Psikoloji

Sürekli kararsızlık halinden nasıl aşarım?

ferdiblm12 Kasım 2024 13:34

Merhabalar:)

Kendimi bildim bileli düşüncelerimde hep kararsızlık var

Hayatım açısından en önemli kararları verecek olsam bile aklım sürekli "acaba diğer seçeneğe yönelseydim daha mı iyi olurdu" "acaba yine yanlış karar mı verdim" gibi seçenekler arası kararsızlık ile karşı karşıyayım kararımı net olarak versem bile ilerleyen süreçte zihnimi bulandırmaya devam ediyor ve bu durum büyük ölçüde hayatımı manipule ediyor, bir çok şeyi ertelememe sebep oluyor

Bu durumdan kurtulmak için tavsiyelerinize ihtiyacım var

Teşekkür ederim 🙏

Bu soru 17 Kasım 2024 16:18 tarihinde Psikolog Ezgi Aydın tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar sevgili danışan,

Öncelikle yaşamakta olduğunuz kararsızlık sürecinizi çok iyi anladığımı belirtmek isterim.

Kararsızlık yaşıyor olmamızın temelinde pek çok faktör olabilir. İlk olarak size şu soruyu sormak isterim Hayatınızda hep sizin adınıza kararlar alınmış mıydı? Devamlı olarak başkalarının yönlendirmeleriyle mi hareket etmiştiniz? Eğer cevabınız evet ise bu durumu size şu şekilde açıklayabilirim;

Geçmişten bugüne devamlı olarak bizim adımıza kararlar alınmış olması, ilerleyen zamanlarda bireyleşme konusunda birtakım problemler yaşamamıza neden olabilir. Almış olduğunuz kararları veya seçenekleri sürekli olarak başkalarına soruyor iseniz aslında başkalarının onayına ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelmektedir. Almaya çalıştığınız bu önemli kararları onaylayacak, size destek çıkacak birilerine ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Kendi kendinize bir karar aldığınızda ilerleyen süreçlerde zihninizi bulandırmasının sebebi, kendinizden emin olamama duygusu ile ilişkilendirilebilir. Seçenekler arasında kalarak bu seçenekleri düşünüyor olmak kaygı yaratabilir ve bu kaygılardan kurtulmak için de ertelemeye başlıyor olabilirsiniz.

Bunun yanı sıra kararsızlık bir kişilik özelliğiniz yani doğuştan gelen bir faktör veya kaygı düzeyiniz ile de ilişkili olabilir.

Bu süreçte ilk olarak yapmak istediklerinizi bir liste haline getirebilir, daha sonrasında bunları bir sıraya sokabilirsiniz. Kararsız kaldığınız durumlarda iki seçeneği de kağıdın sağ ve sol tarafına yazarak bu seçenekleri tercih ettiğinizde ortaya çıkacağını düşündüğünüz olası senaryoları yazarak değerlendirebilirsiniz. Bu şekilde artı ve eksi yönleri daha somut haliyle görerek karar verme sürecinizi hızlandırabilirsiniz.

İkinci olarak merdivenin basamaklarını tek tek çıkmalısınız. Yani daha küçük kararlardan daha büyük kararlara doğru ilerleyebilirsiniz. Küçük kararları almak, size daha kolay gelecektir ve bu kararları almak zaman içerisinde özgüveninizi geliştirerek, daha büyük kararlar almanıza yardımcı olacaktır. Elbette bu süreçte bir uzman desteği almak size çok daha iyi hissettirebilir . Daha fazla sormak istediğiniz soru var ise yeniden soru oluşturmayı unutmayınız :)

Sağlıklı günler dilerim.

Sevgiler,

Psikolog Ezgi Aydın

alinti

Öncelikle çok teşekkür ederim 🙏 Yaşamış olduğum sorunu en ince ayrıntısına kadar ,aklımda hiçbir soru işareti bırakmadan psikoloğumuz EZGİ AYDIN cevaplandırdı ve çok iyi geldi TEŞEKKÜR EDERİM 🙏

Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Depremin yarattığı travmayı nasıl aşabilirim?

6 Şubat iki çocuğumla evde yalnızdım. Duvarlar üstümüze yıkılarak kaçtık dışarı. Eşim gurbetteydi, babam da çocukluğumdan beri babalık yapmadığı için o gece sığınacak kimsem yoktu. Geçim sıkıntımız da var. Deprem gecesi bulunduğumuz apartmana yeni taşınmıştık tanıdığımız kimse de yoktu orada. O gecenin zifiri karanlığında,27 yıllık hayatımda görmediğim soğukta,yağmur altında iki çocuğumla kalakaldım. Sarsıntı anını atlatabilirim,maddi zorlukları da. Ama o çaresizliği unutamıyorum,Hatay her sallandığında o geceyi yaşıyorum tekrardan. Ölenlere mi,o çığlıklara yardım edemeyişime mi,çocuklarımı kaybetme korkusu yaşadığıma mı,kendime mi ağlayayım bilemediğim zamanlar oluyor. 1,5 yıl geçti. Aşmak istiyorum. 5 ve 8 yaşlarında iki oğlum için,aşmak zorundayım. Bunca aydır hala barınma sorunumuz devam ediyor,geçim derdi de cabası. Bunlarla (tek başıma) mücadele ediyorken psikolojik destek için ayıracak imkanım olmadı hiç. Ama artık yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başlıyor. Ben iyi değilim. O gece çocuklarım korkmasın güvende hissetsin diye dik durup gülümsedim,çocuklarımı yüreklendirmeye çalıştım,hatta iyiymiş gibi davrandım. Biliyorum ki o gece içimden geldiği gibi ağlayabilseydim,o çığlıkları içeri içeri değil de dışardan atabilseydim belki o kadar da kötü etkilenmezdim. Acısını zamanında yaşayabilen insan zamanında iyileşebiliyor. Ama ben içime gömdüm. Ve işte. . şimdi iyi değilim ama maalesef hayat devam etmek zorunda. Çocuklarımın psikolojisini düzelteyim derken kendimi kaybetmek üzereyim sanırım. Bana söyleyebileceğiniz tek bir söz,bir öneri,bir olumlama(hayalcilik olmayacak şekilde) veya en ufak sandığınız bir örnek bile boğulmak üzere olan bana,uzatılmış bir dal parçası olabilir. Biliyorum ki hastalığı kabullenmek iyileşmenin yarısıdır. Ben ruh halimin iyi olmadığının farkındayım. Çocuklarımın bindiği dalım ben,kırılmamam lazım. Güçlü durmak beni epey yordu,her şeyin üstesinden gelmek zorunda olmak yıprattı. Oysa 6 Şubat 'ta 25 yaşındaydım. Ben de korktum,ağlamak isterdim,çığlık atmak,birilerine sarılmak. .. isterdim. . ama ben o gece dışarıda iki çocukla öylece kalakaldım. Şimdi ise Hatay'da şiddeti ne kadar küçük olursa olsun her Sarsıntıda o gecenin çaresizliğini yaşıyorum. İlk aylarda Çocuklarımın ölüm korkusunu tekrar tekrar yaşıyordum. Bunu aştığımı görebiliyorum. Ama böylesine büyük bir afet anında kimsesiz çaresiz savunmasız kalmayı,aşamıyorum. Her sarsıntıda o geceki çaresizlik tetikleniyor. Yeniden herhangi bir afet olsa o çaresizlik o kimsesizlik ve çocuklarımın sorumluluğu altında ezileceğim korkusuyla yaşıyorum. hayattan zevk alamıyorum. Çocuklarım sağ salim yanımda, bazen bunun bile tadını çıkaramıyorum. Gelecek korkusu var içimde. Başıma bişey gelse çaresiz kalacağım korkusu. Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Biliyorum çok dolaylı,ve sizin için anlaşılması güç bir duygu bu,çünkü malum yaşamayan bilemez derler. Ama yaşamayan dışarıdan bakan da belki görebilir çıkış yolunu. Ben buradan göremiyorum. Eğer gerçekten tüm içtenliğinizle okur,anlamaya çalışıp,değer verip cevaplarsanız insanlığa dair inancım,umudum yeşerir. Verecek cevap bulamasanız veya kazancınız olmayacağı için vakit kaybetmek istemezseniz de saygı duyarım. Şimdiden teşekkürler. ..

Psikoloji

Soru sorma şeklimi nasıl değiştirebilirim?

Merhaba, Dün akşam nişanlım ile aramızda geçen bir diyalog ile ilgili danışmak istedim. Kendisiyle 4 yıllık uzak mesafe bir ilişkimiz var. Gün için sık sık konuşuruz. Bir şeyler yapar vakit geçiririz. Sık konuşamadığımız günlerde olur nedenini açıklarız. Günlük rutinimiz böyle konuşmada. Dün akşam işte ikimizin de işi vardı tam konuşamadık ama bir anda beni görüntülü aradı çok mutlu oldum kısada olsa konuştuk. Sonra onun yemek hazırlama süreci başladı. Yemek yapıyorum dedi o arada konuşmamız kesildi ki genelde böyledir zaten sorun yoktu. Benim için sorun olan kısım ise ben o aralıkta ona mesaj attım. Görüldü attı. uzun bir sürede gelmedi. 3-4 saat kadar olmayınca bende merak ettim bir şey mi oldu diye. Oyuna mı daldın dedim. bi yarım saat sonra falan yemek yiyordum dedi. uzun sürdü dedim. O da film de izledim çünkü dedi. Bende görüldü atınca diye bir cümle yazdım. yazamadım dedi. niye dedim bende gülen emojilerle. sorgulayıcı moda geçtin dedi. bende soruyorum sadece diyince işte film izlerken yazmaktan hoşlanmadığını altyazılı diyede yazarsam hiç bişey anlamam zaten dedi. ben bunu zaten biliyordum onu sormuyordum. Daha fazla bir şey demedim. Normal konuşmaya döndük bir şey anlatıyordu sonra benim yazdığım bir kelimeye böyle diyince enerjim düştü anlatmıcam yeterli dedi. sen bilirsin dedim. Sonradan benim alındığımı bildiğini söyledi. Bende bir şey daha sorucam dedim. " Neden yazmadın" demek yerine nasıl şekilde sormamı istersin?" sorugulayıcı hiissetme diye dedim. sorunun arkasındaki niyet değişmediği sürece kelimenin önemi yok dedi. Neymiş niyetim dedim. Şu an konuşacak enerjim yok dedi. Bende tamam o zaman enerjin olduğunda konuşalım dedim. Konu gece böyle biraz başka şeylerden konusarak kapattık. Ama içimdan hem kırgınım hemde nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. başka zamanlarda böyle konularda soru sordugumda sorgulayıcı memur gibi görmesi beni rahatsız ediyor. 4 saatlik vakitte bir emoji olur gif olur ya da şu an işim çıktı gece gelicem dememesi beni deli ediyor. Bazen geç geldğini biliyorum ama en tetikleyen kısım beni görüldü atıp cevap vermemesi oldu. İlişkimizin başından beri eğer işi varsa belirtmesini söylerim ,görüldü atma diye defalarca söyledim. Açıkcası ben soru sorduğumda bir travmasını mı tetikliyrum o yüzden mi böyle diyor yoksa umursamazlıktan mı öğrenmek istiyorum. Nişanlıma nasıl bir şekilde yaklaşıp soru sorarsam, ya da nasıl cümleler kurmam gerek ki beni sorgulayıcı görmesin. ..