Psikoloji

Tahammül seviyem sıfır bunu nasıl yükseltebilirim?

Gizli Kullanıcı1 Haziran 2025 20:39

Tahammül seviyem yerlerde . En sevdiğim insanlara bile bi noktadan sonra tahammül edemiyorum . Mesela üst üste soru sorulması beni bunaltıyor ve sinirlenip sesimi yükseltebiliyorum . Söylenen normal şeyleri bile ters anlıyorum . Sert tepki verip daha sonra bunun için üzülüyorum . Sabrın neden tükendi anlamıyorum.

Bunu nasıl çözerim onu da bilmiyorum . Ha bir de gereken tepkiyi gerektiği yerde veremiyorum sonradan aklıma gelip pişman oluyorum keşke böyle yapsaydım böyle deseydim diye ama olay anında bana bi kal geliyo beynim kendini kapatıyor sanki insanların iyi niyetle söylemediği şeyleri o an algılayamıyorum .

Olayı tekrar düşündüğümde de neden böyle bi tepki vermedim diyip kendime öfkeleniyorum . Gereken tepkiyi gerektiği yerde vermeyi öğrenmek istiyorum , insanlara sınır çizmeyi ben böyle bi insanım diye ortaya bir çizgi koymayı istiyorum artık .

Bu soru 2 Haziran 2025 07:18 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili Danışanım,

Bu kadar yoğun ve karmaşık duyguların içinde olmak gerçekten yorucu olabilir. Yazdıkların, iç dünyanda yaşadığın çalkantıyı ve aynı zamanda bunun farkında olmanın getirdiği yorgunluğu açıkça gösteriyor. Öncelikle, tüm bu duyguları fark edip anlamlandırmaya çalışman çok değerli bir adım. Çünkü bu tür duygusal zorlanmalarda ilk ve en önemli basamak, “Benim bir şeylere tahammülüm azaldı, tepkilerimi kontrol etmekte zorlanıyorum” diyerek içsel dünyaya yönelmekle başlar.

Tahammülsüzlük, genellikle uzun süredir bastırılan stresin, duygusal yorgunluğun ya da kendini ifade edememenin dışavurumu olabilir. Zihinsel yük çok arttığında, özellikle de duygulara yeterince alan açılmadığında ya da anlaşılmadığını hissettiğinde, beden ve zihin bu yükü farklı şekillerde taşımaya çalışır. Üst üste gelen uyarıcılar —mesela sorular, talepler, beklentiler— artık sinir sistemin için fazla gelmeye başlayabilir. Bu da sabırsızlık, çabuk öfkelenme ve sonrasında suçluluk duygusunu beraberinde getirebilir.

Tepkiyi gerektiği yerde verememek, olay anında “donakalmak” ya da beynin kapanması gibi hissetmek, aslında bir çeşit duygusal blokaj yaşadığını gösteriyor olabilir. Bu tür durumlar bazen geçmişte yaşanan, ifadenin ya bastırıldığı ya da güvenli olmadığı ortamlarda gelişebilir. Kimi insanlar kendilerini savunmak için o an otomatik olarak sessiz kalmayı, olay yerinden zihinsel olarak uzaklaşmayı öğrenir. Ama bu tepki daha sonra birikmiş öfke ve pişmanlıkla geri döner. Zihninde tekrar tekrar yaşanan “Keşke şöyle yapsaydım” senaryoları da bu duygusal boşluğu kapatmaya çalışır.

Bu döngüden çıkmak için, ilk olarak kendi duygularını fark etmeyi ve onlara ad koymayı öğrenmek işe yarayabilir. “Şu an ne hissediyorum?”, “Bu hissin altında ne var?” gibi sorularla duygularına yaklaşmak, otomatik tepkilerin yerini bilinçli yanıtların almasına yardımcı olur. Bununla birlikte, sınır koymak da yalnızca dış dünyayla ilgili değil; önce kendi iç dünyana ve ihtiyaçlarına saygı duymayı öğrenmekle ilgilidir. “Ben böyle biriyim” diyebilmek, kişisel sınırları tanımlamak ve bunları dışarıya net bir şekilde ifade etmek zamanla gelişen bir beceridir. Bu beceri, pasif ya da aşırı sert tepkiler arasında sıkışmadan, net, kararlı ve kendine saygılı bir iletişim biçimini geliştirerek kazanılır.

Tüm bu süreçlerde bir uzmandan destek almak, özellikle duygu düzenleme, öfke kontrolü ve sınır koyma becerilerini geliştirme konusunda oldukça etkili olabilir. Kendi iç sesine kulak vermek, seni tetikleyen durumları fark etmek ve kendinle daha şefkatli bir ilişki kurmak, yaşadığın bu sıkışmışlık hissini azaltacaktır. Unutma ki tepki verememek de, fazla tepki vermek de birer savunmadır. Aslolan ise; kendini koruyacak kadar net, ama içsel dengenle uyumlu olacak kadar da yumuşak sınırlar inşa edebilmektir. Bu da zamanla, sabırla ve kendine alan tanıyarak gelişir.

Eğer başka bir konuda desteğe ihtiyaç duyarsan yeni bir soru oluşturarak tekrar bize ulaşabilirsin.Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Sevgilerimle💙

Psikolog İrem Gülsün Zengin