Travmalar geçer mi?
Önceden yaşadığım şeyler şu anki hayatımı oldukça zorluyor. aslında şöyle ki oldukça gergin bir insana dönüştürüyor beni. bilmem 4 yıl önce yaşadığım olayı bile düşündüğümde gözlerim yaşarıyor. kendimce psikolojik olarak zor bir çocukluk geçirdim. kavga dolu bir aile ortamım vardı. kavga edilirdi devamlı ve bir seyler sürekli bağırarak halledilmeye çalışılırdı. ağızdan direkt küfür çıkardı. aile fertleri direkt bize karşı böyle değildi fakat aynı ortamda olunca oldukça etkiliyordu. ve o büyük tartışmalardan sonra kimse birbirinden özür dileyip gönül almazdı. hiçbir sey olmamış gibi hayatlarına devam ederlerdi. uzun süre duygusal ilişkiler kurmakta cok zorlandım. sürekli bir bağımlılık haliyle uğraştım denilebilir yani. şu an ise güzel bir ilişkim var aslında fakat onunla da ister istemez tartışmalarımız oluyor.
bu tartışmalardan sonra ise sanki çocukluğumdaki o evdeymişim gibi karşı taraf asla özür dilemeyip hiçbir şey olmamış gibi bir süre sonra iletişimine devam ediyor. ben konusup kendimi ifade etmeye calıstıkca sanki beni duymuyor. ve genelde araba kullanırken oluyor bu ama en ufak bir gerginliğinde küfür ederek tepkisini gösteriyor. aynı büyüdüğüm o ev gibi:)
Bu soru 14 Ocak 2025 00:48 tarihinde Psikolog Meliha İrem Ergin tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan!
İlk olarak, bu soruyu benimle paylaştığınız için teşekkür ederim ve çocuklukta yaşadığınız zorlayıcı deneyimlerin, bugün karşılaştığınız zorluklar üzerindeki etkisi oldukça anlaşılabilir olduğunu belirtmek isterim.
Bahsettiğiniz aile ortamı, yoğun çatışmaların ve çözülmeden bırakılan anlaşmazlıkların olduğu bir yerdi. Çocukluk dönemi, bireyin dünyayı ve ilişkileri anlamlandırdığı bir temel oluşturur. Bu temelde güvenli bağlanma, sağlıklı iletişim ve duygusal destek eksik olduğunda, birey kendini sürekli tetikte hissettiği bir duygusal iklim içinde büyüyebilir. Bu durum, yetişkinlikte, özellikle yakın ilişkilerde duygusal tetiklenme ve stresle başa çıkma güçlüklerine yol açabilir.
Ailenizin tartışma biçimi, bağırışlar, küfürler ve tartışmaların ardından hiçbir şey olmamış gibi davranılması, size bir duygusal döngü içinde olmayı öğretmiş olabilir: çatışma ve çözüm arasındaki bağlantının kopuk olduğu bir döngü. Bu, çocuklukta çözülmemiş duyguların birikmesine neden olabilir ve yetişkinlikte, benzer dinamiklere sahip bir ilişki durumunda bu duygular kolayca tekrar yüzeye çıkabilir.
Partnerinizle yaşadığınız tartışmaların, çocukluğunuzdaki ev ortamını çağrıştırıyor olması, bu geçmiş yaşantısal deneyimlerin tetiklendiğini gösteriyor olabilir. Özellikle partnerinizin küfür ederek tepki vermesi veya tartışma sonrasında özür dilememesi, geçmişteki olumsuz yaşantısal deneyimlerinizi adeta yeniden yaşamanıza sebebiyet veriyor olabilir. Bu durumda kendinizi, bir yandan bugünü yaşarken, diğer yandan geçmişteki olumsuz yaşantısal deneyimlerin duygusal yüküyle mücadele ederken bulabilirsiniz.
Bu tür durumlarda, yaşadığınız tetiklenmenin "şimdi ve burada" ile geçmiş arasında bir karışıklık yarattığını fark etmek önemli bir ilk adım. Duygusal tetiklenme, beynimizin tehlikeyi algılama ve buna karşı kendimizi koruma mekanizmasının bir sonucudur. Çocukluğunuzda, bu tür tartışmalar gerçek bir tehdit oluşturuyor olabilir. Ancak bugün, bu durum geçmişte olduğu gibi bir tehlike taşımıyor. Bu farkındalığı geliştirmek, hem geçmişin etkisinden kurtulmanıza hem de şu anki ilişkinizi daha sağlıklı bir zemine oturtmanıza yardımcı olabilir
.
Partnerinizin davranışlarına yönelik de net sınırlar belirlemek ve bu sınırları ifade etmek önemlidir. Örneğin, küfür etme gibi davranışların sizi nasıl etkilediğini açık bir şekilde paylaşabilirsiniz. Ancak bunu, suçlayıcı bir dil yerine “Ben dili” kullanarak yapmak daha etkili olacaktır. Örneğin, “Araba kullanırken küfür ettiğinde kendimi güvensiz ve değersiz hissediyorum. Bu benim geçmiş deneyimlerimle ilgili bir tetiklenmeye neden oluyor ve bunu seninle çözümlemek istiyorum,” gibi bir ifade, partnerinizin savunmaya geçmeden sizi anlamasına yardımcı olabilir. Ayrıca, özür dileme ve iletişimi sürdürme konusunda da beklentilerinizi açıkça ifade edebilirsiniz. Çoğu zaman, insanlar farklı aile dinamiklerinde büyüdüğü için özür dilemenin veya tartışmaların ardından telafi davranışlarının önemini anlamayabilir. Bu noktada, ona bu tür davranışların sizin için anlamını anlatmak, ilişkinizdeki bu döngüleri dönüştürmenin ilk adımı olabilir.
Bireysel terapi ise, çocukluk deneyimlerinizin üzerinizdeki etkisini daha derinlemesine ele almanız ve bu etkileri yeniden anlamlandırmanız için etkili bir araç olacaktır. Geçmişinizi anlamlandırırken, bugün yaşadığınız tetiklenmelerin kaynaklarını daha net görebilir ve onları dönüştürme gücünü kazanabilirsiniz. Aynı şekilde, çift terapisi de, ilişkinizdeki iletişim ve çatışma çözme dinamiklerini birlikte geliştirmek adına oldukça faydalıdır. Bu noktada bir uzmandan profesyonel destek almak gerekebilir.
Umarım yeterince faydalı bir açıklama olmuştur, geri bildirimleriniz benim için çok değerli, şimdilik hoşçakalın!
-Sevgiler, Psikolog Meliha İrem Ergin