Romantik İlişkiler

Unutmak istediğimde karşıma çıkıyor

Gizli Kullanıcı20 Haziran 2025 20:27

Merhabaa yaklaşık 1 ay önce değersiz hissettirildigim bi ilişkiyi sonlandırdım evet duygularımı hiçe saydım biraz çünkü kendime olan saygım bunun çok daha önündeydi biraz mantıksal yaklaştım ve uzun zaman sonra birseyler hissettiğim çocuğu ben bıraktım bu aslında çok güç birseydi benim için çünkü ondan önce yaklaşık 4 yil önce aşık olduğum kişide ne yapılırsa yapılsın onu kaybetmemek için göz yumdum kabul ettim kendi gururumu saygımı hiçe saymıştım çünkü deli gibi seviyordum ama yine de bitti ondan sonra da kimseyi sevmemeye yemin etmiştim böyle bir ilişkiden sonra kendi kişisel gelişimime odaklandiktan sonra böyle bir ilişkiye başlamıştım bağlanmaktan korkmamistim ama sonra bitmesi gerektiğini farkettim ve bitirdim bu gerçekten çok zordu benim için bi yas süreci geçirdim ve tam iyileşmeye çok yakından tekrar bi mesaj geldi ondan ve kalbimin çarptığını hissettim o an çok değişikti içimde yine kelebekler yine umutlar yeşerdi ama tekrar olmayacağımızın bilincindeyim de ben uzaklaşmaya çalıştıkça o yakınlaştı hoşuma da gidiyordu ama tekrar yapamazdım yeni iyileşmiştim çünkü ama böyle devam edince yazmadığı günler içimde yine duygusallık hüzün oluyordu ve ben bir adım attığımda o uzaklaşmayı seçti kalbimin sesini dinlemeyi çok istiyorum ama bi yanımda buna asla izin vermiyor onu gördüğümde yine kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissetmemin sebebi ne imkansız olduğunu bildiğim halde ve ben hayatımı birazda ona bağlamış gibiyim onunla konuşunca neşeli mutlu konuşmayınca depresif üzgün bir ruh hali artık kurtulmak istiyorum bu durumdan

Bu soru 24 Haziran 2025 12:56 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili Danışanım,

Öncelikle, bir ilişki içinde değersiz hissettirilmek, kişinin özsaygısını ve kendilik algısını derinden sarsabilir. Bu durumdan sonra ilişkiyi sonlandırmış olman aslında önemli bir içsel güce işaret ediyor. Duygularını bir kenara bırakıp, kendine olan saygını önceliklendirmiş olman, sağlıklı sınırlar kurabildiğini gösteriyor. Bu, ruhsal olgunluğun bir belirtisidir. Kimi zaman mantığımızla hareket etmek, kalbimizi korumanın tek yoludur.

Dört yıl önce yaşadığın derin aşk ilişkisi, sana değersizliği kabul ettirme pahasına “kaybetmeme” çabasıyla şekillenmiş. Bu, birçok genç kadının yaşadığı ama zamanla fark ettiği bir döngüdür: sevgi uğruna kendinden vazgeçmek. Ancak bu yaşanmışlık sana büyümeyi, kendi gücünü yeniden keşfetmeyi öğretmiş. “Bir daha kimseyi sevmem” diyerek içine kapanmak, aslında bir savunma mekanizmasıydı; zamanla bu kapanıklığın yerini, kendine duyduğun sevgi ve gelişim aldı.

Uzun süren iyileşme sürecinden sonra, yeniden birine kalbini açabilmen çok kıymetli. Bu demektir ki içindeki bağ kurma arzusu hâlâ canlı ve güvene ihtiyaç duyuyor. Ancak bu yeni ilişkide, geçmişten farklı olarak bağlandığın kişiyi sen bırakmışsın; çünkü bu kez kendi ihtiyaçlarının ve ruh sağlığının farkındasın. Bu aslında “gelişmiş bir benlik” ile hareket etmek demek. Zor olsa da sağlıklı olanı seçmişsin.

İyileşmeye çok yaklaşmışken gelen mesaj, yarası kabuk bağlamış bir kalbin yeniden kanaması gibidir. Onu görünce kalbinin çarpması, bedenin hâlâ onunla duygusal bir bağ kurduğunu, hatıraların ve umutların aktif kaldığını gösterir. “İmkansız olduğunu bilmek” ile “duyguların hala canlı olması” çelişkisi, iç çatışmayı derinleştirir. Bu aslında aşkın biyolojik ve duygusal doğasının bir yansımasıdır: kalp ve mantık her zaman aynı yöne bakmaz.

Onun sana bazen yaklaşması, bazen ise uzaklaşması sende bir beklenti ve ardından gelen bir hayal kırıklığı döngüsü yaratmış gibi görünüyor. Böyle durumlarda kişi, karşısındaki insandan gelen en küçük ilgiye tutunurken, aynı zamanda tekrar uzaklaşılacağı korkusunu da içinde taşır. Bu da duygusal olarak yorucu bir süreç haline gelir.

Senin bir anda mutlu olup sonra hızla kötü hissetmen, enerjinin ve ruh halinin onun davranışlarına fazlaca bağlı olduğunu gösteriyor olabilir. Başkasının ilgisi ya da mesafesi, kendi duygusal dengen üzerinde bu kadar etkili olduğunda, kişi zamanla kendisini ihmal etmeye başlar ve kendi merkezinden uzaklaşır.

Kalbinin sesini dinlemek istemen çok anlaşılır. Ama şu an o ses seni tekrar aynı acıya götürebilir. Bazen kalbin sesi, eski yaraların fısıltısını tekrar eder. O sesi dinlemek değil, anlamlandırmak gerekir. Kalbin neden hâlâ onunla olmak istiyor? Bu soru seni kendi ihtiyaçlarına, eksiklerine, içindeki boşluklara götürebilir. Ona değil, bu boşluklara odaklanmalısın.

Bu durumdan kurtulmak istiyorum diyorsun, bu çok değerli. Bu artık “iyileşmek” değil, “özgürleşmek” isteği. Seni kontrol eden değil, senin kontrol ettiğin duygular istiyorsun. Bunun için birkaç şey yapabilirsin:

Duygularını bastırmadan ama bağımlı hale gelmeden kabul etmeyi öğren.

Onunla iletişimi sınırla; yazmadığı günleri değil, kendi hayatını besleyecek aktiviteleri takip et.

Bir destek sistemin olsun: bir terapist, güvenilir bir yetişkin ya da kendini ifade edebileceğin yaratıcı alanlar.

Ve unutma, seni mutlu eden kişi bir başkası değil, kendi iç huzurun olacak.

Sevgilerimle💜

Psikolog İrem Gülsün Zengin

Cevaplanmış benzer sorular