arkadaşlık romantik ilişki ve hayat konusunda fazlaca detaycı olmaya başladım. Etrafımda çok fazla insan yok ama dostum dediğim 2 kişi vardı birisi kendisinin sorunlarını dinlerken her an ulaşılabilir olurken sorun yoktu. Konu ben olunca hep bana kendi dertlerini anlatmaya başladın diyerek benimle görüşmeyi kesti. Diğer dostum dediğim insanın her anında yanında oldum tüm özel günlerinde en önde ben vardım. Ama başkalarına benim en ufak hatalarımı böyle çok büyük yanlışlarmış gibi anlatmaya başladı ve bunlar benim kulağıma geldi. Daha sonra ben ondan bir şey rica ettim bunu olay haline getirip bu anı beklemiş gibi direkt beni ortaya attı. Ben ne yapacağımı bilemedim.
Resmen hayatında ondan böyle birazcık farklı muhafazakar olmayan bir hayat yaşayan biri olsun hemen o kişilerin arkadasından yaptıklarını anlatmaya başlıyor. O insanların yanlışlarını ortaya döküyor artık bu öyle bir hal almaya başladı ki ben çok iyi insanım modunda takılıyor. Ben çevremdeki insanlardan onunla olan bir ortak arkadaşımdan uzak durmak istedim çünkü ondan alıp bana getiriyor benden alıp ona götürüyor hakkımda söylediklerini duyuyorum buna rağmen o insandan iyi şekilde bahsetmeye başladı şimdi bana. Şimdi o arkadaşını sütten çıkmış ak kaşık gibi savunuyor. Sorunlu benmişim gibi göstermeye başlıyor. Arkadaşı olmayan insanlar sorunludur vs demeye başladı bana. Bunlar beni o kadar yaralıyor ki sanki böyle en ufak bir açığımı bekleyip üzerime atıp herkese arkamdan zaten o da şöyleydi böyleydi demek için zaman kolluyor gibi.
Her lafının altında benimle alakalı bir ima var. Kendi etrafındaki arkadaşları iyi insanlar düzgün kişiler ama o bununla övünüp bak benim hayatımda arkadaşlarım böyle sen sorunlusun der gibi lafları imaları var. Bunu açıkça yapmıyor tabi ki. Alttan alta bana laf sokuyor. Arada böyle güzel şeyler gönderiyor bana daha sonra ima yapıyor beni deniyor mu anlamıyorum gerçekten artık insanların bu hallerinden yoruldum. Bir ilişki yaşamıştım 1 sene önce onun üzerinden açık arıyor. Belki sen haksızsındır diye. Halbuki o ilişkide ne kadar haksızlığa uğradığımı eski erkek arkadaşım bile söyledi sen bunları hak etmedin demişti. Kimseye içimi açamamaktan o kadar yoruldum ki. Sanki böyle ellerinin arkasında bıçakta bekliyorlar her an bir yanlış olsun da saplayayım diye
Bu soru 29 Mayıs 2025 15:17 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Seninle paylaştığın bu detaylı yaşantı üzerinden konuşmak istiyorum çünkü anlattıkların yalnızca sosyal ilişkilerindeki bir çatışmayı değil, aynı zamanda duygusal sınırlarını, güven ihtiyacını ve geçmişten taşıdığın kırgınlıkları da içeriyor. Yazdıkların, yalnızca “bir arkadaşla sorun yaşadım” ifadesinden çok daha derin. İçinde biriken ve bastırdığın duyguların artık bir noktada taşıyor olması da çok anlaşılır. Öncelikle seni bu kadar içtenlikle ifade ettiğin için tebrik ederim. Herkes duygusal zorluklarını bu kadar net ve açık dile getiremeyebilir. Bu, senin farkındalık düzeyinin ve gelişime açık yapının bir göstergesi.
Öncelikle bahsettiğin arkadaşlık ilişkileri seni oldukça yıpratmış görünüyor. Özellikle dostum dediğin kişilerin, seninle ilgili özel anlarda yanında olmana rağmen sana aynı özeni göstermemesi, seni yalnız bırakmaları ve hatta senin hakkında olumsuz konuşmaları seni doğal olarak güvensizliğe ve hayal kırıklığına itmiş. Anlattıklarından yola çıkarak bu kişilerin zamanla seni bir dost gibi değil, bir “aynası” gibi kullandığını söyleyebiliriz. Seni anlamaya ya da destek olmaya çalışmaktan ziyade, kendi eksiklerini senin üstüne yansıtarak seni manipüle etmeye başlamışlar. Bu kişilerle ilişkinde “gizli rekabet”, “üstünlük savaşı”, “kontrol çabası” gibi dinamikler olduğunu görüyoruz.
Sürekli olarak açık aramak, ima yapmak, kişiyi suçlu hissettirmek; genellikle kişinin kendi öz-değeriyle ilgili yaşadığı sorunlardan kaynaklanır. Yani birinin seni sürekli ima yoluyla suçlaması ya da “sen sorunlusun” mesajı vermesi, aslında o kişinin kendi içsel yetersizliklerini bastırma biçimi olabilir. İnsan başkasıyla gerçek anlamda empati kurduğunda onun hatasını görebilir ama yargılamaz. Çünkü dostluk, hataya rağmen ilişkide kalabilmeyi gerektirir. Senin durumundaysa bu kişiler seninle sadece kendi ihtiyaçları karşılandığında ilgilenmiş, senin duyguların söz konusu olduğundaysa seni yok saymışlar. Bu koşullarda, kendini yalnız, anlaşılmamış, değersiz hissetmen çok anlaşılır.
Burada değinmemiz gereken bir başka konu da “geçmiş ilişki üzerinden hala açık aranması” meselesi. Bu oldukça ciddi bir manipülasyon yöntemidir. Senin hassas olduğun, geçmişte duygusal olarak zorlandığın bir deneyimi bugünkü davranışlarını açıklamak için sana karşı bir koz gibi kullanmak hem psikolojik olarak sınır ihlali hem de ciddi bir güven ihlalidir. Kimse bir başkasının geçmişi üzerinden onun karakterini etiketleyemez. Dahası, sen bu ilişkiyle ilgili haksızlığa uğradığını dile getirmişsin, hatta karşı taraf bile seni haklı bulmuş. O halde geçmişteki bir olay üzerinden seni hala suçlamaya çalışmak, çok net bir şekilde suçluluk duygusuyla kontrol sağlamaya çalışan bir arkadaş profiline işaret eder.
Bu noktada seni yoran, enerjini düşüren, kendini sorgulamana neden olan ilişkileri yeniden değerlendirmelisin. “Bu ilişki bana ne katıyor?” sorusu burada oldukça belirleyici. Bir ilişki içinde kendini sürekli savunma, açıklama, suçlanma baskısı altında hissediyorsan ve bu durum senin benliğini, sınırlarını, özsaygını zedeliyorsa, o ilişkinin sağlıklı olduğunu söylemek zor. Bu nedenle bu arkadaşla arana mesafe koymak ya da açık ve net bir iletişimle sınırlarını belirtmek gerekebilir.
Bir diğer önemli nokta, bu yaşantılar seni insanlara karşı genel olarak güvensiz kılmış olabilir. “İçimi kimseye açamıyorum, hep bir bıçak bekliyor gibi hissediyorum” cümlelerin aslında duygusal olarak tetikte, tetiklenmiş ve korunmasız hissettiğini gösteriyor. Bu çok yorucu bir içsel haldir. İnsan sosyal bir varlık olarak destek arar, anlaşılmak ister. Ama sürekli açık aranacağını, suçlanacağını düşünen bir zihin, bir noktadan sonra “ya hiç kimseyle derin bağ kurmayayım, en azından yara almayayım” noktasına gelir. Oysa duygusal bağlar, şefkatli bir etkileşim içinde gelişir. Bu noktada terapi, hem duygusal ihtiyaçlarını tanıman hem de kimlerle hangi sınırlarla ilişkide kalman gerektiğini netleştirmen açısından çok iyileştirici olur.
Ayrıca senin bu ilişkilerdeki gözlem gücün çok yüksek. Küçük detayları fark etmiş, söylenen sözlerin alt metinlerini çözümlemiş ve yorumlamışsın. Bu aslında güçlü bir içgörüye işaret eder. Bu içgörü, senin kendi duygularını, ilişkilerini ve ihtiyaçlarını daha derinden anlaman açısından bir avantaj sağlar. Bu içgörüyü şimdi kendine yönelterek şu soruları sorabilirsin:
Ben bu ilişkilerde neye göz yummuşum?
Kendimi anlatamadığım ya da savunamadığım anlarda ne hissetmişim?
Bu arkadaşlarla arama sınır koyarsam ne kaybederim, ne kazanırım?
Ben bu arkadaşlık ilişkilerinde nasıl bir destek bekliyorum?
Bu sorular sana duygusal olarak netlik sağlayabilir.
İyileşme süreci, genellikle kaybı, yalnız kalmayı ve bazı insanları geride bırakmayı da beraberinde getirir. Ancak bu kayıplar, aslında sana zarar veren bağlardan özgürleşme fırsatıdır. Herkes dostun değildir. Bazı insanlar sadece ihtiyaçları kadar yanındadır. Bazı insanlar seni gerçekten sever, bazılarıysa sadece kendini sana beğendirmek için seninle rekabet eder. Bu farkı anlamak bazen zaman alır. Ama senin şu an geldiğin farkındalık düzeyi, artık kendini ve ilişkilerini daha sağlıklı bir temelde inşa etmeye başladığını gösteriyor.
Eğer yolun başındaysan ve bu ilişkileri bırakmak seni korkutuyorsa, kendine küçük adımlarla sınır koymayı öğretebilirsin. Mesela cevap vermek zorunda olmadığın mesajlara hemen dönmemek, içinden gelmeyen ortamlarda bulunmamak, başkasının laf sokmasına gülüp geçmek yerine “bu söylediklerinden rahatsız oldum” diyebilmek gibi. Bu tür sınırlar, karşı tarafın seni manipüle etmesini zorlaştırır.
Unutma, senin değerini başkalarının seni nasıl gördüğü belirlemez. Sen, özdeğeri olan, sınırlarını bilen ve hak ettiği saygıyı görmesi gereken bir bireysin. Geçmişte bir ilişki yaşadın, birilerine açıldın, bazı şeyleri paylaştın… Bunlar senin hatan değil. İnsan deneyerek, yaşayarak öğrenir. Kimse ilişkilerde mükemmel değildir. Ama şu an geldiğin noktada daha bilinçli, daha seçici, daha güçlü olman mümkün.
Kendine şunu söyle: “Ben değerliyim ve bu değeri göstermek için başkasına kendimi ispatlamak zorunda değilim.”
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Dilersen yaşadığın ilişkisel zorluklarla ilgili daha özel bir başlıkta tekrar soru oluşturabilirsin. Yeni bir soruyla dilediğin zaman bizlere ulaşabilirsin. 🌱
Yazdıklarınızdan o kadar anlaşıldığımı hissettim ki iyi ki varsınız ♥️
Yorumlar
Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
30 Mayıs 2025 09:51