Toksik ilişki alışkanlığımdan nasıl kurtulurum?
Merhaba benim şu ana kadar iki ilişkim oldu ve ilk ilişkim 4 yıl sürdü ve sürekli tartışmaların olduğu aldatmaların saygızılıkların olduğu bir ilişkiydi. O ilişkim bitti ve çok zaman geçmeden başka biriyle tanıştım ve ilişki istememe rağmen bir ilişkiye başladık. 1.5 aydır şu an hayatımda olan kişiyle bir ilişkim var. Bana kimsenin davranmadığı kadar mükemmel davranıyor çok seviyor çok mutlu ediyor. Artık ben de ona alışmaya ve sevmeye başlıyorum ama bu beni çok korkutuyor. Birini sevmek bağlanmak üzülmek korkuyorum. Şu an hayatımda olan kişi çok düzgün biri olmasına rağmen artık ben düzgün kişi değilim. Sürekli tartışma çıkarmaya çalışıyorum ve o buna hiç fırsat vermiyor alttan alıyor sürekli gönlümü almaya çalışıyor sarılıyor sevdiğini söylüyor dediğimi yapıyor hem de ortada hiçbir şey olmamasına rağmen. Bu bahsettiğim olaylar saçma sapan çok küçük onun suçunun olmadığı şeyler. Ama ben ya ağır konuşuyorum ya da sinirlenip toksik davranışlarda bulunuyorum. Ayrıca sürekli eski ilişkilerini merak edip sorup duruyorum bunun da önüne geçemiyorum. Bana bir şey demese de rahatsız olduğunun farkındayım. Mantıken düşündüğümde evet geçmiş sonuçta beni ilgilendirmez diyebiliyorum ama merak edip ona saçma sapan sorular sormana engel olamıyorum. Böyle olmak istemiyorum ben gerçekten böyle biri değilim normalde ve bu ilişkiyi kaybetmek istemiyorum. Sanki ben böyle davrandıkça bu ilişkim de toksikleşecek gibi. Lütfen bu konuda ne yapabileceğimi söyleyin çok stres oluyorum.
Bu soru 21 Haziran 2025 16:36 tarihinde Psikolog Berrak Kibaroğlu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan🌿,
Kendinizi içtenlikle açtığınız için teşekkür ederim. Belirttikleriniz doğrultusunda size yardımcı olmasını umduğum ana noktaları paylaşacağım.
Öncelikle yaşadığınız sürece karşı farkındalığınız çok güzel. Yaşadıklarınız ve hissettikleriniz sonrasında kendinize bakabilmeniz ve kendinizi gözlemliyor olmanız çok büyük bir artı sağlıyor. Uzun süreli, yoğun tartışmalar ve itibarsız davranışlarla örülü bir geçmişin sonrasında, insanın kendini 'normal' hissetmesi bile zaman alabiliyor. Böyle geçmiş deneyimler ister istemez yeni başladığınız ilişkilerde de gölgesini bırakabiliyor, bunu yargılamak yerine, belki de bu izleri anlamak daha iyi hissettirebilir.
Şu an yanınızda olan kişinin sizinle böylesine özenli ve sevgi dolu bir ilişki kurması, aslında bazen insanın kendine olan şüphelerini bile büyütebilir. Çünkü, “Bunu hak ediyor muyum ya da böyle bir sevgiyi neden kabul etmekte zorlanıyorum?” gibi içsel sorular baş gösterebilir. Bir yandan o huzuru yaşamaya başlıyorsunuz, diğer yandan bir gün tekrar yaralanma korkusu tüm huzurun önüne geçiyor. Sevilmek, bazen şaşkınlık bile yaratabilir, özellikle daha önce güvenin sarsıldığı bir deneyim yaşandıysa bu çok doğaldır.
Tartışma çıkarma, geçmişte maruz kaldığınız kaotik dinamiği yeniden oluşturma, içsel bir “alışkanlık” gibi davranıyor olabilir. Bunu bilinçli seçtiğiniz için değil, zihninizin “güvende miyim?” diye sorgulayan bir tarafı var gibi düşünelim. Her alışkanlık gibi, bu tür tepkiler de zamanla azalabilir. Belki sevdiklerinizle, güvendiğiniz biriyle veya bir psikologla bu konuları yavaş yavaş konuşmak bile, üzerinizdeki baskıyı azaltır.
Bir yandan sağlıklı bir ilişki kurmak için önemli adımlar neler onlara bakalım. En temelde kendi sınırlarınızı bilmek ve partnerinizle bunları açıkça konuşmak var; kabul edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz durumları paylaşmak ve onunkileri bilmek çok önemli. Ayrıca iletişimde ‘ben dili’ni tercih etmek çok önemlidir. Örnek olarak, ‘senin yüzünden günüm berbat oldu’ demek yerine ‘yaşadığımız bu olaydan sonra kendimi bütün gün kötü hissettim’ demek gibi. Bu tutum karşı tarafın da kendini ifade etmesi için alan açar.
Size destek olacağına inandığım bir kitabı paylaşmak istiyorum. Alp Karaosmanoğlu adlı yazarın, İlişkiler: Başlatmak, Sürdürmek, Bitirmek adlı el kitabı bu dönemde sizin için güzel ve anlaşılır bir kaynak olacaktır.
Şu anda içinde bulunduğunuz ikilemi görebilmek, kendinizle bu kadar dürüst olabilmek, aslında önemli bir başlangıç. Belki tökezlediğinizde, kendinize biraz daha yumuşak yaklaşmayı deneyebilirsiniz. Herkesin geçmişten kalan defterleri, içsel korkuları farklıdır. Bu sefer, ilişkinize de, kendinize de başka bir gözle bakmayı öğrenebilirsiniz. Çok küçük adımlar da olsa, şimdiye dek hep başkalarının ihtiyaçlarını düşünürken, bu defa kendi ihtiyaçlarınızı anlamanıza izin verin. Bu süreci kendinizi tanımak adına kullanırken, bir ilişkiyi yeniden inşa etmeyi deneyimlemek mümkündür.
Arada kendinize şu soruyu sormak iyi gelebilir: “Ben şu an ne yaşıyorum, asıl derdim ne? Eski travmalarım mı tetikleniyor, yoksa bugünü gerçekten bu kadar güvensiz kılan bir şey var mı?'' Cevaplar bazen hemen gelmez; ama bu soruları sorabilmek bile hafifletici olabilir.
Eğer isterseniz, içinizde sizi sıkıştıran o düşünceleri tekrar bir soru olarak paylaşmaya devam edebilirsiniz.
Dilerim yanıtım faydalı olmuştur,
Çok sevgiler,
Psk. Berrak Kibaroğlu.