Utangaçlığı nasıl yenmeliyim?
Arkadaş edinmekte zorluk çekiyorum. Toplu ortamlarda konuşmak istemiyorum. Derste parmak kaldırmak ve hocaya soru sormaktan kaçınıyorum. Misafirliklere ,düğünlere gitmek istemiyorum. Tanımadığım birinin hakkımda soru sormasını istemiyorum. Bunların sebebi peltek olduğum için ortaokulda zorbalığa uğramam. Birisi benle konuşunca beni anlamıyacağını yada hakkımda bu ne biçim konuşuyor diye düşüneceğini düşünmem. Bu durumu yenmem gerektiğinin farkındayım ama düşünceler beynimden çıkmıyor. Kendimi hep eksik hissediyorum. Peltekliğim yine var ama eskisi kadar çok değil insanlar yüzüme karşı alay etmiyor ama ne düşünüyorlar diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çocukluğumdan beri kendimi her şeyden soyutladım. Liseyi başka şehirde okudum. Ama bu özelliğim bir türlü geçmedi ve sosyal hayatım yok denecek kadar az arkadaş çevrem az. Artık bu durumdan sıkıldım ve yenmek istiyorum
Bu soru 14 Ekim 2024 22:41 tarihinde Psikolog Şevval Aydın tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar. Sorununuzun nedenlerine ilişkin belli farkındalıklara sahip olduğunuzu görebiliyorum, değişmek için fark etmek çok önemlidir ancak tek başına yeterli değildir. Bahsettiğiniz sorun çocukluğunuza dayanan köklü bir sorun. Bu kadar sağlam temelleri olan bir problemle baş etmekte zorlanmanız da çok anlaşılır.
Çocukluk yaşamında;
iletişim kurmasına izin verilmeyen,
adeta bir fanusta büyütülmüş gibi aşırı kontrolcü ebeveynlerle büyüyen,
çocuklukta çok sessiz ve sakin olması diğerleri tarafından övülen,
dış görünüşü veya farklı bir özelliği tarafından akran zorbalığa uğramış çocuklarda içe dönüklük ve sosyal geri çekilme çok sık görülür.
Bu sorun başa çıkılması zor olmakla birlikte çözüm yolları ile üstesinden gelinebilir, yaşamınız boyunca bununla uğraşmak zorunda değilsiniz. Sorunun olası nedenleri fark edildikten sonra yaşam içerisindeki olayların diğerleriyle ilgili değil de kendinizle ilgili olduğunu fark edeceksiniz. Duygu ve düşüncelerinizin diğer insanların davranışlarına göre değiştiğini düşünmek yerine ana kaynağın siz olduğunu keşfedeceksiniz. Bunu bir örnek üzerinden açıklamak isterim;
Sosyal kaygı yaratabilecek bir ortam düşünelim: derste sunum yapıyorsunuz.
olayımız; sınıftaki bazı insanların gülüştüklerini gördünüz
sosyal kaygınız sizinle konuşur; “kimse seni dinlemiyor, söylediğin bir cümleye gülüyor dahi olabilirler, yeterince ilgi çekmedin ve çok gülünç gözüküyorsun”
Aklınıza gelen düşüncelere izin verin onları kovmaya çalışmayın, bunlarla beraber gerçekçi düşüncelerin zihninize girmesine izin verin;
alternatif düşünceleriniz; “herkes yaptığım sunumla ilgilenmeyebilir, belki de şu anda birbirlerine komik bir şey gösterip gülüyorlardır, her şey benimle ilgili olmak zorunda değil.”
Yaşadığınız her sosyal kaygıda yaptığınız genellemeler ve çarpıtmaların farkına varın ve mantıklı düşüncelerle yer değiştirmelerini sağlayın. Tüm bunların yanında birkaç davranış yöntemi de deneyebilirsiniz;
Konuşmaları siz başlatın, söz sırasının size gelmesini beklemeyin.
Yeni tanıştığınız insanlarla ilgilenin, onları dinleyin, sosyal kaygınız nedeniyle dışarıdan mesafeli ve ilgisiz gözükebilirsiniz ve insanlarda bu durumdan çekinebilirler, ilk başta bu durumu anlatadabilirsiniz; “ilk başta soğuk gözüktüğümü söylerler ancak bunu da değiştirmeye çalışıyorum” diyebilirsiniz.
Sizi zorlayacak davranışlarla yüzleşmeye çalışın; örneğin kalabalık bir grubun içerisinde tanıdığınız bir insana selam vermek gibi, sizin için en az zorlayıcı davranışlardan başlayarak en kaçındığınız durumlara kadar ilerleyin.
Sevgili danışan değişim elbette mümkün. Her zaman sorunlarla tek başımıza mücadele edemeyiz, psikolojik destek burada yardımımıza koşar. Sorununuza ilişkin asıl nedenleri fark etmenizi ve içinizdeki değişim cesaretini bulmanızı sağlar, destek almaktan çekinmeyin.
sevgiler.