Sürekli yorgun hissetme ve dizi bağımlılığı
Yapmam gereken işleri yapmak istemiyorum bazen de yapmak istiyorum ama gücüm yetmiyor yapmak için,halim olmadığı için yapamıyorum. Yapınca özensiz yapabiliyorum.Kendimi geliştirmek için bir şeyler yapmak istiyorum ama olmuyor.Kitap okumaya çalışıyorum odaklanamıyorum. Başka bir iş yapmam gerekiyor ama yapmak içimden gelmiyor.Sürekli kendimi yorgun hissediyorum. Koyduğum hedeflere de ulaşamıyorum. Tam diyorum bu sefer oldu ama yok hep bir terslik çıkıyor o iş olmuyor.Düşüncelerimden kaçmak için de kendimi sürekli diziye veriyorum.Dizi bağımlısıyım.Biri bitti mi dakika geçmeden hemen yenisini açıyorum. Bu yorgunluk,halsizlik hissi hiç geçmeyecek gibi.
Bu soru 4 Haziran 2025 14:22 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarını büyük bir dikkatle okudum ve satır aralarında hem tükenmişliğe benzeyen bir ruh hâlini hem de kendini toparlamak için verdiğin mücadeleyi gördüm. “Yapmak istiyorum ama olmuyor” demen, içinde hâlâ bir kıvılcım olduğunu gösteriyor. Bu, motivasyonunu kaybetmiş gibi hissetsen de aslında hâlâ değişimi arzuladığın anlamına geliyor. Öncelikle bu yorgunluk ve içsel sıkışmışlık hissinin senin suçun olmadığını bilmeni isterim. Bazen zihnimiz, içimizde olup bitenleri fark edemediğimizde bedenimize yorgunlukla, isteksizlikle, dikkat dağınıklığıyla sinyal gönderir. Bu sinyaller genellikle önemlidir ve bastırılmak yerine anlaşılmak ister.
Sürekli yorgunluk, odaklanamama, erteleme, heves kaybı ve hedeflere ulaşamama gibi belirtiler zaman zaman herkesin yaşayabileceği zorluklar olsa da, bunlar düzenli bir hâl aldığında altında depresif bir duygu durumu, tükenmişlik ya da kaygı yer alabilir. Özellikle genç yaşta karşılaşılan akademik baskılar, gelecek kaygısı, sosyal medya üzerinden yapılan karşılaştırmalar ve sürekli “başarılı olma” beklentisi bu yükü daha da artırabilir. Senin bu kadar yorgun hissetmen, zihninin ve ruhunun bir mola vermeye çalışmasından da kaynaklanıyor olabilir. Belki uzun zamandır içsel bir gerginlikle mücadele ediyor olabilirsin ve zihnin artık bu tempoya dayanmakta zorlanıyor olabilir.
Dizi izlemek, zihni boşaltmak ya da kafa dağıtmak için geçici bir yöntem olabilir. Ancak senin de fark ettiğin gibi, bu alışkanlık zamanla bir kaçış biçimine dönüşmüş. Bu da seni gerçek hayattan, yapılması gerekenlerden uzaklaştırdığı gibi, kendini daha da yetersiz hissetmene sebep oluyor. Bu bir kısır döngüdür: Hedef koyuyorsun, yapamıyorsun, kendini kötü hissediyorsun ve kaçmak için diziye sarılıyorsun, sonra da diziden çıkamayıp daha da yetersiz hissediyorsun. Bu döngü kırılmadıkça kendini sürekli “hiçbir şeye yetişemeyen, hep geride kalan” biri gibi algılaman çok olası.
Burada çözüm, kendini zorlayarak değil; anlayarak ilerlemekten geçiyor. Öncelikle sana şunu sormak isterim: Gerçekten neye ihtiyacın var? Yorulmuş bir zihnin mi var, duygusal olarak destek mi arıyorsun, yoksa uzun süredir bastırdığın bir iç huzursuzluk mu seni yoruyor? Bu sorulara cevap aramak, kendi içinde bir yolculuğa çıkmanı sağlar. Unutma ki hedef koymak, bazen yalnızca “günlük diş fırçalama alışkanlığı edinmek” kadar basit bir şeyle başlayabilir. Başarı, büyük hedeflere ulaşmak değil; küçük ve sürdürülebilir adımlar atmaktır.
Bir diğer önemli konu ise odaklanma sorunun. Kitap okuyamamak ya da bir işe başlamakta zorlanmak, zihinsel yorgunluğun en temel belirtilerindendir. Bunun çözümü ise önce “kendine alan tanımak”tır. Belki de bir süre kitap okumaya çalışmak yerine sadece kendine şunu sorarak başlayabilirsin: “Bugün içimden ne geliyor?” Bazen zihin, baskı altında çalışmaz. Kendi temponu, kendi ritmini bulduğunda çok daha verimli olabilirsin.
Dizi izleme alışkanlığıyla ilgili olarak da seni suçlamak değil, bu davranışın işlevini anlamak daha sağlıklı olur. Dizi izlemek sana ne hissettiriyor? Dizi izlerken zihnin nerelere kaçıyor? Kimden ya da neyden kaçıyorsun? Bu soruların cevabını dürüstçe kendine verdiğinde, izleme alışkanlığının arkasındaki gerçek ihtiyacı fark edebilirsin. Belki yalnızlık, belki kendini başarısız hissetme, belki de yeterince takdir görmeme duygusu seni oraya itiyor olabilir. Bu ihtiyacı fark ettikçe dizilere değil, gerçek hayatta seni besleyecek başka kaynaklara yönelmen mümkün olacaktır.
Sabah kalktığında tek bir hedef belirle. “Bugün sadece şunu yapacağım.” Bir paragraf okumak, 10 dakika yürümek, odanı toplamak gibi küçük görevlerle başla.
Örneğin her gün yalnızca 1 dizi bölümü izlemeye kendini alıştır. Kalan zamanı farklı bir uğraşa yönlendirmeye çalış. Zor gelebilir ama ilk adım, farkındalıkla başlar.
Günde 10 dakika bile olsa yürüyüş yapmak, ruh hâlini ciddi ölçüde iyileştirir. Bedensel yorgunluk, zihinsel yorgunluğu azaltır.
Kendini anlamak için günlük tutabilirsin. “Bugün neler hissettim, hangi anlarda zorlandım, en çok neye ihtiyacım vardı?” gibi sorularla kendine alan açabilirsin.
Bu yorgunluk ve kaçış hâli uzun süredir seninle birlikteyse, bir psikolojik danışman ya da terapist ile görüşmek, bu süreci daha anlamlı bir şekilde çözümlemeni sağlayabilir. Unutma, yalnız değilsin ve yardım istemek güçsüzlük değil, cesarettir.
Sevgili danışan, sen şu anda zihinsel bir ağırlığın altında eziliyorsun ama bu yükü hafifletmenin yolları var. Kendine biraz zaman, biraz şefkat ve biraz da anlayış verirsen; içindeki enerjinin tekrar canlandığını görebilirsin. Kimse her an motive, her gün üretken olmak zorunda değil. Ama bu hâl sana iyi gelmiyorsa, minik adımlarla ilerlemek her zaman mümkündür. Sana tavsiyem, mükemmel olmak değil; kendine iyi gelecek küçük bir başlangıç yapmaktır.
Umarım bu yanıtım sana kendini biraz daha anlaşılmış hissettirebilmiştir. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere sorabilirsin.🌿
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel